Antalya'da 22 Temmuz 2008'da Kundu'daki beş yıldızlı otelde köpük partisi sırasında, ikisi İsrailli turist, biri Türk animatör 3 kişinin ölümü, 2 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya ilişkin yeni bir bilirkişi raporu hazırlandı.
Bilirkişi heyeti raporda, otelin genel müdürü, köpük makinesini satın alarak kurulumunu yapan şirketin yetkilisi ve parti sırasında makineyi kullanan tutuksuz sanıkların olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduklarını bildirdi. Makineyi imal eden ve satan imalatçıya raporda asli kusur verilerek, bu kişinin davaya sanık olarak dahil edilmesi görüşü de belirtildi.
Antalya'nın Kundu bölgesindeki beş yıldızlı Venezia Palace Otel'de 22 Temmuz 2008'de düzenlenen köpük partisi sırasında İsrailli turist kardeşler Syah Hakim ve Nir Hakim ile animasyon görevlisi Fikret Şakacı'nın (20) ölümü, cihaz sorumlusu Tuncay Duran (33) ile Kazakistan uyruklu Lanin Gorgi'nin (23) yaralanmasıyla sonuçlanan kazayla ilgili devam eden yargılama sürecinde hazırlanan son bilirkişi raporu da dava dosyasına ulaştı.
Antalya Cumhuriyet Savcılığınca 3 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak'' suçlamasıyla açılan ve Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklar köpük makinesi operatörü Tuncay Duran, otel genel müdürü Mehmet Yılmaz ile köpük makinesini satın alarak otele kiralayan şirketin sahibi Erol Kabaca'nın olaydaki kusur oranlarının tespitine yönelik mahkemenin talebi üzerine, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince tayin edilen bilirkişi heyeti 40 sayfalık rapor hazırladı.
ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kahraman Albayrak ile Ankara Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Başterzi'nin hazırladığı raporda, sanık genel müdür Mehmet Yılmaz'ın, oteldeki iş güvenliği kuralları bakımından kusurlar ve ölen işçi Fikret Şakacı'nın da gerektiği gibi kontrol edilmemiş olması nedenleriyle, kazanın meydana gelmesinde gösterdiği tedbirsizlik ve ihmali nedeniyle asli kusurlu olduğu kanaati bildirildi.
Bilirkişi raporunda, Element Ses Işık ve Işık Sistemleri Şirketi yetkilisi sanık Erol Kabaca'nın da, kural tüzük ve yönetmeliklere aykırı kalitesiz ürün kullanarak ihmalkar ve tedbirsizlik davrandığı ifade edildi. Raporda, Erol Kabaca'nın, iş güvenliği ile ilgili gerekli önlem ve tedbirlerin alınması konusunda da ihmalkar davranışı ve kendisine bağlı işçi Tuncay Duran'ın iş güvenliğini sağlamaması nedeniyle olayda asli kusurlu olduğu kaydedildi.
Bilirkişiler, olayda yer alan köpük makinesi operatörü sanık Tuncay Duran'ın da 80 kilogram ağırlığındaki tekerlekli makineyi, çalışır durumdayken bisiklet tekerinden yapılan üç tekerlekli bir el arabası üzerine koymaya çalışırken tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığını, makinenin el arabasından kayması ve düşmesi nedeniyle iç aksamındaki elektriğin makinenin dış aksamına geçmesi (şaşe yapması) nedeniyle kazanın meydana gelmesine katkıda bulunduğunu ifade etti. Duran'ın, makineyi el arabasına koymaya çalışarak kendisinin ve diğer kişilerin can güvenliği için gerekli dikkat ve özeni göstermediği bu nedenle işçi sorumluluğu nedeniyle olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu görüşünü bildirdi.
-SANIK OLMAYAN İMALATÇIYA DA ASLİ KUSUR TESPİTİ-
Bilirkişi heyeti, köpük makinesini imal ederek Erol Kabaca'ya satan, ancak davada yargılanmayan imalatçı Mehmet Demirbilek'in de, olayda asli kusurlu olduğunu bildirdi.
Raporda, kural, tüzük ve yönetmeliklere göre aykırı, kalitesiz, elektrik aksamı ile şasisi arasında kısa devre meydana gelebilecek özellikte bir ürün imal ettiği ve sattığı tespit edilen Mehmet Demirbilek'in, gösterdiği ihmalkarlık ve tedbirsizlik ile kazanın meydana gelmesinde asli oranda kusurlu olduğu, ek müzekkere ile davaya sanık olarak dahil edilmesi yönünde görüş bildirildi.
Daha önceki duruşmada tanık olarak ifadesi alınan Mehmet Demirbilek hakkında Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi de, Demirbilek'in, olayda kusuru olup olmadığının araştırılması amacıyla cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırmıştı.
Öte yandan bilirkişi raporunda, yapılan inceleme sonucu yetersizlikleri ve kurallara aykırı oldukları tespit edilen kablo ve elektrik panosu gibi teknik tesisatın fotoğraflarına da yer verildi.
Son bilirkişi raporu, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1,5 yılı aşkın süredir devam eden davanın önümüzdeki günlerde yapılacak duruşmasında tarafların görüşüne de sunulacak.
