Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, kendisinden ele geçirildiği ileri sürülen öğrenci listesiyle ilgili, ''Listede ismi geçen kişiler hakkında tek işlem bile yapmadım. O liste hiçbir yere verilmemiştir'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada çapraz sorgusu yapılan Prof. Dr. Hilmioğlu, YÖK yasa tasarısının görüşüldüğü dönemde, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt ve MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile yapılan görüşmelere katıldığını belirterek, diğer görüşmelerde bulunmadığını söyledi.
Hilmioğlu, 19 Eylül 2003'teki ziyaretin Jandarma Genel Komutanlığının sosyal tesislerinde saat 19.00 sıralarında yemek olarak gerçekleştiğini ifade ederek, ''Ankara'yı bilmeyen rektörler vardı. Meclisin yakınındaki Jandarma Genel Komutanlığının önünden Jandarma Genel Komutanlığına ait minibüsle bizi alıp sosyal tesislere götürdüler'' diye konuştu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''YÖK yasa taslağı üzerine kaygılarınızı anlatmak için randevu istiyorsunuz. Yemekte 6 rektör, Eruygur dışında 10 general var. Bu durumu yadırgamadınız mı? Bu normal mi?'' sorusuna Hilmioğlu, ''Bence normal değildi, yadırgadım ama 'Ben bunu yadırgadım' diyecek halim yoktu'' yanıtını verdi.
Pekgüzel, ''Daha önceki ifadelerinde tutuklu sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu'nu tanımadığınızı beyan etmişsiniz ancak bir fotoğrafta Özoğlu'yla aynı karede yer almışsınız'' demesi üzerine, Hilmioğlu, bu kişiyi tanımadığını ve o fotoğrafa bakmak istediğini kaydetti.
Hilmioğlu, fotoğrafa baktıktan sonra, Özoğlu olduğu iddia edilen fotoğraftaki kişinin dönemin Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğunu söyledi.
Fatih Hilmioğlu, Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın ''Ankara'da düzenlenen cumhuriyet mitinglerine rektör olarak mı yoksa Atatürkçü Düşünce Derneği yöneticisi olarak mı katıldınız?'' sorusuna, mitinglere vatandaş olarak katıldığını belirtti.
Savcı Taşkın'ın, Ankara'da düzenlenen, ''Ordu göreve'' yazılı pankart açılan eylemdeki fotoğraflara bakıldığında pankartı açan kişilerin yanında göründüğünü, bu kişilere tepki gösterip göstermediğini sorması üzerine Hilmioğlu, o gün orada pankartı açan kişiler dışındaki herkesin tepki gösterdiğini ve sözlü müdahalede bulunduğunu kaydetti.
-''ÖĞRENCİ LİSTESİNİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİ HAZIRLAMIŞ OLABİLİR''-
Hilmioğlu, Savcı Taşkın'ın kendisinden ele geçirildiği belirtilen ve İnönü Üniversitesinde bazı öğrencilerin marjinal gruplara üye olduğuna ait 266 öğrencinin bulunduğu listeyi hatırlatması üzerine, söz konusu listenin üniversitenin güvenlik birimlerince hazırlandığını ve kendisinde çıkan CD'nin güvenlik şefi tarafından hazırlanarak masasına bırakıldığını bildirdi.
İnönü Üniversitesinde kendisinden önceki dönemde çok kavga çıktığını, bir öğrencinin kavgada yaşamını yitirdiğini belirten Hilmioğlu, bu konuda çok hassas davrandığını, olumsuzluk yaşanmaması için okulun güvenlik görevlilerini uyardığını ifade etti.
Güvenlik görevlilerinin bu çerçevede belki böyle bir listeyi önlem olarak hazırlamış olabileceğini kaydeden Hilmioğlu, kendi döneminde üniversitede en ufak bir olay yaşanmadığını söyledi.
Savcı Taşkın'ın, ''Söz konusu listeyi hazırlayan güvenlik ekibine bunun yasal olup olmadığını ya da böyle bir yetkisi olup olmadığını sordunuz mu?'' sorusu üzerine de Hilmioğlu, ''Üniversitede olay çıkmaması konusunda çok dikkatli davranıyordum. Güvenlikçilere çok kızıyordum. Onlar da belki olay olmasın diye bunu hazırlamış olabilir'' diye konuştu.
Hilmioğlu, Taşkın'ın ''Listede öğrencilerin PKK, DHKP-C ve diğer örgütlere üye ve sempatizan olduğu yazılıyor, güvenlikçiler böyle bir imkana sahip mi yoksa başka bir yerden istihbarat mı geliyor, güvenlikçiler bu bilgiyi nereden elde etti?'' sorusuna ise ''Bu imkana sahip değiller tabii ama orada yaklaşık 150 güvenlikçi vardı. Onlardan bazıları kişisel kaynaklarını kullanarak bir şeyler toplamış olabilir ama bu listede ismi geçen kişiler hakkında tek işlem bile yapmadım. O liste hiçbir yere verilmemiştir'' yanıtını verdi.
Bu arada, duruşmayı izleyen gazeteci Nazlı Ilıcak, mahkemenin verdiği arada, sanıkların bulunduğu bölüme yaklaşarak Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a seslendi.
Balbay'a ''Zayıflamışsınız. Şekliniz, şemaliniz değişmiş'' diyen Ilıcak'a Balbay, ''Günde 2 saat spor yapıyorum'' dedi.
Balbay, çapraz sorguda Savcı Pekgüzel'in Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'na sorduğu sorulara dikkati çekerek, ''Burada düşünce suçu değil düşünceye hazırlık suçu oluşturuluyor'' diye seslendi.
Ilıcak, öğle arasında bazı sanıklarla görüştükten sonra duruşma salonundan ayrıldı.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Ilıcak, davanın önemli bir dava olduğunu belirterek, ''Çok nezih bir ortam. Sanıkların hepsi haksızlığa uğradığını söylüyor. Bunları tahkik edecek durumum yok. Tabii herkes yargılanabilir ama yargılama tutuksuz olabilir. Tutuksuz yargılamanın önemi tekrar ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
Mahkemede savunma hakkının sonuna kadar tanındığını belirten Ilıcak, ifadelerin son derece ayrıntılı alındığını, bunun da önemli olduğunu söyledi.
Nazlı Ilıcak, buraya sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan Yeni Parti'li bir takipçisinin daveti üzerine geldiğini ifade ederek, daha önce de DİSK davasını izlediğini, buraya gelmeyi uzun zamandır düşündüğünü bildirdi.
Davanın çok büyük ve çok sanıklı olduğunu kaydeden Ilıcak, sanık sayısının çokluğu nedeniyle davanın uzun sürebileceğini ancak diğer davalarla karşılaştırılınca daha hızlı yargılama yapıldığını söyledi.
Duruşma, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun çapraz sorgusuyla devam ediyor.