Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Hong Kong, Çin ve Japonya'yı kapsayan Uzakdoğu gezisinin son durağı olan Japonya'daki temaslarına başladı.
Türkan Al'ın haberi
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Japon Toshiba firmasının, Sinop'ta yapılacak ikinci nükleer santralin yapımına talip olduğunu bildirdi. Çağlayan, Türk işadamlarına da ''oturduğu yerde ahkam kesmeyi bırakıp, yurt dışı pazarlama açılmaları'' tavsiyesinde bulundu.
Çağlayan, Hong Kong, Çin ve Japonya'yı kapsayan Uzakdoğu gezisinin son durağı olan Japonya'daki temaslarına başladı.
İlk olarak Toshiba Corporation yöneticileriyle bir araya gelen Çağlayan, ardından Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Akihiro Ohata'yı ziyaret ederek, bir süre görüştü. Bakan Çağlayan, daha sonra da Japon Prensi Tomohito Mikasa tarafından kabul edildi.
Japon İş Federasyonunu da ziyaret eden Çağlayan, Başkan Sadao Umedo ve işadamlarıyla düzenlenen toplantıda konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin de hazır bulunduğu toplantıda, Bakanlığı döneminde 18 ayda 67'inci dış teması Japonya ile gerçekleştirdiklerini ve bu süreçte 452 bin kilometre yol katettiklerini söyleyen Çağlayan, ''Dünyanın çevresini 11 kezden fazla dolaştım. Artık dünya yetmiyor, aya gittim, aydan geri dönüyorum'' dedi.
Japon işadamlarını Türkiye'de yatırıma çağıran ve Türkiye'ye yatırımın Londra'ya yapılan yatırım anlamına geldiğini kaydeden Çağlayan, bunu bir siyasetçi değil, sanayici olarak ifade ettiğini dile getirdi. Bakan Çağlayan, ''Biz, sizlerle birlikte olmak istiyoruz. Birçoğunuz dünya firmalarının sahibi. Türkiye'ye yatırım konusunda cimri davranmışsınız, oysa yatırımda en doğru liman, en doğru adres Türkiye'dir. Ben, sizin yerinizde olsam hiç durmam, hemen gider Türkiye'de yatırım yaparım. Gelin güçlerimizi birleştirelim. Bugün müteahhitlik firmalarımız Doha'da, Dubai'de, Marmaray'da ortak çalışıyor. Bundan sonra işbirliği alanlarımızı artıralım'' diye konuştu.
Küresel krizin dünya ticaretinde küçülmeye neden olduğuna dikkati çeken Çağlayan, ''Depreme çok alışıksınız, biz de depremler yaşadık. Ama küresel kriz, depremlerden daha büyük hasar verdi'' dedi.
''TÜRKİYE, 300 KİLOMETRE HIZ YAPABİLEN 300 BEYGİRLİK OTOMOBİL''
Devlet Bakanı Çağlayan, Türkiye'nin küresel krizden en az etkilenen ve krizden en erken çıkan ülke olduğunu da ifade etti. Bunda hükümetin aldığı tedbirlerin büyük katkısının bulunduğunu belirten Çağlayan, 7 yılda 85 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin, Türkiye'ye olan güveni gösterdiğini söyledi.
Japonlar için de Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslara en kolay ulaşmanın yolunun Türkiye'den geçtiğini kaydeden Çağlayan, ''Ben, Türkiye'yi 300 kilometre hız yapabilen, 300 beygirlik bir otomobile benzetiyorum. Bu Türkiye markalı bir otomobil'' dedi.
NÜKLEER SANTRALE İLGİ ÇOK
Bakan Çağlayan, Tokyo'daki ilk gün temaslarının ardından gazetecilere de bir değerlendirme yaptı.
Ziyareti kapsamında ilk olarak Toshiba Üst Yöneticisi (CEO) Norio Sasaki ve Başkan Yardımcısı Yasuharu Igarashi ile görüştüğünü anlatan Çağlayan, Toshiba'nın nükleer santralle ilgilendiğini söyledi.
Toshiba'nın Sinop'ta inşa edilecek ikinci nükleer santralin yanı sıra nükleer enerji güvenliğiyle ilgili talebinin olduğunu belirten Çağlayan, şöyle devam etti:
''Türkiye, nükleer santral konusunda çok zaman kaybetti. İlk nükleer santral işimizi Ruslarla başlattık. Bu, Türkiye için son derece hayırlı bir iş olmuştur. İkinci nükleer santralle pek çok firma yakından ilgileniyor. Uzakdoğu ziyaretinden önce biliyorsunuz ABD ve Kanada'daydım. Gittiğim her yerde işadamları, benimle nükleer santralle ilgili görüşmeler yaptılar. Amerika'da, Kanada'da, Çin'de işadamları bu yönde görüşmelerde bulundular. Sadece Japonlar değil, Amerikan, Kanada, Çin ve Hong Kong firmaları da nükleer santralle çok ilgililer. Bu konuda teklif vermek istiyorlar. Toshiba yöneticileri de, nükleer santral işine girmek istediklerini bana ifade ettiler.
Türkiye, eski Türkiye değil. Ne alacağını, ne vereceğini bilen bir hükümete sahip. Son derece şeffaf, iyi bir rekabet ortamı içinde, bu işte, en güvenli, en teknik manada ve en ucuza yapacak birileri tercih edilecektir. Türkiye'nin bu konuda ne istediğini bilen bir yapısı var. Dışarıdan dikte edilen şekilde değil, kendisinin bu konudaki çalışmalarına göre karar verilecek. Zaten bu konuda her türlü hazırlık gerçekleştirilmiş vaziyette.
ABD'de benimle görüşen bazı firmalar, en ucuz maliyet ve güvenirlik konusunda danışmanlık hizmeti verebileceklerini söylediler. Bunlar 5'er bin megavatlık tesisler. Türkiye'yi maalesef geçmişte gaza boğduk. Doğalgaza boğduk. Türkiye, geçmişte enerji politikalarını iyi yürütemedi. Biz, bugün enerjimizi çeşitlendiriyoruz. Hidroelektrik, rüzgar, termik ve güneş enerjisi kaynaklarını devreye sokmaya çalışıyoruz.''
2023'de dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek istediklerini yineleyen Çağlayan, gelişmişliğin en önemli göstergesinin enerji olduğunu vurguladı. Bakan Çağlayan, enerjinin de gelişime paralel gitmesi gerektiğini, bunun da yerli kaynaklarla karşılanmasının en uygun çözümü oluşturacağını ifade etti.
''TEŞVİKLERİ DUYUNCA GÖZLERİ FALTAŞI GİBİ AÇILDI''
Devlet Bakanı Çağlayan, Toshiba CEO'su ve Başkan Yardımcısı ile görüşmesinde, Japon yöneticilere, bugüne kadar Türkiye'ye neden yatırım yapmadıklarını sorduğunu da aktardı. Toshiba yöneticilerine yeni teşvik sistemini anlattığını belirten Çağlayan, şunları söyledi:
''Kendilerine (Türkiye'yi neden ihmal ettiniz) dedim. Teşvikleri tek tek saydım. Adamın 2 gözü de faltaşı gibi açıldı. Başkan yardımcısı da aynı durumdaydı. Onlara (Türkiye'de bu yapılanlar konusunda ilgili arkadaşlarınız haberdar değilse, onları gözden geçirin) tavsiyesinde bulundum. Toshiba yöneticilerine Türkiye'ye yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu örneklerle ifade ettim. Aynı durum Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı ile görüşmemizde de yaşandı. Yatırımlarla ve teşvik sistemiyle ilgili söylediklerim karşısında Bakanın şaşkınlığı, Toshiba yöneticilerinin iki katıydı. Türkiye ve Japonya'nın toplam ticaret hacmi yaklaşık 1,5 trilyon dolar. İki ülkenin buradaki payı ise sadece 2,5 milyar dolar.
Sayın Bakana, (Bizim ticari arabamız, 2 teker üzerinde, yan yatmış gidiyor) dedim. Gerçekten öyle araba 2 teker üzerinde yan yatmış gidiyor. Kendilerine iki ülke arasında Ortaklık Anlaşması önerdim. Japonya, bugün dünyada en ağır standartları uygulayan bir ülke. Serbest Ticaret Anlaşması deyip, uzun zaman kaybedeceğimize, Tercihli Ticaret Anlaşması ya da Ortaklık Anlaşması ile mesafe alabiliriz. Japonya'ya mal satmak için standartlar konusunda ortak zemin oluşturmamız lazım. Bir greyfurtumuzun buraya girmesi bizim yıllarımızı aldı. Kiraz ve limon konusunda da aynı şey geçerli.''
Japonya Ekonomi ve Ticaret Bakanının da görüşmede nükleer enerji, yenilenebilir enerji ve uydu konusuna ağırlık verdiğini belirten Çağlayan, uydu konusunda Türkiye ile dün görüştüğünü ve ''bu konuda son aşamaya gelindiği, rampalı veya rampasız atılması alternatifiyle ilgili teknik görüşmenin sürdüğü, en uygun koşulları sunanın da tercih edileceği'' bilgisini aldığını ifade etti.
THY'nin Tokyo'ya her gün sefer yapmak istediğini de dile getiren Çağlayan, görüşmede bu konuyu da karşı tarafa ilettiklerini bildirdi.
Bakan Çağlayan, Ohata ile görüşmesindeki diğer konu başlıklarını da, ''3. Boğaz Köprüsü, 5 bin kilometrelik demiryolu projesi ve müteahhitlik alanında işbirliği'' olarak sıraladı. Zafer Çağlayan, Türkiye'nin Japonya'ya işlenmiş gıda, deniz ürünleri, narenciye, konserve, kuru meyve, makarna, salça, meyve suları, kimyasal maddeler, temizlik maddeleri, altın, mücevherat ve deri ürünleri ihraç potansiyelinin fazla olduğunun da altını çizdi.
''ÖNYARGILI BİR MİLLETİZ''
Bakan Çağlayan, Türkiye olarak Japonya'yı fazla ihmal ettiklerini de vurgulayarak, basın mensuplarına şunları söyledi:
''Biz, peşin hükümlü, fazla önyargılı ve kaderci bir milletiz. (Olmaz abi... Şurası şöyle, o da olmaz...) Fal açarak, bir yere gitmeye çalışıyoruz. Falcılık sanayicinin işi olmamalı. Sanayici, ne fal açacak, ne boş şeylere inanacak. Burada Türkiye için büyük pazar var. Özellikle de gıda sektörü. Biz, burayı ihmal ediyoruz. İşadamları buraya yeterli desteği vermiyor. Oturduğumuz yerden ahkam kesmeyi seviyoruz. İşadamları bunu bırakmalı, oturduğu yerden ahkam kesmemeli. Fal açmaya da gerek yok, ahkam kesmeye de.
İstanbul'da Japon İş Konseyi var. Japonya 550 milyar dolar ithalat yaparken, bizim bu ülkeye ihracatımız 250 milyon dolarsa, ben bunun kabahatini Japonlarda ararsam hata yaparım.''
PRENSES AKİKA, TOPKAPI'DA SERGİ AÇMAK İSTİYOR
Bu arada Çağlayan, Japon Prensi Mikasa tarafından kabulü sırasında, Prensin kızıyla ilgili bir talebini de basın mensuplarıyla paylaştı. Mikasa'nın sanat tarihçisi olan kızı Prenses Akika'nın, Topkapı Sarayında çini ve seramik sergisi açma isteğini kendilerine ilettiğini kaydeden Çağlayan, bu durumu TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve İlber Ortaylı'ya ileteceğini söyledi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, yarın Tokyo'da düzenlenen İş Forumuna katılacak, Taisei, Sumitomo ve Itochu'nun da aralarında bulunduğu bazı büyük firma yöneticilerini kabul edecek.