M.Ali Bulut'tan Ahkâmsız Hükümler   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 11-03-2010 (14:17)   Son Mesaj: 11-03-2010 (14:17)    Cevap: 0    Gösterim: 600  

    11-03-2010

    M.Ali Bulut'tan Ahkâmsız Hükümler

    M.Ali Bulut'tan Ahkâmsız Hükümler


    Ünlü Yazar Mehmet Ali Bulut'un artık ne zaman yazdığını bile hatırlamadığı ve aslında okurlarıyla paylaşmayı hiç düşünmediği yazıları gün ışığına çıktı. İşte yazarın "keşke yazılmasıydı" da dediği metinler.

    Okura Hüküm ki;
    "Bu kitap okundukda, asabiyete sebebiyet veren satırlarla
    karşılaşıldıkda ol sahifeyi yırtmanın yahut ol satırları yazana
    rahmet okumanın hükmü nedir?" diye ahkâmsız hükümler
    müftisine soruldukda...



    El-cevab: Son sahifeye bakıla...

    Ünlü Yazar Mehmet Ali Bulut'un son kitabı Aksamsız Hükümler'in kapağını açanlar bu ilginç metinle karşılaşıyorlar. Ve doğal olarak insan içindekileri okumayı düşünmeksizin kitabın arka kapağını kaldırarak son sözün ne olduğuna bakıyor. O yazı da şu ifadelerle başlıyor.

    "SON SÖZ YAHUT HÜKMÜN HÜKMÜ

    Kitabın tamamını okuyup da mı bu sayfaya geldiniz, yoksa ilk bu sayfayı mı açıp bakıyorsunuz bilemiyorum.








    Kitaptan...

    Parayı Görmek / Bulmak / Yahut Kazanmak

    Hz. Peygamber, bol ganimet elde edilmiş bir savaştan dönünce, "Ben ümmetimin zengin olmasından korkarım." buyurmuştu.

    Şimdi hemen itiraz edeceğinizi biliyorum. -; Yani Müslümanlar zengin olmasın mı, diyeceksiniz.
    -; Niye olmasınlar efendim? Çalışsınlar, helal yoldan kazansınlar
    ve zengin olsunlar. Helal hoş olsun.
    Çünkü çalışıp didinerek, emek harcayıp ter dökerek, kazanan
    insanı Allah da sever, peygamber de. Nitekim Peygamberimiz "Kazanan Allah"ın sevgilisidir." buyurmuş.

    -; Peki, o zaman derdin ne ey ahkâmsız hükümler müftüsü efendi?
    Sen kazanmayı beceremedin diye servet u saman sahibi olan
    Müslümanlara niye dil uzatıyorsun?

    -; Vallahi, emeğiyle kazanan ve servet sahibi olan inananlara
    sadece gıpta ediyorum. Kazançları daha da bol olsun diye gıyaben
    dua ediyorum. Hiç öyle bir kazanç düşmanlığı derdim yok.
    Benim itirazım başka.
    Biz Müslümanlar, parayı kazanmadık, bir nevi parayı bulduk. O yüzden de azdık.

    Çünkü Kur"an, "İnsan muhakkak ama muhakkak sapıtır. Parayı
    gördüğü zaman." diyor.
    "Parayı kazandığı zaman" demiyor; "parayı gördüğü zaman" diyor.

    Peki biz parayı ne zaman gördük?

    (...)

    O dönemde bir iki cılız ses çıktı. "Ne adına olursa olsun, kamunun
    malını kullanmanın dinî ve vicdanî olmayacağını" söylediler
    ama, onları artık kim dinlerdi ki!
    Nitekim o dönemde, buna şiddetle karşı çıkan, kamu malını
    sorumsuzca kullanmanın büyük bir ahlakî erezyona yol açacağını
    söyleyen ve o yüzden de görevli olduğu bankadan ayrılan bir
    profesör zat, şu anda iktidarın baş danışmanı... Yani sonunda o
    da mağlup oldu.
    -; Efendim neymiş, nasıl olsa bu paralarla cihad edilecekmiş,
    memleketi kurtaracaklarmış da o yüzden kamunun malını kendi
    özel hesaplarında toplamaya cevaz varmış!
    Maşallah ne de güzel cihad ettiler ya... Beş on sene içinde hepsi
    karun kadar zengin oldu... Daha düne kadar, evinin kirasını
    22 Bu paragraf 2004"te eklendi.
    bulamayan mücahit kardeşlerimiz, bugün milyon dolarlar sahibi olmuşlar.
    Vallahi gözüm yok. Yiyebildikleri kadar yesinler. Ama ahkâm kesmesinler.
    Nerede cihad?
    Hani siz bu ülkeye daru"l-harp diyordunuz? Siz iktidar olunca
    iktidarın nimetlerinde yararlanınca bu ülke daru"l-harp olmaktan çıktı mı?





    Eğer baştan okuyup da buraya kadar gelmişseniz, maksadım da artık sizce malumdur. Yok, eğer sadece şöyle bir göz atıp yahut seçmece bir okuma yapıp da bu satırlara ulaştıysanız belki "keşke yazılmasaydı bunlar" diyor da olabilirsiniz. Mamafih, ben dahi zaman zaman öyle düşünmüşümdür.

    Ne var ki yazıldılar işte! Yazılmakla da kalmadılar size kadar ulaştılar.

    Esasen başlangıçta, çoğu bir tür hiciv olan şu satırları yazarken, niyetim bunları birileriyle paylaşmak değildi. Yirmi yirmi beş yıllık bir süreçte, kimi zaman, yerinde ve vaktinde yapamadığım nehy-i ani"l-münkeri, bazen de insanların yüzüne karşı icra edemediğim emr-i bi"l-ma"rufu gayben gerçekleştirmek için hissiyatımı kaleme döktüm, o da onları satırlara diziverdi...

    Keza, niyetim ciddi şeyler yazmak da değildi. Kimsenin canını yakmak gibi bir maksadım da yoktu. Tek amacım, zahirde hatırını gözetemediğim Hakka karşı, bâtınımda nedametimi serdetmekti. Bu da ironisiz olmazdı. Evet, eleştirime biraz mizah kattım; fakat birilerini iğnelerken göğsüme batıveren çuvaldızların acısını nefsimde hissetmedim de değil! Ve kınadıklarımla kınanmadım da değil!

    Öncelikle kendi nefsimi; sonra da o insanları, o olayları, o cemaatleri onların gıyabında iğnelerken, eleştirirken, kınarken, hep kendimi de hedefte buldum. O yüzden anlatımı mizaha dökmeye çalıştım, içimin acısını azaltmak için ama beceremedim.

    ..."

    Yazar Mehmet Ali Bulut yeni eserini, "Vicdanın Savcı, Akıl ve Hikmetin Hakim, Nefs-i Natıkın Mübaşir Olduğu bir Mahkemeden" AHKAMSIZ HÜKÜMLER" olarak tanımlıyor.

    Mehmet Ali Bulut'un artık ne zaman yazdığını bile hatırlamadığı ilk dönem yazılarının gözden geçirilmesiyle hayata geçirilmiş kitabın, önsözünün hemen akabinde şu ilginç şiirimsi metin yer alıyor.

    Ahkâmsız Hükümler
    Bu öylesine bir kitaptır,
    Ne hitaptır emin ol ne itaptır.
    Sap mı saman mı sen karar ver,
    Sağlaması olmayan bir hesaptır.
    Bu öylesine bir kitaptır,
    İçinde içindekiler vardır.
    Değildir inci dükkanı amma,
    Kimine hürriyet yaylası, kimine dârdır1.
    Her sözün iki manası, yüzü vardır,
    Biri bencedir elbet, biri sence.
    Ben yumuşak derim sözü el
    Zanneder ahenin2 mızraktır.
    Deme ki şöyle böyledir bu,
    Al karıştır, karıştır oku.
    İşine gelmezse âhir,
    Ruhuna fatiha oku....

    Kitabın içinde yer alan metinler şu başlıkları taşıyor:

    Kılçıklı Yazılar
    Konuşmak Gümüşse Susmak Pul
    "Fuhuş, Hırsızlıktan Şereflidir!"
    Vicdan
    Aşk mı Büyük, Şefkat mi?
    Aşk da Yalan
    Hayvan mı Olsaydık Acaba?
    Anneleri Öldürmeyin Çocuklar!
    "Sizden Cacık Bile Olmaz!"
    Aşk Bir Hıyar Salatasıdır; Kokuşur
    Yalan Söylemek Müslümana Sevaptır(!)
    Ulema-ı Su" yahut İnce Ayar
    Takiyye
    Dincilik ve Sahtekarlık
    On Dördün Ümmeti
    Ah Şu Mübareklerimiz!
    Saltanat ve Şeyhlik
    Din Alt Sınıfların mı İşidir?
    Hurafe Cahillerin Elinde Hakikat Olur
    Eskiler İyiydi, Biz Kötüyüz
    Tecavüzcülüğün Sonu
    İffetsizlik
    Çok Eşlilik ve Çağdaşlık
    Feminizm Üzerine
    Dinî Nikah, Belediye Nikahı
    İki Şeriat
    Mucitlik de Bir Tür Peygamberlik
    Çağdaşlık - Çağdışılık
    Fetrette Din
    Dünya Ahiretten Daha İyidir(!)
    Çağdaş Tanrı: Kadın
    Aleviler ve Diyanet Bütçesi
    Alevilik İslamın, Türk Yorumu İmiş!
    Ah Şu Hürriyet!
    Hürriyette Rafizilik Noktası
    Demokrasi, İnsanı Kendisinden Koruyamıyor
    Tanrısını Kaybetmiş Din
    ..... Türk Milleti
    Allah"ın da Bir Hesabı Vardır
    "Amerika"nın Allah ile Başı Dertte"
    Ayasofya"ya Çan Sesi Yakışır
    Ayasofya"da Dans
    Şerefli Türk Basını
    Bu Basınla Cehenneme Gideriz
    Yeniçeri / Sivilçeri
    Hep Muhalif
    Ağacıklar
    Kur"an İnsanı Reel mi, İdeal mi?
    Eyvah Memleket Yine İyiye Gidiyor!
    Malzememiz İnsan
    Tuz Kokunca...
    Hükmün Hükmü..

    ***

    Mehmet Ali Bulut'un kitabı ilk olarak 6 Kasım Cumartesi günü TÜYAP İstanbul Kitap Fuarında saat 14:00 -; 16:00 arasında 2. Stand 205 numarada yapılacak imza gününde okurla buluşacak..

    (Haber 7)




    M.Ali Bulut'tan Ahkâmsız Hükümler Yorumları