Çiçek: Bizim yargı kadar çok konuşanı yok   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 11-03-2010 (05:45)   Son Mesaj: 11-03-2010 (05:45)    Cevap: 0    Gösterim: 468  

    11-03-2010

    Çiçek: Bizim yargı kadar çok konuşanı yok

    Çiçek: Bizim yargı kadar çok konuşanı yok


    Cemil Çiçek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlık ve bazı bağlı kurumların 2011 yılı bütçelerinin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'de yargının belli bir süreden beri medyatik olma çabası içinde olduğunu ifade ederek, ''Bizdeki kadar yargı başkanlarının konuştuğu bir Avrupa ülkesi, demokratik ülke yoktur'' dedi.

    Çiçek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlık ve bazı bağlı kurumların 2011 yılı bütçelerinin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

    Yargı bağımsızlığı konusunun yalnızca yasa ve Anayasa konusu olmadığını belirten Çiçek, bunun aynı zamanda zihniyet ve mantalite meselesi olduğunu ifade etti.

    Son zamanlarda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile ilgili konular hakkında toplumda bazı şüpheler uyandığını ifade eden Çiçek, bu konuyla ilgili tartışmaların da yapıldığını söyledi.

    ''Bizim yargımız belli bir süreden beri medyatik olma çabası içindedir'' diyen Çiçek şunları kaydetti:

    ''Bunu çok doğru bulmadığımı önceden de söylemiştim. Bizdeki kadar yargı başkanlarının konuştuğu bir Avrupa ülkesi, demokratik ülke yoktur. Sonra 'yargı yıpranıyor' deniyor.

    Siyasetçiden çok daha fazla konuşuyor. Bu, aynı zamanda önüne gelecek güncel konularla ilgili konuştuğu için işin dava yönü de var. Bu da ister istemez yargı bağımsızlığını zedeliyor. Bu kadar konuşmamaları gerekir. Adalet Bakanlığı dönemimde bunu açık olarak söyledim. O zaman savcı arkadaşlarımız daha çok konuşuyordu. Benim döneminde bunu asgariye indirmeye çalıştım. Bugün de yapılması gereken budur. Herkes işini yapmalı.''

    -''BÜROKRASİNİN YARGI VE TEFTİŞ KORKUSU...''-

    Cemil Çiçek, bazı kanun tasarılarının, Meclis Başkanlığına, ''çok detaylı ve tam olarak incelenmeden'' geldiği yönündeki eleştiriye karşılık, Türkiye'de bürokraside kanun yapma noktasında zaman zaman sıkıntı yaşandığını söyledi.

    Tasarıların Meclis Başkanlığına çok teferruatlı geldiğini belirten Çiçek, ''Nedeni bürokratların teftiş korkusu. Belli bir süreden beri bürokrasi, yargı ve teftişten korkuyor. 'Ne olur ne olmaz' diye, kanuna yazılmaması gerekenleri bile yazıyor. Sonuçta kanun çok fazla maddeden oluşuyor. Bazen kanun değil, yönetmelik çıkarıyoruz. Başka ülkelerin temel kanunlarında bu kadar madde yok'' dedi.

    Çiçek, teftişin, bürokrasinin ensesinde boza pişiren bir şey değil, yol gösterici unsur olması gerektiğini kaydetti.

    -''İLK ÜÇ MADDE ORTAK PAYDADIR''-

    Çiçek, başka bir soruya verdiği yanıtta, hiç bir zaman ''çok hukuklu'' diye bir fikrin ve beklentinin içinde olmadıklarını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu yönde bir açıklamasının bulunmadığını söyledi. Çiçek, ''Basında bazen nelerin nasıl yazıldığı, nasıl eksik yazıldığını biliyoruz. Yanlış ve eksik yazılabiliyor'' dedi.

    Anayasa'nın ilk üç maddesinde yazılanların 73 milyon vatandaşın ortak paydası olduğuna dikkati çeken Çiçek, diğer konuların tartışılabileceğini ifade etti.

    Bu maddelerden birinin de dil konusu olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti:

    ''Sayın Başbakan'ın dil konusu ile ilgili bir çok açıklaması olmuştur. Ve bazıları bu açıklamalardan rahatsız olmuştur. İlk üç madde, hepimizin ortak paydasıdır. Ama Türkiye açık toplumdur. Katıldığımız, katılmadığınız bir çok tartışmalar oluyor. Bazılarına katılıyoruz, bazılarına diyoruz ki 'Böyle bir şey olur mu?' İfade ve fikir özgürlüğü olduğu zaman, tasvip ettiğimiz hususlar da olur, tasvip etmediğimiz hususlar da olur. Hatta AİHM kararlarına göre, bazı fikir ve sözler, şok derecede sözler bile olsa cebir ve şiddeti içermediği sürece demokraside bunlara tahammül edilmeli. Televizyondaki bir kısım açıklamalar, açık toplum olmanın, serbest tartışma ortamının getirdiği hususlardır. Ama dil konusundaki görüşümüz çok nettir.

    İlk üç maddede yazılı hususlar bu milletin ortak paydasıdır. Bunun içinde dil, bayrak, İstiklal Marşı var. Bunun içinde başkentin Ankara olduğu yazılı, devletin nitelikleri ve cumhuriyet yazılı. Bizim dışımızda bu ülkede yaşayan bir kısım insanlar farklı şeyler düşünebilir, söyleyebilir. Ama bu bize göre, size göre yanlış ise siz de onun cevabını verirsiniz, biz de onun cevabını veririz, uygarca bir sonuca bağlanır.

    Yeni dönemde anayasa tartışmaları gelecek. Kimin ne söylediği, söylemediği açıkça belli olacaktır. Biz bugün kendi pozisyonumuzu çok açık olarak söylüyoruz.

    Abdullah Öcalan'ın avukatı sıfatıyla görüşmeye giden birisinin açıklamalarındaki terminolojiye dayanarak 'Türkiye buraya geldi, şuraya geldi' dersek, farkında olmadan sanki böyle bir durum var, biz buna karşıymışız gibi o değirmene su taşımış oluruz.''

    -MERKEZDEKİ KURUMLARIN KADRO ŞİŞKİNLİĞİ-

    Çiçek, başka bir soruyu yanıtlarken tüm illerde özellikle belde belediyelerinden yardım konusunda aşırı talep geldiğine dikkati çekti. Kendilerinin her taleple ilgili para veremeyeceklerini, çünkü bu işin bir denetimi olduğunu kaydeden Çiçek, ''Bu milletin parasıdır, bu para milletin ihtiyacına göre verilir. Özellikle belde belediyelerinin maddi sıkıntıları var. 'Yağmur yağdı' deyip bizden aldığı parayı işçilere maaş olarak verebiliyor' dedi.

    Cemil Çiçek, devlet kurumlarındaki personel kapasitesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken bir çok devlet kuruluşunun merkezdeki kadrolarının aşırı derecede şişkin olduğunu söyledi. Bunun da bürokrasinin temel sorunu olduğunun altını çizen Çiçek, bazı kurumlarda ihtiyacın iki üç misli kadro olduğunu söyledi.

    Kocaeli'deki Arızlı deprem konutlarında yaşanan sıkıntıların dile getirilmesi üzerine Çiçek, konunun üzerinde duracaklarını söyledi.

    Çiçek, Türkiye genelinde 11 arama kurtarma birliğinde 30 tane, insan ısı ve kokusuna duyarlı eğitim köpeği bulunduğunu bildirdi.




    Çiçek: Bizim yargı kadar çok konuşanı yok Yorumları