CHP eski MYK üyesi Ali Kılıç 14 klasörlük Deniz Feneri e.V. dosyalarını teslim ettiği Alman mahkemesini 'Türk adaletine beceriksiz' diyerek övmüştü.Yeni iftiralarla gündeme gelen Kılıç bu kez kendini de tekzip etti.
CHP parti grubunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği Deniz Feneri e.V ile ilgili Ali Kılıç'ı kastederek "Alman mahkemesine 14 klasörle Deniz Feneri e.V. iddialarını sunacaklarını söylemişti.
İddiaların hedefinde Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman vardı. 14 klasörde Karaman'ı karalamaya yönelik iddialar için Kanal 7'den açıklama yapıldı.
Açıklamada, Ali Kılıç'ın Almanya'da inançlı kesime ait sivil toplum kuruluşlarına karşı hasmane bir tutum içerisinde olduğu vurgulandı.
Sistematik olarak siyaset ve medya aracılığıyla yargı üzerinde baskı kurmayı hedefleyenlerin, 'Karalama kampanyası'na aracılık ettikleri ve "yanlış, güncel olmayan ve maksatlı" iftiraların yeniden ısıtılarak sunulduğunun altı çizildi.
Deniz Feneri e.V. ile ilgili iftiraların hedefi olan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya KARAMAN'ın açıklamaları şöyle:
Bugünkü (28.10.2010 tarihli) gazetelerde, Deniz Feneri Ev ile ilgili Ali Kılıç"ın Savcılığa vermiş olduğu 14 klasörle şahsımı da hedef alan muhtelif haberler yer almıştır.
Ali Kılıç, öteden beri Almanya"daki inançlı kesime ve bu kesimin sivil toplum kuruluşlarına karşı hasmane bir tutum sergilemektedir.
Alı Kılıç Almanya"da, ideolojik ve siyasi yaklaşımlara sahip olan belli bir kesimin mensubudur.
Ayrıca yeni CHP yapısında kendine yer edinememiş biridir.
Muhtemeldir ki, Ali Kılıç bu hasmane duygular ve son zamanlardaki CHP den dışlanmışlık psikolojisi ile bir şeyler yapma gereği hissetmiştir.
Bu çabaları, Almanya"da mensup olduğu çevrelerde aşınan itibarını yükseltme ve dışlandığı CHP yapısında tekrar yer edinme çabalarıdır.
Daha önceleri, Türk adaletini başarısız beceriksiz gösterip, Alman adaletinin başarılarından övgüyle bahseden Ali Kılıç, dün verdiği beyanatta Alman adaletini yavaş davranmakla suçlayarak kendini tekzip etmiştir.
Almanya"daki Deniz Feneri Ev. dosyası iki yıl önce Türk Savcılara gönderilmiş olup 3000 sayfayı aşkın olduğu o günkü haberlerde yer almıştır.
Madem 1,5 yıldır Ali Kılıç"ın elinde bunlar dışında belgeler varidiyse eline her geçen fırsatta saldırmaktan geri durmayan Ali Kılıç neden daha önce bunları savcılığa teslim etmemiştir.
Bu çabaların tamamı siyasi ve medya aracılığıyla yargı üzerinde baskı oluşturma çabasıdır.
Kaldı ki, söylenenlerin hiçbiri yeni olmayıp, iki yıldır söylenenlerin tekrarından ibarettir.
Bu çabaların yaklaşan seçimlere yönelik siyasi bir hareketlenme oluşturma çabası olduğu da anlaşılmaktadır.
Söz konusu haber de bu konuda yapılan diğer haberler gibi karalama kampanyasının bir parçasıdır.
Türkiye'de yürütülen soruşturmaya ve bağımsız yargıya kimsenin müdahalesi söz konusu olamaz. Bu konuda, sistematik olarak basın ve yayın organlarına sözlü ve yazılı beyanlar vermek suretiyle yargıyı baskı altına almaya çalışan bazı kişilerin davranışlarının kabulünün mümkün olmadığını ve bu şekilde hukuka aykırı davrananların sorumlulukları bulunduğu unutulmamalıdır.
"Hukuk devleti" ilkesi ışığında yürütülen ve tümü ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkisi altında devam eden soruşturma hakkında, bazı kişi ve kesimlerin yanlış, güncel olmayan ve maksatlı haberlerle kamuoyunu meşgul etmeye çalışmalarının hiçbir haklı dayanağı olamaz. Herkes hukuk kurallarına saygılı olmak ve yargı kararlarına bağlı kalmak zorundadır.
Zekeriya KARAMAN
Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı