USAK: Türk-İsrail ilişkileri iki şarta bağlı   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 10-28-2010 (18:57)   Son Mesaj: 10-28-2010 (18:57)    Cevap: 0    Gösterim: 494  

    10-28-2010

    USAK: Türk-İsrail ilişkileri iki şarta bağlı

    USAK: Türk-İsrail ilişkileri iki şarta bağlı


    USAK tarafından düzenlenen "Türkiye İsrail İlişkilerinin Geleceği" konulu konferansta, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, Türkiye'nin özür ve tazminat talebi yerine getirilmedikçe düzelmeyeceği ifade edildi.

    USAK Evi'nde yapılan konferansın açılışında konuşan USAK Başkanı Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk, Türkiye-İsrail ilişkilerinin zorlu bir dönemden geçtiğine işaret ederek, bir çok kez İsrail'de bulunmuş eski bir diplomat olarak, iki ülke ilişkilerinin devam edeceğinden de şüphesi olmadığını dile getirdi.
    İki ülke arasında iyi ilişkiler olmasının Ortadoğu'nun da yararına olduğunu ifade eden Sanberk, Türkiye'nin Ortadoğu barış sürecinde yaptığı katkılarla İsrail'in hayatını kolaylaştırmaya çalıştığını belirtti. Ancak İsrail'in farklı bir tercih yaptığını söyleyen Sanberk, "Çok merak ediyorum, Gazze'ye saldırmak yerine İsrail Suriye ile barış yapsaydı ne olurdu?" diye konuştu.

    Aralık 2008'deki Gazze operasyonuna kadar iki ülke ilişkilerinin çok iyi bir dönem geçirdiğine işaret eden Sanberk, şimdi ise iki ülkenin İsrail'in yardım konvoyuna yaptığı ölümlerle sonuçlanmış bir saldırıyı arkada bırakmak durumunda olduğunu kaydetti.

    "İsrail askerleri tarafından uluslararası sularda 9 Türk vatandaşının öldürüldüğü gerçeği, kabul edilemez ve aynı zamanda benzeri görülmemiş bir olay" diye konuşan Sanberk, konuyla ilgili kurulan BM Soruşturma komisyonunun bir üyesi olduğunu anımsatarak şunları söyledi:

    "BM'de yapıcı bir şekilde çalışıyoruz ve çalışmamızın içeriğini, İsrail raporunu panele sunana kadar açıklamamak gibi ortak bir karar aldık. Türkiye, Genel Sekreter'e raporunu sundu. Türkiye'de, tarafımızdan bir çok kez vurgulandığı gibi, konunun çözüme ulaştırılması için saldırıda ölen ve yaralananların aileleri için İsrail'den bir özür ve tazminat beklentisi mevcut."

    Bunları iki ülke ilişkilerinin geleceği için İsrail hükümetine sorumluluğunu hatırlatmak üzere dile getirdiğini söyleyen Sanberk, 2002 yılından beri Türkiye'de, İsrail'in de bir dönem iyi ilişkiler içinde olduğu aynı hükümetin bulunduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.

    -İSRAİL-ABD-TÜRKİYE DİYALOĞU ÖNERİSİ-

    Merkezi Telaviv'de bulunan Ekonomik İşbirliği Vakfı Genel Direktörü Yair Hirschfeld de, "konvoy kazasının" İsrail'de ve Türkiye'de farklı algılandığını, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın İsrail'de "terör örgütü" olarak görüldüğünü belirtti.

    Türkiye ile ilişkilerin çok önemli olduğunu belirten Hirschfeld, "Konunun duygusal boyutuna, halkın eğilimine önem vermeliyiz ve harekete geçmeliyiz. İlk adımı atmak zorundayız. Biraraya gelerek ilk adımın ne olduğunu aramalıyız" diye konuştu.

    ABD'nin Ortadoğu'da barış için büyük roller üslendiğini belirten Hirschfeld, bölgede barış için ABD ile biraraya gelinerek diğer ülkelerle koordine şekilde çalışılırsa ilerleme sağlanabileceğini kaydetti. Hirschfeld, "Bence İsrail, ABD ve Türkiye arasında üçlü bir diyalog oluşturmaya ihtiyacımız var" dedi.

    Gazeteci-yazar Murat Yetkin ise, Hirschfeld'un ABD'nin de yer aldığı üçlü diyalog önerisini eleştirerek, iki ülke ilişkilerinin geldiği noktaya işaret etti. İlişkilerin Türkiye'nin özür ve tazminat talebi yerine getirilmediği sürece hiç bir yere gitmeyeceğini ifade eden Yetkin, İsrail ile yaşanan alçak koltuk krizi ve İsrail'in yardım konvoyuna saldırısı gibi sorunların iki ülkenin de çıkarına olmadığına, kimin çıkarına olduğunun iyi düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti.

    ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Tür de, iki ülke arasındaki ilişkilerde İsrail tarafından bir özür ve tazminat gelmedikçe bir yere varılamayacağını belirterek, konvoy konusu çözüme ulaşırsa diğer problemlerin de çözülebileceğini ifade etti. Tür, sivil toplum diyaloğunun önemine işaret etti.

    İsrail ordusu Eski Stratejik Planlama Dairesi Başkanı ve Başbakan Ehud Olmert hükümetinin eski Başmüzakerecisi Udi Dekel de, Ortadoğu'nun en büyük probleminin devlet sorumluluğu ve hükümet etkinliklerinin bulunmaması olduğunu kaydetti.

    Uluslararası destek ve bölgesel işbirliğinin önemine değinen Dekel, güvenlik konusunda ise karşılaşılan zorlukların birbirine çok yakın olduğunu belirterek, birlikte yapılacak çok şey olduğunu dile getirdi. Bundan 10 yıl sonra iyi komşuluk ilişkilerine sahip, güvenlik konusunda daha çok işbirliği içinde bir Ortadoğu görmek istediklerini ifade eden Dekel "Ortadoğu'nun geleceğini oluşturmak için Türkiye ve İsrail aynı anlayışı paylaşabilirler. Özellikle Türkiye ve İsrail arasında stratejik diyalog dendiğinde iki ülke aynı dili oluşturabilirler" diye konuştu.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Mesude Nursuna Memecan da, konuşmasında İsrail'in hatalarından dolayı özür dilemesi gerektiğini belirtti.

    Memecan "İsrail'in Türkiye ile diyaloğu kabul etmesi anahtar role sahip. İsrail güven oluşturmalı ve diyaloğa başlamalı, buna özür ile başlamalı" dedi. Memecan, İsrail halkının da tavır değişikliği istemesinin, hükümetin tavrını değiştireceğini ifade etti.

    Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlker Aytürk de, Mavi Marmara krizinin oyunun kurallarını değiştirdiğini belirterek, Türk vatandaşları İsrail birlikleri tarafından öldürüldüğü için "Türkiye'nin artık Arap-İsrail çatışmasında bir taraf haline geldiğini" ileri sürdü.

    Türk kamuoyunun İsrail'e karşı hale geldiğini ifade eden Aytürk, ''İsrail resmi olarak özür dilemedikçe ve ölenlerin ailelerine tazminat ödemedikçe, hiç bir Türk hükümetinin ilişkileri normale döndürmesini beklemek boşunadır. Türkiye-İsrail ilişkilerine sadece barış görüşmelerinde olacak bir gelişme olumlu etki yapacaktır" diye konuştu.




    USAK: Türk-İsrail ilişkileri iki şarta bağlı Yorumları