BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa her birimizin koltuğundan, kişisel çıkarlarından binlerce defa önemlidir, değerlidir." dedi.

Demirtaş ile Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'dan oluşan BDP Heyeti, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'yu makamında ziyaret etti.
Parti olarak, Türkiye'nin en büyük işçi örgütü ile Türkiye'nin yeni anayasaya hangi yöntemlerle ulaşılacağını görüştüklerini belirten Demirtaş, bu görüşmenin kendileri açısından son derece öğretici ve verimli bulduğunu bildirdi.

Demirtaş, şöyle devam etti:

''Bugüne kadar yeni anayasa çalışmalarında, konferanslarında, taslak hazırlıklarında aktif rol almış bir emek örgütünün bundan sonraki süreçlerde de Türkiye'nin demokratikleşmesine, özgürlüklerin, insan haklarının hayata geçmesinde ve Türkiye'nin yeni anayasasına kavuşmasında etkili rol oynayabileceklerini ben düşünüyorum.

Türkiye'nin 30 yıl sonra darbe anayasasından tümden kurtulma süreci bizce hayati derecede önemlidir. Bütün siyasi partiler şöyle bakabilmelidir; sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa her birimizin koltuğundan, kişisel çıkarlarından binlerce defa önemlidir, değerlidir. Türkiye, kendi toplumsal sözleşmesini ve toplumsal uzlaşmasını ararken siyasi, partizan çıkarlardan çok daha ötede toplumun, halkın çıkarlarını demokratik bir ülkenin çıkarlarını önce tutabilmelidir.

Bu tartışma süreçleri ancak siyasette bir uzlaşmayı yaratabilir, aksi takdirde tabandan gelişmeyecek uzlaşma zeminleri üzerine siyasetin yeni şeyler inşa etmesi çok zor görünüyor. Hele hele siyasetteki bu kutuplaşma, bu incitici kaba dilin, söylemin, üslubun var olduğu bir ortamda Türkiye'nin yeni bir anayasasının ve Türkiye'nin özgürlükçü bir anayasasının tartışılma zemininin çok zor olduğu görülmelidir.''

Sivil topluma çok önemli görevler düştüğünü belirten Demirtaş, bu kuruluşların siyaset üstü duruşlarıyla tabandan gelecek bir uzlaşma zeminini yaratma fırsatları ve olanakları olduğunu ifade etti. BDP lideri, ''Ben inanıyorum ki bugüne kadar bu olanaklarını demokratikleşme lehine kullandıkları gibi bundan sonra da Türkiye'nin ve demokrasinin çıkarına kullanacaklardır'' görüşünü dile getirdi.

MUSTAFA KUMLU

Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, demokratikleşmenin toplumun vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri olduğunu söyledi.

Anayasanın demokratikleşmesinin bu ihtiyacın mihenk taşını oluşturduğunu belirten Kumlu, ''Bu nedenledir ki Türk-İş, yıllardan beri 12 Eylül Anayasası'nın bir bütün olarak ele alınarak değiştirilmesi gerektiğini savunmuştur'' dedi. Bu doğrultuda kimi zaman da diğer meslek örgütleriyle çalışmalar yaptıklarına işaret eden Kumlu, bu söylediğini sıklıkla dile getirdiğini de anımsattı.

Kumlu, şöyle devam etti:

''Referandumla kabul edilen anayasa değişiklik maddelerinin toplumun demokratikleşme ihtiyacını karşılamaya yönelik olmadığı herkes tarafından kabul edilmektedir.

Ülkemizde 12 Eylül'ün bütün izlerinden arınmış bir anayasa ihtiyacı hala devam etmektedir. Biz antidemokratik bir anlayışla hazırlanan ve bugüne kadar defalarca yapılan değişikliklere rağmen Türkiye'nin ihtiyaçları karşısında yetersiz kalan 1982 Anayasası'nın sağlanacak en geniş mutabakatla değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bu konudaki her türlü çabaya destek vereceğimizi belirtiyor ve her platformda da bunu ifade ediyoruz.''

SORULAR

Selahattin Demirtaş, ''31 Ekimden sonra eylemsizlik devam edecek mi sizce? Çünkü, Öcalan, devreden çıkacağını söyledi, eylemler bekliyor musunuz, ne tür adımlar atılmalı?'' şeklindeki soruya şu karşılığı verdi:

''Umarım Türkiye hiçbir zaman çatışmalı süreçler yaşamaz. Yeni anayasa tartışmaları aynı zamanda barış arayışlarıdır. Bizim beklentimiz, bütün Türkiye gibi bir an önce Kürt sorununda da barışçıl çözümdür. Kanın ve gözyaşının akmadığı kardeşliğin ve kardeşleşmenin arttığı bir ortamı yakalamaktır. Bizim temennimiz ve beklentimiz elbette ki çatışmaların son bulması yönündedir, umut ediyorum öyle olacaktır.''

Demirtaş, bir gazetecinin, terör örgütü PKK elebaşlarından Murat Karayılan'ın, ''Sivil can kayıplarından dolayı gerekirse özür dileriz'' dediğini belirterek, ''Bu sizin için ne ifade ediyor'' sorusunu yöneltmesi üzerine, ''İsterseniz daha sonra o soruları cevaplandıralım'' diye konuştu.

''Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk ve eski milletvekili Aysel Tuğluk'un, yeni anayasa değişikliği kapsamında, bağımsız milletvekili sıfatıyla görevlerine geri dönmeleri için TBMM Başkanlığına başvurularına TBMM hukukçularının olumsuz görüş belirttiğine'' ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Demirtaş, ''Süreci takip edemedim, Meclis hukukçularının ne dediğini. Ama umut ediyorum ki bu konuda pozitif bir yaklaşım sergilenir. Çünkü seçilmiş milletvekilleri haksız bir kararla Meclis dışında kaldılar. Böyle bir süreçte parlamentoya dönmeleri halkın iradesine saygının da bir gereğidir diye düşünüyorum'' dedi.