Ayşen Gruda, ödül kazandığı Altın Portakal'a aynı gün çağrıldığını söyledi. Gruda, aşk acısını dolma sararak attığını da ekledi.
"Domates Güzeli" lakaplı usta oyuncu Ayşen Gruda CNN TÜRK"te Saba Tümer"le Bu Gece programına konuk oldu.
"Altın Portakal"a o gün saat 5"te çağırdılar"
Altın Portakal"da Kağıt filmi ile En İyi Yardımcı Kadın ödülünü alan Ayşen Gruda kendisini o gün saat 5.00"te aradıklarını söyledi.
"O gün saat beş filandı. Yağmur yağıyor, ben hastayım. Zaten hava alanına gitmek trafikten mümkün değil. Antalya'da da yağmur yağıyordu. Orda program, tören bitecekti ben oraya gittiğimde, hiç gitmezsem daha iyi dedim.
Geç haber vermelerine bozulmadım. Dedim ki "Claudia Cordielli'ye de haber verilmemiş, telefon bağlantısı yapılmış. Bu bir organizasyondur, herhalde bazı pürüzler oldu. Haber veremediler, bir şey oldu diye düşündüm ve çok da üstünde durmadım. Mühim olan benim o heykelciğe sahip olmam."
PROGRAMDA KONUŞULAN KONULARDAN SATIRBAŞLARI
"Gerzek ve manyakmış kelimelerini ben buldum ama bir tek o gün kullandım bir daha kullanmadım"
Evet ben buldum. 'manyamışı' da ben buldum. Yani onları orada kullandım, bir daha da kullanmadım hayatımda.
"Aşk acısını dolma sararak unuturum"
Aşk bir bütün, deli gibi aşık oluyorsun, yaşıyorsun bitiyor. Ateş, ateş yani. Bir yangın bitiyor.
Aşk böyle. Sevgi başka şey, aşk başka şey, tutku başka şey. Bunları birbirinden ayırmak lazım.
Dolma yapmaya başladım mı aşk acısı bitmiştir. Gidiyor demektir, rahmetli oluyor.
Bilmiyorum kendimi yakaladım. Yani demek daha el oyalayan bir şey.
Yaprak, lahana ne olursa. Dolma işte. Ben dolmaya başlarsam adam gidici, belli... Demek ki derinlemesine düşünüyorum onları doldururken.
Ondan sonra rahmetli oluyor.