Antalya'da 2008 yılında, dayısının oğlu, 11 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Ural Giray Çelikcan'ı kaçırarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan sanık, ''elektrikli testere ile nitelikli insan öldürme'' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Antalya'da 23 Aralık 2008'de öğrenim gördüğü TED Antalya Kolejinin servis aracından evinin bulunduğu caddede indikten sonra kaybolan, iki gün sonra halasının oğlu Beşir Anıl Hüyük'ün (28) Duacı köyünde kiraladığı evde parçalanmış cesedi bulunan Ural Giray Çelikcan'ın öldürülmesiyle ilgili davanın karar duruşması Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.
Duruşmaya, sanık Hüyük ve avukatı, çocukları öldürülen Sedef ve Yusuf Ziya Çelikcan, çocuğun kardeşi İdil Çelikcan ile yakınları ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Süleyman Teke, duruşmalar boyunca susan Beşir Anıl Hüyük'ün son olarak bir isteğinin olup olmadığını sorması üzerine sanık, ''Yok'' cevabı verdi. Ailenin avukatı Süleyman Çalıkuşu, sanığın, ''muhatabın kendini savunamayacak kadar küçük olması'' nedeniyle en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini söyledi.
Mahkemeye bir süre ara veren Başkan Süleyman Teke, sanık Beşir Anıl Höyük'ü ''Elektrikli testereyle nitelikli insan öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''nitelikli yağma ve hürriyetten yoksun bırakma'' suçundan da 14 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Çocuğun ailesi ve yakınları kararı alkışlarla karşıladılar. Mahkeme Başkanı Teke, aile üyelerini uyararak, mahkeme salonunda alkışlamamalarını istedi.
-''ADALET YERİNİ BULDU''-
Baba Yusuf Ziya Çelikcan, duruşma sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, benzerlerine göre kararın kısa sürede çıkmasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Adalete güvendiklerini ve sabırla bugünü beklediklerini ifade eden Çelikcan, ''Sanığın aldığı hiçbir ceza bizi rahatlatmıyor ama bu sonuç bile bize mutluluk verdi'' dedi.
Anne Sedef Çelikcan da, ''Oğlum huzura kavuştu. Aylardır bu nedenle uyuyamıyordum. Alınan bu ceza bizi biraz da olsa rahatlattı. Vahşet mahkeme salonunda bile yeterince konuşulamamıştı'' ifadelerini kullandı.
Oğlu için www.uralgiray.com adlı siteyi oluşturarak, yaşadıklarını gün be gün kayıt altına aldığını ve insanlarla paylaştıklarını anlatan Sedef Çelikcan, ''Tanımadığımız binlerce kişi, acılarını bizimle buradan paylaştı. Acılar bitmiyor ama verilen ceza bir nebzede olsa bizim acımızı hafifletti'' diye konuştu.
Öte yandan duruşma öncesi sanığın annesi Seval Hüyük ile çocuğun yakınları arasında tartışma yaşandı.
-OLAY-
Antalya'da, 23 Aralık 2008'de, öğrenim gördüğü TED Antalya Kolejinin servis aracından evinin bulunduğu caddede indikten sonra kaybolan, iki gün sonra halasının oğlu Beşir Anıl Hüyük'ün (28) Duacı köyünde kiraladığı evde cesedi parçalanmış bulunan Ural Giray Çelikcan'ın (11) vücudunda 16 kesici ve delici alet darbesi saptanmıştı.
Cinayetten önce kayıp çocuk polis tarafından aranırken kaçırıldığı gün dayısına telefon eden Beşir Anıl Hüyük'ün, yeğeni Ural Giray ile birlikte kaçırıldıklarını söylediği, dayısından kendilerini kaçırdıklarını iddia ettiği sözde kişiler adına telefonda 200 bin avro fidye istediği anlaşılmıştı.
Fidye talebi çocuğun kurtarılması amacıyla polis gözetiminde kabul edilmiş, buluşma yeri belirlenmiş ancak cep telefonunun baz istasyonu sinyallerinin alınmasıyla Hüyük'ün Duacı köyünde kiraladığı eve yapılan baskında Ural Giray Çelikcan'ın cesedi bulunmuştu.
