Manisa'nın Gördes ilçesinde, doğuştan kalbi delik olduğundan, sünnet işlemi için ailesi tarafından Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümüne getirilen 4 yaşındaki çocuk, operasyon sırasında öldü.
Alınan bilgiye göre, Nuran ve Selim Uçak çifti, doğuştan kalbi delik olan çocukları Efekaan'ı (4) sünnet ettirmek üzere Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümü'ne götürdü.
Ameliyat için gerekli kalp ve anestezi tetkiklerinin yapılmasının ardından ameliyata alınan Efekaan, operasyon sırasında kalbinin durması nedeniyle yaşamını yitirdi.
Baba Selim Uçak (33), AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun sünnete alındıktan 3 saat sonra ölüm haberini aldıklarını ifade ederek, şunları anlattı:
''Çocuğumuzu ameliyathanede sünnete aldılar. Doğuştan kalbinin delik olduğunu doktorlarımız biliyorlardı. Ameliyat başladıktan 2.5 saat sonra çocuğumuzun kalp doktoru Doç. Dr. Şenol Coşkun'un ameliyathaneye girdiğini gördük. 20 dakika sonra içeriden ismini hatırlayamadığım bir profesör doktor çıktı. Bize dedi ki, 'Başınız sağ olsun. Yapılan tüm müdahalelere rağmen çocuğunuzu kurtaramadık'. Birden tüm dünyam yıkıldı. Açıklama istediğimde, 'İnan ki elimden geleni yaptım. Hatta kalbini çalıştırmak için kalp pili bile takmayı denedim, yine de olmadı. Çocuğunuzu yaşama geri döndüremedik' dedi.''
Daha sonra yaşadığı üzüntü nedeniyle kendi kaybettiğini anlatan baba Uçak, ''Kendimi kaybettim yaptıklarımı hatırlayamıyorum. Hastaneye gelen polis ekipleri beni emniyete götürdü, orada olanı biteni anlattı. Olay şimdi savcılığa intikal etti'' dedi.
Uçak, çocuklarının yanlış bir uygulamadan dolayı öldüğünü düşündüklerini belirterek, ''Sorumluların bulunup cezalandırılmasını istiyoruz. Benim çocuğum sünnet olmak için ameliyathaneye sağ olarak girdi ve ölüsü çıktı. Celal Bayar Hastanesi bir araştırma hastanesi, tam teknik ve donanıma sahip. Ama maalesef insan hayatı çok ucuz. Eşim sağlık meslek mezunu ve bu tür küçük operasyonları bilir. Bu iş böyle kalmayacak bunun suçlusu kimse ortaya çıkacak ve adalete hesap verecek''dedi.
-''SÜNNETİN SONUNDA KALBİ DURDU''-
CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği yetkilileri, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 yaşındaki Efekaan'ın daha önce hastanelerinde 1 ve 1,5 yaşlarındayken iki kez, aynı cerrahi bölümde aynı asistan ve anestezi ekibi, farklı sorumlu cerrahi hekim tarafından başarılı şekilde ameliyat olduğunu belirtti.
Efekaan Uçak'ın ''Pulmoner stenoz (kalp kapağında darlık)'' hastası olduğunu ve sünnet operasyonu öncesi her türlü tedbirin alındığını kaydeden yetkililer, ''Ameliyat sonlarına doğru bilinmeyen ve tespit edilemeyen bir şekilde çocuğun kalbi durdu. Yaklaşık 2 saat boyunca yaşama döndürme mücadelesi verilmesine karşın çocuk kurtarılamadı'' şeklinde bilgi verdi.
Başhekimlik yetkilileri, olayın üzerinden 2 saat geçmeden Cumhuriyet Savcılığı'ndan soruşturma başlatıldığına dair resmi yazı geldiğini, konunun yargıya intikal ettiğini kaydetti.
-''ÇOK ÜZGÜNÜZ''-
Sünnet operasyonunu gerçekleştiren cerrahi sorumlu hekim Prof. Dr. Can Taneri de çocuğun yaşamını yitirmesinin, tüm ekibi derinden üzdüğünü ifade etti.
Efekaan'ın en iyi şartlarda, en iyi cihazlarla sünnet ameliyatına aldıklarını, ancak yine de bu üzücü olayın meydana geldiğini dile getiren Prof. Dr. Taneri, şunları söyledi:
''Çok üzgünüz. Ekip olarak ailenin acısını paylaşıyoruz. Kan hastalığı ya da kalp hastalığı olan bu tür çocukların sünneti riskli olduğu için üniversite hastaneleri dışında pek gerçekleştirilmiyor.
Kalp hastası olan çocuğumuz, bisiklete binerken ya da parkta oyun oynarken de hayatını aynı sebepten kaybedebilirdi. Ama ne üzücüdür ki bu kalp durması, sünnet ameliyatı bitimine yakın gerçekleşti. Kurtarmak için yaklaşık 2 saat boyunca elimizden gelen tüm çabayı sarf ettik. Zaten bu tür ihtimale karşı teçhizatımız ve ekibimiz tamdı. Eksiğimiz ya da kusurumuzun olduğunu düşünmüyoruz. Şu anda adli tıpta ölüm nedeni araştırılıyor. Olayla ilgili savcılık da soruşturma başlattığı için daha fazla konuşmak da doğru olmaz.''
Diğer yandan İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemenin ardından çocuğun cenazesi, Gördes'te toprağa verildi.