Mehmet Kaya 80 yaşındaydı. İzmir'de 16 Haziran'da kızı Rahime Korkmaz'la (36) birlikte yolun karşısına geçerken, belediye otobüsünün altında kaldı. Alkollü araç kullanmaktan ehliyetne el konulan sürücü asli kusurlu sayılmadı.
Hasan Çilingir'in haberi
Mehmet Kaya 80 yaşındaydı. İzmir'de 16 Haziran'da kızı Rahime Korkmaz'la (36) birlikte yolun karşısına geçerken, belediye otobüsünün altında kaldı.
Şoför Hakan Türksever'in ise ehliyetsiz olduğu anlaşıldı. Alkollü araç kullanmaktan 2 defa ehliyetine el konulmuş olmasına rağmen bu şekilde Büyükşehir Belediyesi'ne alındığı öğrenilen Türksever'in, 18 aydır ehliyetsiz çalıştığı belirlendi. Kaza, yargıya intikal ederken, bilirkişi raporundan dehşet verici sonuçlar çıktı. Hayatını kaybeden baba ve kızı suçlu, ehliyetsiz sürücü ise tali kusurlu bulundu. Rapor, Karayolları Trafik Kanunu'ndaki inanılmaz bir çelişkiyi de gözler önüne serdi. Asli kusurların sıralandığı kanunun 84. maddesinde alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmak yoktu. Babasını ve eşini kaybeden Soyer Korkmaz, rapora isyan ediyor, belediyenin kurtarılmaya çalışıldığını öne sürüyor. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı İhsan Memiş de, Trafik Kanunu'nun 1986'da çıkarıldığını hatırlatıyor: "Türkiye'de her şey değişti, o değişmedi."
Konak ilçesi Kahramanlar semtinde 16 Haziran 2010 tarihindeki kazayla ilgili davanın görüldüğü İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen bilirkişi raporu, tartışmaları da beraberinde getirdi. Raporda, kazada ölen babayla kızının, 'karşıdan karşıya geçerken yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarını kullanmadığı', 'taşıt yoluna birdenbire çıktıkları' için asli, ehliyetsiz otobüs kullanan Hakan Türksever'inse tali kusurlu olduğu belirtildi. Raporun, Karayolları Trafik Kanunu'na göre ehliyetsiz ve alkollü olarak araç kullanmanın asli kusur sayılmamasından dolayı böyle yazıldığı ortaya çıktı.
İzmir'de mahkemeler için bilirkişilik görevi yapan çok sayıda uzman, ölümlü bir trafik kazasında ilk olarak sebebine ve hangi tarafın kusurlu olduğuna bakıldığını söyledi. Böyle durumlarda sürücünün ehliyetinin olup olmadığı, alkollü olup olmadığı gibi konuların ikinci planda tutulduğuna dikkat çeken bilirkişiler, şunları kaydetti: "Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesi, asli kusurları içerir. Bunlar arasında ehliyetsiz veya alkollü araç kullanma yer almıyor. Bir kaza olduğunda bilirkişi önce, 'Ne oldu da bu kaza oldu? Ne olmasaydı bu kaza olmazdı?' sorularının cevabını arar. Sürücünün ehliyeti veya alkollü olup olmadığı konuları ikinci plandadır."
Kazada babasını ve eşini kaybeden Soyer Korkmaz ise bilirkişi raporuna isyan etti. "Tek suçlu biz miyiz?" diye soran Korkmaz, rapora itiraz edeceklerini söyledi. Korkmaz, otobüs şoförü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kurtarılmaya çalışıldığını iddia etti. Korkmaz ailesinin avukatı Şeref Bağcı da itiraz edeceklerini ve yeniden olay yeri keşfi istediklerini belirterek, trafik ve bilirkişi raporlarında otobüs şoförünün ehliyetsiz olduğunun dikkate alınmadığını kaydetti. Bağcı, "Alkolden ehliyetine el konulan şoför trafiğe çıkmasaydı bu kaza yaşanmayacaktı." dedi. Avukat Hamza Dağ ise bilirkişi raporlarının adli tıp sürecinde değişebileceğini kaydetti. Yapılan itirazlar sonucu konunun adli tıbba taşınabileceğine dikkat çeken Dağ, "Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında değişen çok rapor oldu." şeklinde konuştu.
KANUN YETERLİ DEĞİL
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Genel Başkanı İhsan Memiş, 1986 yılında çıkarılan Karayolları Trafik Kanunu'nun 2010 yılının Türkiye'sine yeterli gelmediğini vurguladı. Kanuna göre hızın da asli kusurlu sayılmadığını belirten Memiş, 24 yıl önceki asli kusurla şimdiki arasında çok fark bulunduğunu ifade etti. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde kanunun değişmesi için genel kurulda görüşüldüğünü ancak kanunlaşmadığını anlatan Memiş, "Türkiye'de her şey değişti ama bu kanun değişmedi. Aynı şekilde yapılan kazada hız da asli kusur sayılmıyor. Bu, kanunların eksikliğinin güncellenmemesinden kaynaklanıyor." diye konuştu.
Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği (TRAMAD) Başkanı Fahrettin Onur Sezer de, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmanın kazalarda neden asli kusurlu sayılmamasını hâlâ çözemediklerini aktardı. Alkollü araç kullanmanın kazalarda büyük etken olduğuna dikkat çeken Sezer, "Kanunların güncellenmesi gerekir. Dernek olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan randevu talep ettik. Bu konudaki düşüncelerimizi aktaracağız. Tüm dünyada kabul edilebilir standartlar var ve Türkiye, bu sınıra gelmeli." dedi.
Zaman