Türkiye ile Suriye arasında siyasi ve ekonomik ilişkiler ivme kazanarak en üst düzeyde seyrederken, Suriye sokaklarında "Türkiye rüzgarı" esiyor.
Suriye'yi ilk kez ziyaret eden Türklerden duyduğumuz ''Çocuğun üstünde 'Kurtlar Vadisi' tişörtü var'', ''Beni, Türkçe 'Hoşgeldin' diyerek karşıladılar'', ''Yoldan geçen bir Suriyeli'nin telefonunda bizim dizilerden birinin müziği çalıyordu'', ''Bir Suriyeli ile tanıştım, Gaziantep'te akrabaları olduğunu söyledi'', ''Suriyeliler de kebaba bizim gibi kebap, çay'a şay diyorlarmış'' ve ''Alışveriş için bir dükkana girdim, Fenerbahçe bayrağı asılıydı'' gibi ifadeler, bu ülkenin sokaklarına yansıyan Türkiye etkisinin kanıtı olarak görülüyor.
Türkiye'nin Suriyeliler için ne ifade ettiğini daha açık bir şekilde ortaya koymak için AA muhabirleri, sokaklarda rastgele 10 kişiye, Türkiye'nin ne hatırlattığını sordu.
Genç akademisyen Nesrin Seyaf, doktorasını Türkiye üzerine yapacağını söyledi. Türk kültürünün Suriye kültürüne çok benzediğini keşfettikten sonra Türk kültürüyle yakından ilgilenmeye başladığını anlatan Seyaf, ilk fırsatta Türkiye'yi hem çalışması için, hem de seyahat amaçlı ziyaret etmek istediğini söyledi.
Ahmed Hamud, ''Türkiye'nin mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir ülke olduğunu'' belirterek, Türkiye için ''cennet'' ifadesini kullandı.
Merve Hakkı, Türkiye'nin kendisine Arapça dublajla yayımlanan Türk dizilerini ve Türk müziğini hatırlattığını, Türk insanını Suriye insanına çok benzettiği için Türkçe kursuna gittiğini anlattı.
Bir kez Diyarbakır'a giden Selman İsa, İbrahim Tatlıses hayranı olduğunu söylerken, Türkiye'yi birçok kez ziyaret eden Esma Moralı ''Sultan Ahmet Meydanı'nı, Ayasofya'yı ve Büyükada'yı çok beğendiğini'' ifade etti.
Abdulhadi Halebi, ilk fırsatta Türkiye'yi ziyaret etmek istediğini belirterek, ''Türkiye Osmanlı'nın devamı ve medeniyet ülkesi, aynı zamanda bizim dostumuz olan ülke'' dedi.
Türkiye'ye birçok kez giden Toni Mamoş ve eşi Mariz El Cid, ''Türkiye denilince aklıma İstanbul, Büyükada, Ayasofya ve kapalı alanlarda sigara yasağı geliyor. Sigara içtiğim halde bu yasak çok hoşuma gitmişti'' diye konuştu.
Samir Homsi Türkiye'yi ''turizm ülkesi'' olarak tanımlarken, Abdülkadir Musa ''Türkiye bana medeniyetler ülkesini ve turizmi'' hatırlatıyor ifadesini kullandı.
-''TURİST SAYISINDAKİ ARTIŞ VE TÜRK DİZİLERİ''-
Suriye'de Türkiye'ye ilginin artmasında iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin iyileşmesi, Türk dizilerinin izlenmesi ve son olarak vizelerin kaldırılmasının büyük etkisi olduğu belirtiliyor.
AA'nın sorularını yanıtlayan Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, bu yıl Suriye'den Türkiye'ye giden turist sayısının 600 bin civarına ulaştığını belirterek, ''Türkiye'den Suriye'ye giden turist sayısı aynı dönemde yaklaşık bir milyona ulaştı. Bu yaz Antalya'ya, çok sayıda Suriyeli turist tatile gitti'' dedi.
Bu sayının artışında vizelerin kalkması ve Türk dizilerinin olumlu etkisi olduğunu kaydeden Önhon, ''Büyükelçiliğin duvarları boştu, tam reklam panosu olarak kullanılabilecek durumdaydı. Türkiye Büyükelçiliğinin boş olan duvarlarını Türkiye posterleri ile süsledik. Büyükelçiliğin duvarlarına astığımız Türkiye afişlerine Suriyeliler ve Şam'ı ziyaret eden turistler yoğun ilgi gösteriyor'' diye konuştu.
Büyükelçi Önhon, turizm alanında işbirliğinin sadece iki ülke arasında kalmayacağını, ortak destinasyon olarak üçüncü ülkelere tanıtım yapılmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin Şam Kültür ve Tanıtım Ataşesi Vehip Özdemir ise Şam'da düzenlenen konserlere, sergilere, film festivallerine ve diğer kültür-sanat etkinliklerine Türkiye standı ile katılmaya çalıştıklarını söyledi. Özdemir, son bir yıl içinde yaklaşık 30 kültürel etkinlik düzenlediklerini belirterek, 7 Kasımda başlayacak 18. Şam Uluslararası Film Festivalinde Türkiye'nin onur konuğu olduğunu ifade etti.
Arapça dublajla yayımlanan Türk dizilerine halkın yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Özdemir, ''Yeni yayımlanmaya başlayan 'Asi', 'Şöhret' ve 'Kurtlar Vadisi' adlı diziler yoğun ilgi görüyor. Özellikle Tuba Büyüküstün ve Ahu Türkpençe'nin yer aldığı diziler Suriye'de çok popüler. Türk dizilerinin Türkiye'nin bölgede tanıtımına önemli bir katkısı olduğuna inanıyorum. Bu tür dizilerde Türkiye'deki yaşam standardının yüksekliği, özellikle İstanbul görüntüleri veya dizilerin çekildiği mekanların çekiciliği Suriye'deki halkın ilgisine neden oluyor. Bu diziler, olumsuz sayılabilecek bazı örnekler de içermiyor değil. Bu tip olumsuz örnekleri Türk halkı da kendi içinde tartışıyor. Suriye halkı da dizilerin olumsuz yönlerini tartışacak. Biz, bu aşamada dizilerin pozitif yönlerine bakıyoruz'' dedi.
-TÜRKÇE KURSLARINA YOĞUN İLGİ-
Özdemir, Türkiye Büyükelçiliği tarafından açılan Türkçe kursuna Suriyelilerin yoğun ilgi gösterdiğine işaret ederek, ''Vizeler kaldırıldıktan sonra ziyaretçi sayılarında yaşanan yüzde 100'ün üzerindeki artış, Türkçe kurslarına olan ilgiyi de artırdı. 300'e yakın kişiye Türkçe kursu veriliyor, 300'e yakın öğrenci ise Türkçe kursu almak amacıyla bekliyor. Türkiye'nin dünyanın farklı kentlerinde oluşturmaya başladığı Yunus Emre Kültür Merkezlerinden birisi de Şam'da kurulacak. Bu merkezin açılmasıyla birlikte Şam'daki kültürel etkinliklerimizde de artış olacak'' diye konuştu.
Suriyelilerin iş görüşmesi, eğitim, akraba ziyareti ve turistik gezi gibi sebeplerle Türkiye'ye gittiğini belirten Özdemir, Suriyelilerin en çok Hatay, Mersin, Antalya, Kapadokya, Bursa, Yalova, Bolu, İstanbul, Muğla ve Pamukkale'ye ilgi gösterdiğini söyledi.
Özdemir, geçen yıl yurt dışına tatile giden Suriyelilerin en yoğun ilgi gösterdiği ülkenin Türkiye olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2009 yılı verilerine göre 5 milyon 214 bin 457 Suriyeli yurt dışına seyahat etti. Türkiye, 2009 yılında Suriyelilerin ülke dışında en çok ziyaret ettikleri ülke oldu. 2009 yılında Türkiye'yi ziyaret eden Suriyeli sayısı 509 bin 679 iken bu sayı 2010 yılının ilk 8 ayında 560 bin 569'a ulaştı.''
Türk halkının da Suriye'ye ilgisinin arttığını vurgulayan Özdemir, Şam'daki Osmanlı eserleri başta olmak üzere tarihi ve kültürel yapı ve mekanların Türk ziyaretçilerin yoğun ziyaretine sahne olduğunu söyledi.
-EMEVİYE CAMİSİ VE HİCAZ DEMİRYOLU İSTASYONU-
Şam'ı ziyaret eden Türklerin yoğun ilgi gösterdiği mekanlardan Hicaz Demiryolu İstasyonu binası, kendine özgü mimarisi ve duvarlarını süsleyen demiryolu ve tren fotoğraflarıyla ziyaretçileri adeta geçmişe yolculuğa çıkarıyor. İstasyon binasının, günümüzde kitap fuarlarına tahsis edilmiş bekleme salonundaki süslemeler kadar, bina önündeki 1800'lü yıllarda imal edilmiş, demiryolunun ilk emektar lokomotiflerinden biri ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Kitapseverler, tarihi istasyon binasının rengarenk camlarından sızan güneş ışığının aydınlattığı salonda kitapların arasında vakit geçirirken, turistler bina içinde ve emektar lokomotifin önünde fotoğraf çektirmeyi tercih ediyor.
Hamidiye Çarşısı ve pagan inanışlarından bu yana ibadethane olarak kullanılan Emeviye Camisi, birçok dini ve dört mezhebi aynı anda temsil eden öğeleri ve binlerce yıllık hikayesi ile turistler kadar fotoğraf sanatçılarını da cezbediyor.
İlk olarak Fırtına Tanrısı adına inşa edilen ibadethane, bir süre kilise olarak Hristiyanlara ve Şam'ın Müslümanlar tarafından fethedilmesinin ardından yaklaşık 80 yıl hem Hristiyanlara, hem de Müslümanlara ibadethane olarak hizmet vermiş. Yapılan tadilatlarla genişletilen caminin duvarlarında Hristiyan inancına has süslemelerle İslami motifleri aynı karede yakalamak mümkün.
Müslümanlar tarafından Hz. İsa'nın kıyamete yakın yeryüzüne ineceği rivayet edilen ''Beyaz Minare''nin yanı sıra camide Yahya Peygamber'in kabri ve İmam Hüseyin'in Kerbela'da Yezid'in adamları tarafından kesilen ve Şam'a getirildiği rivayet edilen başının defnedildiği bir bölüm yer alıyor.
Bu arada, turistler kentin farklı noktalarındaki atölyelerde cam ustalarının yaptığı cam süs eşyası ve takılara da yoğun ilgi gösteriyor.
