14 Ağustos 2010'da Zonguldak M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuk koğuşunda tutuklu olarak kalan 15 yaşındaki Kudret Koçaklı’nın, havalandırma bahçesinde asılı bulunması ile ilgili rapor şok yarattı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu"nun raporunda, "Sorunlarım olduğundan müdür beyle görüşmek istiyorum" diyen tutuklunun, müdür ile görüştürülmediği tespit edildi.
Çocuk tutuklu, müdür ile üç kişilik görüş hakkı ile ilgili görüşmek istediğini beyan ederken, infaz kurumuna giren kişilerin ziyaretçiler ile ilgili haklarını bilmediklerinden, bunu kullanamadıkları ortaya çıktı. Raporda da, "Bu hakkını bilip kullanması ve istediği kişiler ile görüş yapabilmesi onun psikolojik olarak daha rahat olmasını sağlayacak belki de bu tür bir eylem gerçekleştirmeyecekti" tespiti yapıldı.
Rapora göre, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül tarafından olay ile ilgili araştırma yapmak üzere Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Firik ve Adalet Müfettişi Mecit Gürsoy görevlendirildi. 26 Ağustos 2010'da Zonguldak"a giderek inceleme yapan heyet, 27 Ağustos'ta Ankara"ya döndü.
-BASKET POTASINDA ASILI BULUNDU-
Raporda, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı ve kurum yetkililerin anlatımına göre olayın oluş şekli şu şekilde yer aldı:
"14 Ağustos 2010 tarihinde nöbet devir teslimi öncesi görevlilerin koğuşlarda sayım alma işlemini gerçekleştirdikleri sırada; görevli memurların ve kurum müdürü ile 2. müdürün anlatımlarına göre; "sayım var" şeklindeki görevlinin bağırması sonucunda yatakhane olarak kullanılan üst kattan tutuklu ve hükümlüler alt kat olan yaşam alanına inmiş ve daha önceden saat 07.30"da görevlilerce kapısı açılan havalandırma alanı olarak kullanılan alanda bulunan duvara yaklaşık 3 metre yükseklikte monte edilmiş durumda bulunan basket potasında Kudret Koçaklı"nın asılı halde olduğunu görmeleri sonucunda "dışarıda biri kendini asmış" şeklinde bağırarak durumu bildirmişlerdir."
-CESET ÜZERİNDE DARP İZİNE RASTLANMADI-
Raporda, ilk bulgulara göre ceset üzerinde darp, cebir izine rastlanmadığı, şahsın ası öncesinde canlı olduğu ve ası sonucu ölüm olayının gerçekleştiğine dair otopsi raporu verildiği belirtildi.
-İPİ KANTİNDEN ALMIŞ-
Raporda, şahsın daha önceden temin ettiği kantinde çamaşır asmada kullanılması için satılan ip ile koğuşlarda kullanılan plastik sandalyenin üzerine çıkıp zeminden 3 metre yükseklikteki potaya ip geçirmek suretiyle intihar ettiğinin düşünüldüğü ifade edildi.
-KAPASİTE 330 AMA SAYI 600"E ÇIKIYOR-
Zonguldak M Tipi Ceza İnfaz Kurumu"nun kapasitesinin 330 olmasına karşın inceleme yapıldığı tarihte 10"u çocuk olmak üzere 463 tutuklu, hükümlü veya hüküm özlüyü bünyesinde barındırdığı belirtilerek, "Zaman zaman bu sayının 600"e kadar çıktığı belirtilmiştir" denildi.
Raporda, olay ile ilgili olarak kurum yöneticileri hakkında açılmış bir idari soruşturmanın olmadığına, ancak görevliler hakkında ihmal ve kusurları var ise idari soruşturma açılması için kurum savcısının Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne yazdığı bir yazının mevcut olduğu ifade edildi.
-ÇOCUK TUTUKLU MÜDÜR İLE GÖRÜŞMEK İSTEMİŞ-
Raporda, 2 Ağustos 2010'da Kudret Koçaklı"nın, kurum müdürlüğüne verdiği dilekçede, "sorunlarım olduğundan müdür beyle görüşmek istiyorum" şeklinde talepte bulunduğu belirtilerek, şöyle denildi:
"Başmemur bu dilekçeye binaen kendisi ile öngörüşme yapmış, Kudret Koçaklı bu görüşmede üç kişilik görüş hakkı ile ilgili görüşmek istediğini beyan etmiştir. Bu sorunun basit ve izah edilebilir nitelikte olması ve sorumlu başmemurluk düzeyini aşan konular olmaması nedeni ile görüştürülmesine gerek olmadığı kanaati sorumlu başmemurlukta oluştuğundan müdür ile görüştürülmemiştir."
-"BEYANLAR ARASINDA ÇELİŞKİ"-
İnfaz kurumunda tutuklular ile infaz koruma memurlarının beyanları arasındaki çelişkilerin bir an önce giderilmesi gerektiğine işaret edilerek, şöyle denildi:
"Tutuklular Kudret"i infaz koruma memurlarının talimatı doğrultusunda asılı olan yerden indirdiklerini beyan etmelerine karşın infaz koruma memurları da Kudret"i koğuşta kalan çocukların indirdiğini ve kendilerinin haberi olmadığını belirtmektedirler."
-"TUTANAKTA ÖLÜM SAATİ YOK"-
Ölü muayene ve otopsi tutanağında ölüm olayının saat kaçta gerçekleştiğine dair bir bulguya rastlanmadığının altı çizilerek, "Takdir soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısında olmakla birlikte bu hususun da açıklığa kavuşturulması kamuoyunda oluşan tereddütlerin giderilmesinde fayda olacaktır" denildi.
-TUTUKLULAR HAKLARINI BİLMİYOR-
Raporda, Ceza İnfaz Kurumları Yönetimi İle Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük"ün 126. maddesinde, "Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu haller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir" hükmünün bulunduğu ifade edildi. Ayrıca Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin ziyaret edilebilecek kişileri düzenleyen 9. maddesinin ikinci fıkrasında, hükümlü ve tutukluların söz konusu kişiler dışında kalan üç ziyaretçisinin adı ve soyadı ile bilmesi halinde adresini ceza infaz kurumuna kabulünden ve kendisine bu hususu tebliğ edildiği tarihten 60 gün içinde bildirebileceğine yönelik ibarenin olduğu belirtildi.
-"BU HAKKINI BİLSEYDİ BELKİ DE İNTİHAR ETMEYECEKTİ"-
Ancak infaz kurumuna giren kişilerin bu haklarını bilmediği belirtilerek, şöyle denildi:
"Nitekim Kudret Koçaklı da bu hakkını bilmediği için yasal süre içerisinde bildirmemiş ve bu haktan yararlanamamıştır.
Ayrıca kendisi ilkokulu bitiremediğinden dolayı okumasının da tam yeterli olmadığı öğrenilmiştir. Bu hakkını bilip kullanması ve istediği kişiler ile görüş yapabilmesi onun psikolojik olarak daha rahat olmasını sağlayacak belki de bu tür bir eylem gerçekleştirmeyecekti."
ANKA