''Türkiye. AB sürecinde koşar adımlarla gidiyor." şeklinde konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''1963'teki Ankara anlaşmasında neler söylendiyse onlar bugün yerine getirilmelidir'' dedi.
Türkiye'nin AB üyeliğine dönük Avrupa'da ortaya çıkan bakışları, yaklaşımları ve yorumları büyük bir haksızlık olarak gördüklerini belirten Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''1963'teki Ankara anlaşmasında neler söylendiyse onlar bugün yerine getirilmelidir'' dedi.
Hollanda'da temaslarına devam eden Bakan Çelik, basın mensuplarının sorunlarını cevaplandırırken, müzakere sürecini hızlı bir şekilde yürüten Türkiye'den rahatsız olunmaması gerektiğini belirterek, ''Yani Türkiye müzakereleri tamamlama konusunda bir irade ortaya koymuşsa, bundan memnuniyet duymak gerekir'' diye konuştu.
Çelik, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bir soruyu cevaplandırırken, şu değerlendirmede bulundu:
''Türkiye. AB sürecinde koşar adımlarla gidiyor. Her hafta biz AB sürecini değerlendiriyoruz. Bu hafta AB ile ilgili hangi adımlar atıldı, hangi mevzuatımızda ne gibi değişikler yaptık? Önümüzdeki hafta neyi planlıyoruz? Sürekli olarak bunu değerlendiren, bunu tartışan bir hükümet var ve bu konuda mesafe alan bir hükümet var. İlk anlaşmalara sadık kalan, çifte standardın doğru olmadığını söyleyen bir hükümet var. Eğer konuşacaksak, milletlerin iradesi konuşsun, millet iradesi söylesin. Gerek Türkiye'de yaşayan vatandaşlar, gerekse de AB içinde olan ülkelerin vatandaşları nihayetinde, müzakerelerin sonunda konuşsunlar.''
AB sürecini tıkamaya yönelik, başkalarının önüne konulmayan reçetelerin Türkiye'ye uygulanmasının kabul edilemeyeceğini ifade eden Faruk Çelik, ''Müzakere sürecini hızlı bir şekilde yürüttüğümüz açık, bundan rahatsız olunmaması gerekiyor. Yani, Türkiye müzakere sürecini tamamlama konusunda bir irade ortaya koymuşsa, bundan memnuniyet duymak gerekiyor. Çünkü biz AB ile bu süreci başlatmış bir ülkeyiz. Bunu başlatanlar da AB'ye üye ülkeler. O halde bu sürecin bitirilmesinden neden rahatsızlık duyuluyor. Bu süreci bitirelim ve oturalım konuşalım. Halklara mı soracağız, ne yapacaksak o zaman konuşalım, ama müzakere sürecinde çeşitli engellerin ortaya çıkarılması yapılan anlaşmaya sadakatsizliği ortaya koyuyor ki, Türkiye'nin, tabii bu yönüyle, bu yorumları, davranışları ve ifadeleri kesinlik kabul etmesi söz konusu değildir'' şeklinde konuştu.
''İSLAM BARIŞ DİNİDİR''
Barış ve hoşgörü dini olan İslam'ı çatışma anlayışı içinde takdim etmeye çalışanların dinin özüne büyük bir haksızlık yaptığını vurgulayan Çelik, ''İslam barış dinidir. Birileri nasıl takdim etmeye çalışırsa çalışsınlar, cehalete düşman bir dindir. Cehaletin ürünü olan bazı davranışları İslam'a mal etmeye çalışanlar, gizli, sinsi bazı oyunları İslam'la özdeşleştirmeye çalışanlar bilsinler ki, güneşi balçıkla sıvayamazlar. İslam nettir, açıktır, barış ve hoşgörü dinidir. En son noktasında 'senin dinin sana, benim dinim bana' deyip barış içerisinde, el tutuşarak ayrılmayı öngören bir dindir'' dedi.
Hollanda'da yeni işbaşına gelen azınlık hükümetinin göçmenler ve Müslümanlara dönük planlarına ilişkin bir soru üzerine Çelik, şöyle konuştu:
''Yalnız Hollanda değil, Avrupa'nın genelinde yabancılara karşı olumsuz bir bakışın oluşmaya başladığı bir süreci yaşıyoruz. Bundan dolayı gelişmeleri olumlu görmemiz söz konusu değil. Hollanda'da koalisyon hükümeti yeni kuruldu. Bu hükümetin ilk günlerini ve aylarını dikkatle takip edeceğiz. Gelişmeler ne şekilde olacak, ne şekilde seyredecek? Bir önyargı içerisinde olmayı ve bu çerçevede bazı değerlendirmeler yapmayı şahsen doğru bulmuyorum. Süreç içerisinde söylemler eyleme ne şekilde dönüşüyor, bunu gördükten sonra açıklama yapmanın doğru olacağı inancı içerisindeyim.''
Çelik, ''İslam karşıtı görüşleriyle bilinen Geert Wilders'ın Türkiye'ye gitmek istediği, bu konuda bir talep gelirse Türkiye'nin tavrının ne olacağı'' sorusunu yanıtlarken de, ''Türkiye düşmanlıktan yana değil, dostluktan, barıştan yanadır. Fikir özgürlüğünden yanadır. Fikir beyan etmek isteyen herkese fikrini açıklamak için her türlü imkanı sağlar. Kaldı ki biz diyalogdan yanayız. Bunu Ankara'da görüşebileceğimiz gibi Lahey'de de, Rotterdam'da da görüşebiliriz. Sorun değil'' dedi.
Faruk Çelik, Hollanda'daki temasları çerçevesinde Türkler için Danışma Kurulu'nun (IOT) 25. kuruluş yıldönümü etkinliğine ve Avrupa İslam Üniversitesi'nin yeni eğitim yılı açılış programlarına da katıldı.