CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle'ye 4 ayrı rapor sunduklarını bildirdi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Four Seasons Otel'de AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile yaptığı görüşmenin ardından basına açıklama yaptı.
Görüşmenin çok yararlı geçtiğini ve 4 ana konuyu dile getirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Referandum sonrası, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda yapılan seçim ve bu seçimden duyduğumuz kaygıyı belittik. Medya üzerindeki baskıları ve bu baskılardan kaynaklanan sorunları dile getirdik. İki konuda da Füle'ye birer rapor verdik. Türkiye Gazeteciler Sendikasının verdiği bir rapor vardı. Ayrıca o raporu da kendilerine teslim ettik.
Tuna Nehri'nin kirlenmesi ciddi bir sorundu. Bu sorunu da dile getirdik. Özellikle Karadeniz'de en uzun kıyısı olan Türkiye'nin karşılaşabileceği sorunlara dikkati çektik ve AB'nin bu konuda önlem almasını istedik. Füle de bu konudaki duyarlılıklarını sürdürdüklerini, sorunun Tuna Nehri'ne ulaşılmadan önce çözümlenmesi için çaba harcadıklarını ve ilgili hükümet yetkilileri ile görüştüklerini ifade etti.''
Kılıçdaroğlu, dördüncü olarak da Kıbrıs için Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün ahde vefanın gereği olarak bir an önce uygulamaya girmesini ve bu konuda AB'nin duyarlılığını sürdürmesini istediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Kendileri de bizim yaşadığımız endişeleri yaşadıklarını söylediler ve daha fazla diyaloğa girmemez gerektiğinin altını çizdiler. Anayasa değişikliklerini ve bundan sonra çıkacak olan yasaları ve uygulamaları yakından izlediklerini ifade ettiler. Biz yeni yayınlanacak olan AB ilerleme raporlarında Türkiye'nin yapması gereken konuların daha net bir şekilde dile getirilmesini istedik. Kendileri, Türkiye ile özellikle parlamentoda görüşülen devlet yardımları, dolayısıyla CHP'nin verdiği katkı dolayısıyla teşekkür ettiler ve Türkiye'nin özellikle CHP'nin AB yetkilileriyle daha sıcak, daha samimi ve daha yoğun bir çalışma yapmasını istediklerini ifade ettiler. Ben, 28 Ekimde Süheyl Batum'un Brüksel'e gideceğini, anayasa ve ondan sonraki değişiklikleri AB yetkililerine anlatacağını ifade ettim. Yine bu süreçte yakın bir zamanda CHP'nin teknik düzeyde bir yetkili grubunun da Brüksel'e gideceğini, oradaki uzmanlarla daha yakından bir çalışma sürecinin başlatılacağını ifade ettim.''
Füle'nin de CHP'nin alternatif oluşturması ve bu konuda alternatifleri de kendilerine sunmasını istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Bu, YÖK olabilir, yargının bağımsızlığı olabilir, medyanın üzerindeki baskı olabilir. Bütün bunlarla ilgili (Eğer bize alternatif sunarsanız, ilişkiler daha sağlıklı bir zemine oturabilir) dediler. Biz de bundan sonra kendilerine daha fazla rapor sunacağımızı, CHP'nin görüşlerini, seçenekleri ifade edeceğini belirttik. Füle'ye 4 ayrı rapor sunduk. Bizim için güzel başarılı bir görüşmeydi'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Görüşme talebi sizden mi geldi?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Sayın Füle, Türkiye'ye geldiğini ifade etmişti. Görüşmek istediğini söyledi. Dolayısıyla görüşme talebi onlardan geldi'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Başbakan bir açıklama yaptı. Başı açık kadınların başı kapalı olanlara yeterince destek olmadığından yakındı. Bununla ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?'' şeklindeki sorusuna ise ''Başbakanlık makamı yakınma makamı değildir'' dedi.