Esenler'de İETT otobüsüne molotof kokteyli atılarak üç kişi ölmüştü. Olayın davasında sanıklar Kürtçe savunma yapmak isteyince ifadeleri alınamadı. Türkçe konuşan bir sanık ise olayı ayrıntılarıyla anlattı.
Esenler'de İETT otobüsüne molotofkokteyli atılarak üç kişinin ölümüne neden olan olayla ilgili davada Kürtçe savunma yapmak isteyen sanıkların ifadeleri alınmadı.
"Ben buranın vatandaşı olduğum için savunmamı Türkçe yapacağım." diyen sanık Mehmet Nurullah Kaya, olayı gerçekleştirdiklerini kabul etti. Dönemin DEHAP yöneticilerinden talimatlar geldiğini belirten Kaya, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini kaydetti. Duruşmada salonun boşaltılması sırasında mahkeme heyetine 'şerefsizler' şeklinde hakarette bulunduğu iddiasıyla bir izleyici de tutuklandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 10'u tutuklu, biri başka suçtan tutuklu toplam 12 sanık katıldı. Duruşmada sanıkların savunmalarını Kürtçe olarak yapmak istediler. Mahkeme ise bunu kabul etmedi ve duruşmaya devam edildi. Türkçe konuşacağını ifade eden sanık Mehmet Nurullah Kaya'nın salonun boşaltılması talebinde bulunması üzerine salon boşaltıldı.
Kapalı yapılan oturumda sanık Kaya, eylemlere katıldığını, ancak eylemlere kendisini kandırarak götürdüklerini ileri sürdü. 'Düğüne gidiyoruz' diye kendisini eyleme götürdüklerini belirten Kaya, sanıklardan Lütfi Dağ'ın 2005-2006'da DEHAP'ın Esenler ilçe başkanlığını yaptığını söyledi. Abdullah Öcalan'ın doğun gününde KCK talimatı doğrultusunda eylem yapma emri verildiğini ifade eden Kaya, "Lütfi Dağ, gençlik sorumlusu Bilal Aydın'a ve Ömer Çapın'a 'eylem yapın, boş durmayın, Molotof atıp araç yakma eylemlerine devam edin' diye talimat verdi. Ben de bu toplantıda idim." dedi.
Üç kişinin öldüğü olayı da anlatan Kaya, "Otobüsün olduğu yer yokuştu. Eylem sırasında otobüs yanmaya başlayınca biz kaçtık. Ertesi gün haberlerde otobüsün frenlerinin boşalması nedeniyle geri gelerek üç kişinin öldüğünü duyduk." şeklinde konuştu. Kaya, Metin kod adlı şahsın Roj TV adına bu olayın görüntülerini çektiğini anlattı.
Daha önce can güvenliği nedeniyle bunları anlatmadığını kaydeden Kaya, "Şu anda da can güvenliğim yok. Ancak anlatmak istiyorum. Ayrılmak isteyen arkadaşlar işlerinde çalışmak istediği için ve ölümler nedeniyle korktukları için bir daha eylemlere katılmayacaklarını söylemiştir. Benim dışarı çıkarılan sanıklarla bir husumetim yoktur. Vicdanımın rahat olması için anlatıyorum. Eylemler için pişmanım, tahliyemi istiyorum." dedi.
Savunmaların ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme, iki sanığın yaşı 18'den küçük olması nedeniyle dosyasını ayırdı ve görevsizlik kararı verdi. Mahkeme salonun boşaltılması sırasında heyete yönelik, "Şerefsizler, şerefsiz. Bizi nasıl dışarı çıkarırsınız" şeklinde alenen hakarette bulunduğu gerekçesiyle Derviş Tekin adlı izleyicinin tutuklanmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.