Bakan Aydın, baskı dolu okul günlerini anlattı   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 10-22-2010 (16:36)   Son Mesaj: 10-22-2010 (16:36)    Cevap: 0    Gösterim: 563  

    10-22-2010

    Bakan Aydın, baskı dolu okul günlerini anlattı

    Bakan Aydın, baskı dolu okul günlerini anlattı


    Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ''Benim yaşımda olanlar üniversitelerimizin geçirdiği sıkıntıları bilirler. Konular üzerinde ambargonun konduğu dönemleri bilirim. Listelerin geldiğini bilirim. 'Şu, şu, şu konular inceleme araştırma konusu olmayacak' denilirdi'' dedi.

    Aydın, İnönü Üniversitesinin 2010-2011 akademik açılışında yaptığı konuşmada, yeniden hayata gelse yine öğretim üyesi olmayı isteyeceğini söyledi.
    Bakan Aydın, ''Öğrenmek ve öğretmek bir fani için her zaman iftihar edeceği bir çizgidir'' dedi.

    Bugün Türkiye'nin en hızlı değişen bir kaç ülke arasında yer aldığını belirten Aydın, Türkiye'nin kuzeyindeki ve güneyindeki ülkelerde değişmenin Türkiye'deki kadar hızlı olmadığını anlattı.

    Devet Bakanı Aydın, şunları dile getirdi:

    ''Türkiye demokrasisi, insan hakları güçlenen bir ülke. Türkiye Avrupa ile organik bağı olan, AB ile zor şartlara rağmen, haksızlıklara rağmen müzakere eden bir ülke. Kendi komşuları ile mukayese edilemeyecek sosyolojik, politik, ekonomik, kültürel bir konumu var. Bu nedenle, bu hızlı değişim iyi yönetilemezse bu hızın aktörü değil, mağduru olma gibi bir risk daima mevcuttur. Değişimin iyi yönetilmesi için güvenilir bilgiye ihtiyaç var. Eğer üniversiteniz bilimsel zihniyete sahip kalarak bilimi öğretiyor, üretiyor ve hayata taşıyorsa, ödevlerin en önemlisini yerine getirmiş oluyor.''

    Batıdaki üniversitelerin gelişmesinde ilk üniversite tecrübesi olan İslam dünyasının büyük emeği olduğuna işaret eden Aydın, ''Ne yazık ki, İslam dünyası istikrarlı bir biçimde o çizgiyi yürütememiştir'' dedi.

    Bakan Aydın, üniversitelerin sırf meslek mensubu yetiştirmek gibi bir görevi olamayacağını, aynı zamanda entelektüel yetiştirmek zorunda olduğunu vurguladı.

    Üniversitelerin usta çırak modelini kaybettiğini bildiren Aydın, ''Kendimizi patron, öğrenciyi müşteri olarak görürsek, o zaman ülkemizin entelektüel yetiştirme, aydın yetiştirme çabasında yeteri kadar mesafe alamayız'' diye konuştu.

    Üniversitelerdeki döner sermayeden öğretim üyelerinin faydalanması için yasal düzenleme yapacaklarını dile getiren Aydın, akademik özgürlük ve özgür düşünce gibi konulara dikkati çekti.

    Bakan Aydın, şöyle devam etti:

    ''Eğer akademik kurumların özgürlük sıkıntısı varsa oradan güvenilir bilgi çıkmaz. Bizde derin derin düşündün mü, sıkıntı vardır. 'Bir de bunu icat etme' denir. Bırak da icat etsin. Düşünce sürekli olarak güvenilir bilgi ile beslenmezse dogmatik hale gelir. Düşüncenin özgür olması, bilimsel araştırmanın özgür olması lazım. Özgürlük yok mu, inşallah daha çok olur. 40 seneyi üniversitede harcadım, zevkle. Benim yaşımda olanlar üniversitelerimizin geçirdiği sıkıntıları bilirler. Konular üzerinde ambargonun konduğu dönemleri bilirim. Listelerin geldiğini bilirim. 'Şu, şu, şu konular inceleme araştırma konusu olmayacak' denilirdi. Sayın Rektör Bey eski evraka giderse, buradaki rektörlüğün arşivinde de vardır o. 'Şu konuları çalışmayacaksınız.' İyi de, ben çalışmıyorum da Amerikalı çalıştırıyor.

    Bunlar daha çok sosyal, politik, ideolojik konulardır. Benim çalışmamam o konunun unutulup gitmesini ortaya çıkarmıyor ki. Ben çalışmıyorum ama Amerika'da, Sorbon'da, İngiltere'de bu çalışılıyor. Bugün Türkiye'nin çözmekte olduğu bütün sorunlar 30 sene önce Avrupa üniversitelerinde çalışılan sorunlardı. Hollanda'da, Doğu'da, Güneydoğu'da konuşulan bütün dilleri bütün lehçeleri ile bilen insanlar vardır. Daha 1 hafta önce Tunceli'deki Alevilik sempozyumuna davet edilen kişilerin bir kısmı böyle idi. 40 sene önce tanıdığım insanlar var aralarında. Daha Kürtçe'nin bir tarafını bir şivesini, bir lehçesini değil hepsini biliyorlar. Hepsini çalışmışlar. Ömürlerinin yarısı da o bölgelerde geçmiş. Benim çalışıp çalışmamam bir şeyi değiştirmiyor ki, zaten çalışanlar çalışıyor.''

    ''MALATYA BİR LABORATUVAR''

    Aydın, Malatya'nın sosyolog için tipik bir laboratuvar olduğunu belirterek, ''Her inançta, her düşüncede, her mezhepten, her meşrepten insanımız vardır. Sosyoloğun laboratuvarı da işte burasıdır. Buralardan biz tez elden sağlam bilgiler üretmezsek, karşı karşıya olduğumuz sorunlar için nihai kalıcı çözümler bulma imkanımız yoktur'' dedi.

    ''BU ÜLKEYİ EBEDİYEN BİRLİKTE...''

    Türk milletinin çok köklü bir yapısı olduğuna dikkati çeken Bakan Aydın, şunları kaydetti:

    ''Biz millet değilsek, millet olan başka milletlerin işi zorlaşır. Bu milletin kaynağı ortak tarihtir. Bizim büyük tarihimiz bir etnisiteye mal edilemez, 'falanın tarihidir' denemez. Bizim tarihimiz, bu toprakların tarihidir. Bu topraklarla bağlantılı olan toprakların tarihidir. Kafkasya'nın, Balkanların, Tunus'un, Fas'ın tarihidir. Bu bizim ortak kimliğimizi oluşturuyor. Birileri farklılıktan bahsediyorsa sormamız lazım, 'hangi farklılık?'. Bu ülkeyi ebediyen birlikte yaşatacak kadar ortak değerimizin ve ortak kimliğimizin olduğuna inanıyorum.''




    Bakan Aydın, baskı dolu okul günlerini anlattı Yorumları