Diyarbakır'da görülen KCK duruşmasında iddianamesinin özetinin okunmasına devam edildi. KCK'nın sözde anayasası olan belgelerden örgütün yapısını anlatan savcı, bugün yine belgenin 3. bölümü ve yöneticilerinin verdiği talimatları okudu.
Savcı, "KCK, Türkiye'de topyekun isyan provası yaptı, bir çok il ve ilçede bu prova kapsamında eylemler hayata geçirildi. Öcalan'ın zehirlendiği ve saçlarının kazıtıldığı gibi bahanelerle bu isyan denemesini yaptı." dedi.
Sanıkların 2008 yılında fiziki, telefon ve ortam dinlemelerini okuyan savcı, şüphelilerin belediye başkanlarına eylemlere katılmaları için talimat verdiğini söyledi. Savcı, Diyarbakır Büyükşehir Beyediye Başkanı Osman Baydemir'in 'Öcalan'a destek' eylemine katılmadığı için KCK'lılar tarafından, terör örgütü PKK'nın talimatlarına uymadığı gerekçesiyle önce disipline daha sonra cezalandırılmasına karar verdiklerini kaydetti.
"ANKET ÇALIŞMASININ ÜCRETİ HAKKARİ BELEDİYESİ'NDEN"
Savcı, Öcalan'ın zehirlendiği iddiası ile ilgili Diyarbakır'da açıklama yapan 54 belediye başkanı adına yapılan açıklama metninin KCK bürosunda ele geçirildiğini ve bu metnin örgüt tarafından hazırlandığının anlaşıldığını söyledi. İddianamede, 'Öcalan' kampanyasında yapılacak anket çalışmasının ücretinin ise, Hakkari Belediyesi tarafından 'taş kırma ihalesi' adı altında karşılandığı belirtildi.
Savcının okuduğu iddianamede ilginç detaylar ortaya çıktı. Tutuklu sanıklardan emekli astsubay Mehmet Abbasoğu ile Turan Genç'in dinlemeye takılan telefon görüşmesinde sınır ötesi operasyondan sonra ciddi bir şekilde taraftar kaybettiklerini ve bunu tersine çevirmek için iyi bir propagandaya ihtiyaç duyulduğunu konuştuklarını dile getirdi. Savcı, iki sanığın kendi arasında bölgede dini olguları bir perde olarak kullanma talimatını PKK'dan aldıklarını ve bunu KCK tarafından hayata geçirileceğinin konuşulduğunu söyledi.
SANIK AVUKATLARI, İDDİANAME ÖZETİNİN DAHA DA KISALTILARAK OKUNMASINI TALEP ETTİ
Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen ''Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM)'' yapılanmasıyla ilgili davanın 4. duruşmasına devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın sabahki oturumuna, 99'u tutuklu sanık ile aralarında Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran'ın da bulunduğu 7 tutuksuz olmak üzere toplam 106 sanık katıldı.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Cihan Aydın, iddianamenin 900 sayfalık özetinin okunmasının uzun bir zaman alacağını belirterek, ''Zamandan tasarruf etmek amacıyla özetin biraz daha kısaltılarak okunmasını istiyoruz. İddianamenin değerlendirme bölümünün okunması bizce yeterli'' dedi.
Avukat Aydın, müvekkillerinin, bazı sivil polislerin duruşma salonunda bazı sanıkları işaret ettiğine dair kendilerine bilgi verdiklerini ifade ederek, bu hususun mahkeme kayıtlarına geçilmesini talep etti.
Savcı Adem Özcan ise iddianamenin çıkarılan özetini okurken, biraz daha kısaltarak okuduklarını söyledi.
İddianamenin kalan kısmını okumaya devam eden Savcı Özcan, ''3. Bölüm'' başlıklı kısımda yer alan ''KCK/TM yapısının organize ettiği örgütsel eylemlere ilişkin faaliyetler'' bölümünü de KCK/TM mensubu örgüt yöneticilerinin örgütün 2008-2009 yıllarına ilişkin birçok örgütsel eylemini detaylı şekilde planladıklarının tespit edildiğini söyledi.
Savcı Özcan, şöyle devam etti:
''KCK/TM mensubu olan örgüt yöneticilerin örgütsel eylemlere ilişkin kararlarını örgüt içi işleyiş içerisinde önce iller kapsamında KCK/TM'nin il yöneticileri olarak öngörülen alan sözcülerine iletilmek suretiyle aynı şekilde örgütün haber organları olan Roj TV, bazı gazeteler ve internet siteleri aracılığıyla eylemsellik kararının ülke geneline ulaştırıldığı, bazı eylemlere KCK/TM mensubu olan örgüt yöneticilerinin bizzat katılıp güvenli bölgelerde eylemlerin yapılmasını organize ettikleri belirlenmiştir. Eyleme katılan kitleleri yaşanılan alanlara, kamu mallarına, özel mülklere, özel araçlara zarar vermeleri hususunda açık yada genel ifadelerle teşvik edildikleri, bazı eylemlerde kitleyi özellikle devletin simgesi olan Türk bayrağına yönlendirerek bayrağa zarar verilmesi hususunda özel gayretlerin gösterildiği tespit edilmiştir.''
Söz konusu olaylar neticesinde eylemlere katılan gruplar tarafından kepenklerin kapatıldığı, öğrencilerin okula gitmelerinin engellendiği, özellikle güvenlik güçlerine yönelik yoğun şekilde taşlama, molotof atma eylemleri ile özel ve kamu araçlarına, ev ve işyerlerine zarar verildiğini kaydeden Özcan, bu olayların sonucunda birçok güvenlik görevlisinin yaralandığı, hatta bazı olaylarda ölen kişilerin olduğu ve büyük vahim nitelikli toplumsal olayların yaşandığı kaydetti.
Özcan, olayların yaşandığı il ve ilçelerde normal hayatın tamamen durduğu, olaylara karışmayan insanların evlerinden dahi dışarıya çıkamadığı, günlük yaşantısını devam ettiremediği, çocukların okula gidemediği, toplumda ciddi anlamda bir huzursuzluk ve güvensizlik ortamının doğmasına yol açılarak terör estirildiğini belirtti.
Mahkeme heyeti, iddianame özetinin okunmasına öğleden sonraki oturumda devam edileceğini belirterek, duruşmaya ara verdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında ''devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'', ''terör örgütüne yardım ve yataklık etme'' suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
-ADLİYE ÖNÜNDE BEKLEYİŞ-
Bu arada KCK davası nedeniyle adliye binası önünde alınan geniş güvenlik önlemleri devam ediyor. Çevredeki bazı kavşak ve caddeler dava nedeniyle bugün de trafiğe kapatıldı. Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam adliyeye gelerek güvenlik önlemlerini yerinde inceledi.
Öte yandan, Sur, Kayapınar ve Bağlar ilçelerinden gelen bir grup BDP'li ve sanık yakını Dağkapı Meydanı'nda toplandıktan sonra yürüyerek adliye bitişiğindeki Büyükşehir Belediyesi önüne geldi.
Grubun buradaki bekleyişi sürüyor.
CİHAN-AA
