BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, ''Yargı adeta darbe peşinde. Yargının söylemlerinin tamamına bakıyorum, darbe geleneğinin söylemleri neyse o'' dedi.
Topçu, parti genel merkezindeki Genişletilmiş Başkanlık Divanı toplantısı öncesinde basın mensuplarına gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı eleştiren Topçu, Yalçınkaya'nın, TBMM'yi tehdit ettiğini öne sürdü.
Topçu, şöyle konuştu:
''Yargı adeta darbe peşinde. Bunun altını çizerek söylüyorum, açıklamalardan gördüğüm bu. Söylemlerinin tamamına bakıyorum yargının, darbe geleneğinin söylemleri neyse o. Yargı, siyasete müdahale ediyor gibi bir görüntü içerisinde. Halbuki memleket meselelerinin çözüm yeri TBMM olmasına rağmen, TBMM'nin üzerinde kurumlar varmış gibi hareket ediliyor. Buna mukabil Mecliste 24 saat kesintisiz demokrasinin teminatı olan siyasi partiler, iktidarı ile muhalefeti ile demokrasiye sahip çıkamıyor.
Başsavcının başörtüsü ile ilgili çeşitli kararları referans göstermesi ve konuyu laiklik ile ilgilendirmesi hiçbir şekilde doğru değil, meşru değil, hukuki değil, insani değil, vicdani değil, ne sayarsanız sayın hiçbiri değil. Bu, ülkemizin bir ayıbı bu ayıp ortada durmakta. İleri demokrasi yaşayan ülkelerin hiçbirinde bu manzaralara rastlanmamakta.''
''Anayasa Mahkemesinin kararları ayet midir ki değiştirilemesin?'' diye soran Topçu, şöyle devam etti:
''Yanlış karar alınmışsa elbette değiştirilir. Değişiklik yapılmasının önünü kapatma davası tehdidiyle kesmeye çalışan, statükonun bu kibirli adamlarına karşı ne yazık ki Meclisten onurlu bir davranış göremiyoruz. Statüko otoritesinde siyaset yürütmek demokrasi ile asla bağdaşmaz. Başsavcının tehdidine, Meclis, millet iradesinin temsilcisi ise pabuç bırakmamalıdır. Bu nedenle başörtüsü ile ilgili düzenleme hemen ivedilikle geçirilmeli bunun yapılması onurlu bir siyasetçi için hem vicdani, hem hukuki, hem insani bir vecibedir. İktidar ve muhalefete sesleniyorum; bu kitlediğiniz noktadan bir adım geriye çekilin oturun tekrar konuşun. Bu hukuki, insani ve vicdani borcunuzu artı 335 trilyonu milletin hazinesinden aldınız paylaştınız, bunun hakkının gereğini yapınız.''
-''ANLAMSIZ TARTIŞMA''-
Yalçın Topçu, TSK'nın çağın gereklerine uydurularak mobil, teknoloji ile donatılmış, sayısı düşürülmüş, hantallıktan kurtarılmış, caydırıcılık gücü azami yükseltilmiş bir ordu haline gelmesini istediklerini ancak yedek subaylığın ''Millet ile yüksek rütbeli subaylar arasında önemli bir koridor'' olduğu için kaldırılmaması gerektiğini belirtti. BBP lideri, ''Tek tip askerlik gibi anlamsız bir şeyin tartışılmasının da abesle iştigal olduğunu'' öne sürdü.
Topçu, Türkiye'nin eskiden tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten 7, ihracatını yapan 5 ülkeden biri olmasına karşın bugün ithalat yapmak zorunda kaldığını anımsatarak, gerçek gündemin bu olduğunu, bu sorunun çözülmesi durumunda açlık ve yoksulluğun, dolaylı yoldan da terörün biteceğini ifade etti.
Türkiye-İsrail ilişkilerine değinen Topçu, İsrail korumak amacıyla ''NATO kılıfı adı altında'' Türkiye'ye füze kalkanı sistemi kurulmasına karşı olduklarını bildirdi.
Topçu, referandum öncesi demokrasi ve özgürlük adına yapılacağı ifade edilen uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesini de istedi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile sonuçlanan helikopter kazasına da değinen Topçu, son otopsi raporunda, önceki otopsinin aksine kazada hayatlarını kaybedenlerin kanlarında karbondioksit oranının yüksek çıktığının belirlendiğini dile getirdi ve bunun birçok sebebinin olabileceğini ancak kamuoyunda tartışılması yerine gerçeklerin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.
-''SİYASİ AHLAK FUKARASI''-
Topçu, bir gazetecinin, ''AKP'nin, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Hanım'ı milletvekili aday göstereceği şeklinde çıkan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusunu yanıtlarken, ''Hanımefendi üzerinden bu tip siyasi mülahazat yapanları, kaynak kimse, bunu ahlaksızlıkla nitelendiriyorum. Hanımefendinin bununla alakalı 'basın açıklaması yapayım, bunlarla ilgili reddiyemizi ortaya koyalım' isteğini, biz parti yönetimi olarak uygun görmedik, sağ olsunlar kendileri de her meselemizde gösterdikleri uyum gibi buna da 'olur' dediler. Bu haberlere kaynak teşkil edenleri, basın bir şey demiyorum siz yazacaksınız ama bunlara kaynaklık edenleri ahlaksız olarak, siyasi ahlak fukarası olarak yorumluyorum. BBP'nin yükselişini bu tip şeylerle engelleyemezler'' şeklinde konuştu.
Topçu, seçim ittifakı ile ilgili soruyu yanıtlarken de seçime BBP olarak girmeyi planladıklarını ancak Türkiye'yi karış karış gezerken vatandaşların ''Sizi seviyoruz ama şu kişiyi de seviyoruz'' dediğini ifade etti.
Yalçın Topçu, ''Kimi söylüyorlar'' sorusu üzerine, ''Numan Kurtulmuş Bey'i söylüyorlar, sevdiğimiz bir kardeşimiz, kendi siyasi duruşu ile alakalı, mevcudu ile alakalı kendini üzen sıkıntılar yaşadı, netice inşallah hayrına olur, şimdi bu sıkıntıları yaşarken, kardeş diyoruz birbirimize, ben hemen gidip 'Gel bir şirket kuralım mı diyeceğim yani ne diyeceğim'' şeklinde konuştu. Topçu, vatandaşların kendisine Süleyman Soylu ve Hasan Celal Güzel'in isimlerini de söylediğini bildirdi.
