Fütiristler Derneği'nce düzenlenen ''Yeni Çağı Yaratanlar'' konferans serisi kapsamında İstanbul'da konuşan mucit DR. Sadeg Faris, Türk DNA'sını Einstein'ın DNA'sı ile eş tuttu, ancak Türkler için bir şartı var.
Yenilikçi mucit Dr. Sadeg Faris, tüm insanların aynı DNA'ya sahip olduğunu belirterek, ''Türk insanının da DNA'sı Einstein'ın DNA'sı ile aynı. Ortam düzgün olursa aynı şeyi başarabilirsiniz'' dedi.
Faris, Novartis ile Türkiye Fütiristler Derneği işbirliğiyle düzenlenen ''Yeni Çağı Yaratanlar'' konferans serisi kapsamında ''Türkiye Geleceğini Teknoloji Devrimi ile Değiştirecek'' konulu sunum yaptı.
Dünyanın bugün teknoloji kolonisine dönüştüğünü anlatan Faris, teknolojik yenilikler konusunda sıfır ürün sahibi ülkelerin egemen değil, sömürge olduğunu ifade etti.
Türkiye'de ''Ipad'' veya teknolojik bir ürün için harcanan her liranın, başkalarının teknolojisini desteklediğini belirten Faris, böylece ülkelerin geri bırakıldığını söyledi.
Faris, ''Eğer ülkenizde örneğin Sony veya Mercedes kullanılıyorsa, o zaman kendi kendinizi sömürge haline getiriyorsunuz demektir. Bu da teknoloji açığını büyütür ve sürekli hale getirir'' dedi.
Kendi geleceğini tayin eden ülkelerin egemen olabileceğini anlatan Faris, patentlerin de teknoloji egemenliği sağladığını söyledi.
Herkesin etnik, dinsel veya cinsiyet açısından aynı içgüdülere sahip olduğunu dile getiren Faris, ''Yaratıcılık üzerinde kimsenin tekeli yoktur. Ortam gerekli şartları sunarsa rahatlıkla mucit olabiliriz'' diye konuştu.
Faris, Türkiye için teknoloji egemenliğine gidecek yolu şöyle tarif etti:
''Öncelikle teknolojik olarak kendinize ait ürününüz yok ise bu anlamda sömürge olduğunuzu kabul etmeniz gerekir. Bunu kabul etmeden ikinci basamağa geçmeyin. Bu çözüme kendinizi tamamen vakfetmelisiniz. Birçok proje başarısızlığa uğruyor. Cesaretinizi toplayacaksınız ve yeni şeyler deneyeceksiniz. Başarısızlık en büyük başarıdır aslında. 50 şey denediniz ve 5'inde başarılı olduysanız o zaman süper başarı elde etmişsiniz demektir. Bir misyona inanmanız gerekir. İnançlarımızı gerçekleştirinceye kadar çalışmamız gerekir. Politika sizin gelecek nesillerinizin hayatlarına etki etmemeli. Politika bilim ve teknolojiyle ilişkili olmamalı, bilim ve teknolojiyi desteklemeli, ödüllendirmeli ve yolundan çekilmelidir. Özgürlüğün kısıtlanması bilimi öldürür. Hepimizin uyanması lazım. Aynada kendimize bakmamız lazım, genç jenerasyona söyleyin; Einstein ile aynı DNA'ya sahipsiniz, hiç farkınız yok, sadece doğru çevrede olmanız lazım. Bütün insanlar aynı DNA'ya sahip. Türk insanının DNA'sı da Einstein'ın DNA'sı ile aynı. Ortam düzgün olursa aynı şeyi başarabilirsiniz.''
Yenilikçi mucit Dr. Sadeg Faris, tüm insanların aynı DNA'ya sahip olduğunu belirterek, ''Türk insanının da DNA'sı Einstein'ın DNA'sı ile aynı. Ortam düzgün olursa aynı şeyi başarabilirsiniz'' dedi.
Faris, Novartis ile Türkiye Fütiristler Derneği işbirliğiyle düzenlenen ''Yeni Çağı Yaratanlar'' konferans serisi kapsamında ''Türkiye Geleceğini Teknoloji Devrimi ile Değiştirecek'' konulu sunum yaptı.
Dünyanın bugün teknoloji kolonisine dönüştüğünü anlatan Faris, teknolojik yenilikler konusunda sıfır ürün sahibi ülkelerin egemen değil, sömürge olduğunu ifade etti.
Türkiye'de ''Ipad'' veya teknolojik bir ürün için harcanan her liranın, başkalarının teknolojisini desteklediğini belirten Faris, böylece ülkelerin geri bırakıldığını söyledi.
Faris, ''Eğer ülkenizde örneğin Sony veya Mercedes kullanılıyorsa, o zaman kendi kendinizi sömürge haline getiriyorsunuz demektir. Bu da teknoloji açığını büyütür ve sürekli hale getirir'' dedi.
Kendi geleceğini tayin eden ülkelerin egemen olabileceğini anlatan Faris, patentlerin de teknoloji egemenliği sağladığını söyledi.
Herkesin etnik, dinsel veya cinsiyet açısından aynı içgüdülere sahip olduğunu dile getiren Faris, ''Yaratıcılık üzerinde kimsenin tekeli yoktur. Ortam gerekli şartları sunarsa rahatlıkla mucit olabiliriz'' diye konuştu.
Faris, Türkiye için teknoloji egemenliğine gidecek yolu şöyle tarif etti:
''Öncelikle teknolojik olarak kendinize ait ürününüz yok ise bu anlamda sömürge olduğunuzu kabul etmeniz gerekir. Bunu kabul etmeden ikinci basamağa geçmeyin. Bu çözüme kendinizi tamamen vakfetmelisiniz. Birçok proje başarısızlığa uğruyor. Cesaretinizi toplayacaksınız ve yeni şeyler deneyeceksiniz. Başarısızlık en büyük başarıdır aslında. 50 şey denediniz ve 5'inde başarılı olduysanız o zaman süper başarı elde etmişsiniz demektir. Bir misyona inanmanız gerekir. İnançlarımızı gerçekleştirinceye kadar çalışmamız gerekir. Politika sizin gelecek nesillerinizin hayatlarına etki etmemeli. Politika bilim ve teknolojiyle ilişkili olmamalı, bilim ve teknolojiyi desteklemeli, ödüllendirmeli ve yolundan çekilmelidir. Özgürlüğün kısıtlanması bilimi öldürür. Hepimizin uyanması lazım. Aynada kendimize bakmamız lazım, genç jenerasyona söyleyin; Einstein ile aynı DNA'ya sahipsiniz, hiç farkınız yok, sadece doğru çevrede olmanız lazım. Bütün insanlar aynı DNA'ya sahip. Türk insanının DNA'sı da Einstein'ın DNA'sı ile aynı. Ortam düzgün olursa aynı şeyi başarabilirsiniz.''