Kartal'da 1993'te iki çocuğun gözleri önünde Dev-Sol lideri Bedri Yağan'ın da bulunduğu 5 militanın öldürüldüğü hücre evi operasyonuyla ilgili otopsi raporu, yaşanan dehşeti ortaya koydu.

ERTUĞRUL ERBAŞ - GÜLCAN DEMİRCİ'nin haberi
1993'te 5 kişinin öldürüldüğü operasyonda çatışma iddiasını çürüten dikkat çekici çelişkiler var: "Cesetler delik deşik, erkekler sırtlarından, kadınlar yüz ve göğüslerinden kurşunlanmış. El svapları alınmamış, cesetlerin vücutlarında yanık izleri var"

Raporda, Bedri Yağan ve Rıfat Kasap'ın sırtlarından, Menekşe Meral, Asiye Kasap ile Gürcan Özgür'ün ise göğüslerinden kurşunlandığı, kurşunların ise vücutları delip geçtiği anlaşıldı. Otopsi raporundaki ilginç ayrıntılar şöyle:

18 KURŞUN DELİĞİ

Cesetler delik deşik olduğu ve mermilerin vücutları delip geçtiği vurgulanıyor. Bedri Yağan, Rıfat Kasap ve Gürcan Özgür'de 6, Menekşe Meral'de 16, Asiye Kasap'ta ise 18 kurşun deliği tespit edilmiş. Mermilerin büyük çoğunluğu vücutları delmiş ve geçmiş. Otopsi raporlarında özellikle "kısa namlulu silah" yani küçük silah kullanıldığı vurgusu yapılmış. Atışların "yakın atış" olarak tabir edilen 35- 40 santim dışından yapıldığının belirtildiği raporda, "Ancak gerçek atış mesafesinin tayinine olanak bulunmadığı" ifadesine yer verilmiş. Ölenlerin yüzünde ve vücutlarında 2. derecede yanık izlerinin de belirtildiği raporda, kişilerin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, çok sayıda kaburga ve kemik kırıklarıyla, iç organ ve büyük damar delinmesinden gelişen iç kanama, beyin kanaması ve beyin doku tahribatı sonucu meydana geldiği kaydediliyor.



ELDEKİ BARUT İZİ ALINMAMIŞ

Bu konuda SABAH'ın görüşlerine başvurduğu bir silahlı operasyon uzmanı şunları söyledi: "O dönemlerde bu tip operasyonlarda kullanılan silah MP5 makineli tabancadır. 9 mm mermi atar. Bir merminin ivme kazanması yani hızlanması için belli bir mesafe şart. En az 3-5 metre... Çok yakın ateş olsaydı mermilerin büyük çoğunluğu cesetlerde kalırdı. Ama bu olayda delmiş ve geçmiş. Fakat şu da önemli. Yakınlık uzaklık burada teknik bir terimdir. 35-40 cm mesafeden atış yakış atıştır. Ama bu skalaya göre 3- 5 metreden atış da uzak atıştır. Otopsi raporundaki belki de en önemli ayrıntı ise cesetlerden el svabının yani barut izinin alınmamış olması. El svabı analizi bir kimsenin ateş edip etmediğine dair en büyük kanıt. SABAH'ın konu hakkında başvurduğu bir adli tıp uzmanı şunları söyledi: "El svabı olay yerinde alınır. Bunu alan kişi kolluğun uzman personelidir. Adli Tıp Kurumu kendisine gelen verileri inceler. Yani olay yerinde el svabı alınmamış ise bunu analiz edemez."

'Delik deşik olmuştu zor teşhis edebildik'

Operasyonda öldürülen Menekşe Meral'ın kardeşi Fatma Meral, olayla ilgili şöyle konuştu: "Asiye Kasap ile kardeşim Menekşe hemşireydi ve arkadaştı. Eşim askerde olduğu için Bandırma'da ailemin yanındaydım. Menekşe ile birkaç gün öncesi konuşmuştuk ve birbirimizi özlediğimizi söylemiştik. Sonra operasyonu duyduk. İlk şoku Adli Tıp Kurumu'nda yaşadık. Menekşe'yi tanıyamadım. Yüzü gözü delik deşikti. Ellerinin içinde bile kurşun delikleri vardı. Menekşe'yi saçlarından ve vücudundaki bazı izlerden teşhis ettik. Asiye ile Menekşe tanınamayacak haldeydi. Yanık izleri ve kurşun delikleri tamamen tanınamaz hale getirmişti" dedi.

ÇELİŞKİ ÇOK

Operasyon fotoğraflarında Gürcan Özgür'ün bacak bacak üzerine atmış bir şekilde öldürüldüğünü belirten Fatma Meral, "Fotoğraflarla operasyon için söylenenler asla uyuşmuyordu. Eğer bu bir komedi filmi değil ise bir insan bacak bacak üzerine atmış bir durumda çatışamaz. Sonra el svapları alınmadı. Eğer çatışma yaşandıysa neden el svapları alınmadı. Erkeklerin kurşun delikleri hep sırttan. Bir insan arkası dönük nasıl çatışabilir ki. Olaydan sonra bir adam geldi ve 'Rıfat Kasap'ı Üsküdar'da dükkândan aldılar' dedi. Yani Rıfat eve canlı götürülüyor" diye konuştu. İtirafların yıllar sonra geldiğini belirten Meral, "Hanefi Avcı'nın kitabında infaz zaten satır aralarında saklı. Yargı, operasyonu yöneten Avcı'dan bu hesabı sorsun" dedi. Mahkemenin hiçbir taleplerini dikkate almadığını belirten Meral, "Olaydan sonra fotoğraf çeken, haber yapan ve operasyonda görev alan ve bu olayı gören herkesin tanık olarak dinlenmesi gerekir. O kadar açılımlar yapılırken, artık en karanlıklarla hesaplaşma zamanı" diye konuştu.

AVCI'YA TEPKİ

Bedri Yağan'ın annesi Nevin Yağan ise Avcı'ya tepki gösterdi. Nevin Yağan, "O adam da Silivri'de çürüsün. Allah'a havale ediyorum" diye konuştu.

SABAH