Saadet Partisi Olağanüstü Kongre Çağrı Heyeti Başkanı Mustafa Kamalak, Numan Kurtulmuş'un olağanüstü kongrenin önem ve faydasından söz ederken, ''cerahat boşalmıştır''' ifadesini kullandığını savunarak şöyle konuştu:
Saadet Partisi Olağanüstü Kongre Çağrı Heyeti Başkanı Mustafa Kamalak, eski Genel Başkan Numan Kurtulmuş'un 11 Temmuzda yapılan olağanüstü kongrenin önem ve faydasından söz ederken, ''cerahat boşalmıştır''' ifadesini kullandığını savunarak, ''Hocanın huzurunda zikredildi bu. Benim kanaatim şu, milli görüşe gönül vermiş, hizmet etmiş, emeği geçmiş hiç bir arkadaşımız cerahat diye nitelendirilemez'' dedi.
Kamalak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 11 Temmuz kongresinde, öncesinde ve sonrasında büyük hatalar yapıldığını, bu hataların düzeltilmesi için çaba gösterdiklerini ancak sonuç alamadıklarını söyledi.
Sorunun çözümü için Numan Kurtulmuş ve Şeref Malkoç ile görüştüklerini anlatan Kamalak, yeni bir olağanüstü kongreye giderek yine Numan Kurtulmuş'un liderliğinde bir liste çıkarılması tekliflerinin de kabul görmediğini belirtti. Kamalak, 650 delegenin olağanüstü kongre talebinin de ilgi görmediğini, mahkemeye başvurmak zorunda kalındığını kaydetti.
GİK'in bazı üyelerinin milli görüş camiasının düşüncelerini yansıtmadığını savunarak, bunu belgeleri ile ortaya koyduklarını belirten Kamalak, ''Mevcut GİK'de bulunup da 'milli görüşçü olmadığım için şükrediyorum' diyen üyeler var'' iddiasında bulundu.
Kamalak, ''Bizzat Numan Bey şöyle söyledi, 'Herşeye rağmen bu olağanüstü kongrenin (11 Temmuz 2010) iki bakımdan önem ve faydası olmuştur, cerahat boşalmıştır' dedi. Bunu söylerken Şeref Malkoç vardı, Hüsamettin Korkutata vardı, Mehmet Karaman vardı, Hocanın huzurunda zikredildi bu. Benim kanaatim şu, milli görüşe gönül vermiş, hizmet etmiş, emeği geçmiş hiç bir arkadaşımız cerahat diye nitelendirilemez. Hatta hiç kimse bu şekilde tasvir edilemez diye düşünüyorum. İkinci olarak da 'Parti, vesayet görünümünden kurtulmuştur' dedi. Bu gelişmeler üzerine ısrarın bir manası yoktu'' diye konuştu.
Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Genel Başkanımız ve çevresindeki bütün arkadaşlar, kendilerinin açıklamasına göre, 1 Ekim itibarıyla parti yönetiminden istifa etmiş durumdalar ama istifa dilekçeleri maalesef bizim elimizde yok Çağrı Heyeti olarak.
Biz sağlıklı bir kongre yapmak isteriz, bu durumda kaç delege ile büyük kongreye gitmemiz gerekiyor bunların listesini, sayısını bilmemiz lazım. Çünkü toplantı yeter sayısı için, alınacak kararlar için tüzük değişiklikleri için delege sayısının bilinmesi gerekiyor. Yeterli sayıda delegenin belirli noktada karar vermesi icap ediyor. Bunun için 'elinizdeki istifa eden arkadaşların dilekçesini lütfen veriniz' dedik. Sayın Genel Başkan vekilini ziyaret ettik ama olmadı. Noter kanalıyla ihtarda bulundum yine alamadım. Bir taraftan bu işlemler devam ederken öteki taraftan Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını temyiz ettiler, olabilir. Öbür taraftan da 17 Ekimde yapılacak olan kurultayı engelleyebilmek için Çankaya İlçe Seçim Kuruluna başvurdular. Çankaya İlçe Seçim Kurulu bu başvuruyu reddetti, kesin olarak reddetti. Buna rağmen istifa ettiğini söyleyen arkadaşlarımız, YSK'ya başvurdular. YSK da taleplerini yine reddetti. Böylece 17 Ekimde yapılacak kurultay için önümüzde her hangi bir hukuki engel kalmamıştır.''
Kamalak, genel başkanlık adayıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, bu konuda görüşme ve çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
''Numan Bey'in 'cerahat' sözünü Necmettin Erbakan Bey nasıl karşıladı'' sorusunu Kamalak, ''Hoca biliyorsunuz kibar bir insandır. Onun üzerinde durmadı çünkü gerilim meydana gelebilirdi. Çünkü konumuz bu yanlışlığın düzeltilmesiydi'' diye yanıtladı.
Mustafa Kamalak, kendisinin aday olup olmayacağının sorulması üzerine, önemli olanın hizmet olduğunu vurgulayarak milli görüş camiasının düşüncesini en iyi şekilde yansıtacak kişinin görevlendirilmesi dileğini ifade etti.
Kongreye yaklaşık 1245 delegenin katılacağını ancak istifa ettiklerini basından öğrendikleri 150 kadar delegenin de listeden çıkarılması için YSK'ya başvurulduğunu bildiren Kamalak, bir başka soru üzerine ''kongrenin provoke edileceğini düşünmediğini'' kaydetti.