Artvin, Hopa'da yaşayan Kırgızistan uyruklu 3 çocuk annesi, 2 yıl önce Rusya'daki ailesini ziyarete gidince, bir daha Türkiye'ye girişine izin verilmedi. Kadının 3 çocuğu ile Türkiye'de kalan kocasının tek umudu ise devlet.
Türkiye'ye gelerek 1976 yılında Türk vatandaşlığına geçen Kırgız asıllı Ali Osman Karaibrahimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1999 yılında akrabası olan Munura ile Hopa'ya bağlı Kemalpaşa beldesinde evlediklerini söyledi.
Belgelerinin eksik olmasından dolayı resmi nikah yapıp eşini Türk vatandaşlığına geçiremediğini, dolayısıyla evlilik cüzdanı da çıkaramadıklarını belirten Karaibrahimoğlu, ''Evliliğimizde bir ayı geride bırakmıştık ki eşimin vizesi doldu ve vizesini yenilemediği için cezalı duruma düştü. Vize ihlali gerekçesiyle ödemesi gereken ceza zamanla 4 bin liraya yükseldi. Daha sonra çıkan afla ceza bin lira olarak belirlendi. Bu parayı ödedim ancak resmi nikahımız olmadığı için eşimin Türkiye'de oturma izni yoktu ve vize ihlali devam ediyordu'' dedi.
Bu arada, şimdi 11 yaşında olan Gülsenem, 10 yaşındaki Kader ve 9 yaşındaki Songül adlı üç kızının dünyaya geldiğini anlatan Karaibrahimoğlu, ''Evlilik cüzdanımız olmadığı için çocuklarımı geçen yıla kadar nüfusa kaydettiremedim. Eğitimlerine de kayıt dışı olarak başladılar. Bu nedenle çok mağdur olduk. Durumumuzdan haberdar olan Kaymakamlık ve Artvin Valiliğinin talimatı sonucu, İlçe Nüfus Müdürlüğü noter tespitiyle çocuklarımı kayıt altına aldı ve onlara kimlik çıkarttılar'' diye konuştu.
-''RÜYALARINDA ANNELERİNİ SAYIKLIYORLAR''-
Eşi Munura'nın 2008'in Ekim ayında Rusya Federasyonu'nda yaşayan ailesini ziyarete gittiğini, resmi nikahı bulunmadığı ve vize ihlali yaptığı gerekçesiyle bir daha Türkiye'ye girişine izin verilmediğini ifade eden Karaibrahimoğlu, şöyle devam etti:
''Bunun üzerine eşimle resmi nikah kıymak üzere Rusya Federasyonu'na gittim. Ancak karşımıza çıkan bürokratik sorunları aşamadığımız için resmi nikah kıyamadık, bu nedenle tek başıma Hopa'ya dönmek zorunda kaldım. Çocuklarım 2 yıldır annelerini görmüyor, onu çok özlediler. Rüyalarında annelerini sayıkladıkları bile oluyor. Her gün anneleri için gözyaşı döküp, ne zaman geleceğini soruyorlar.
Artık bu sorulara verebilecek cevabım kalmadığı için yalan bile söylemeye başladım. Eşimle sürekli telefonla görüşüyoruz. O da çok özlediğini söylüyor. Bir seferinde çocuklarla telefonda konuştuktan sonra bayıldığı için hastaneye kaldırmışlar. Yaşadıklarımızdan dolayı hepimizin psikolojisi bozuldu.''
-6 AYDIR KARANLIKTA KALIYORLAR-
İşsiz olduğunu ve zaman zaman geçici işler çalıştığını dile getiren Karaibrahimoğlu, kazancının ailesini geçindirmeye yetmediğini anlatarak, şunları kaydetti:
''Uzun süredir evin elektrik ve su paralarını ödeyemiyorum. Bin lirayı aşan borç nedeniyle evimizde 6 aydır elektrikler kesik. Yaklaşık 500 lira da su borcum var, bunu da ödeyemedim ancak belediye yetkilileri durumumu bildiği için idare ediyorlar. Çocuklarım evde elektrik olmamasından dolayı komşuların evinde ders çalışıyor.
Evimde en son ne zaman sıcak yemek piştiğini hatırlamıyorum. Kış geldi yakacağımız yok. Komşularımızın sayesinde yaşamımızı çok zor şartlarda sürdürüyoruz. Çocuklarıma bakmakta güçlük çekiyorum. Eşinin Türkiye gelebilmesi için ilgililerden yardım istiyorum. Yetkililer yardımcı olursa bu işin halledileceğine inanıyorum. İnşallah eşim kısa sürede Türkiye'ye gelir ve bu hasret biter.''
ANNE ÖZLEMİNİ HIÇKIRIKLAR İÇİNDE DİLE GETİRDİLER
İlköğretim 5. sınıfta okuyan Gülsenem, 4. sınıfta öğrenim gören Kader ve 3. sınıfa giden Songül Karaibrahimoğlu, annelerine duydukları özlemi, hıçkırıklar içinde anlattılar.
Gülsenem Karaibrahimoğlu, kardeşleri gibi kendisinin de 2 yıldır annesini görmediğini belirterek, şunları söyledi:
''Annem 2 yıl önce ailesini görmek için Rusya'ya gitti ve bir daha geri gelemedi. Babam bize baktığı için işe gidemedi, borçlandık, parasını ödeyemediğimiz için elektriğimizi kestiler. Babamın ve kardeşlerimin çamaşırlarını elimde yıkıyorum. Çok zor şartlarda, komşularımızın desteğiyle yaşam mücadelesi veriyoruz. Derslerimize kendimizi veremiyoruz. Annemizin kokusunu özledik, ona sarılacağımız günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Ne olur bize yardımcı olsunlar. Aç durmaya razıyız, annemizi bize getirsinler ya da bizi Rusya'ya annemize götürsünler.''
Kader Karaibrahimoğlu ise çok özlediği annesini her gece rüyasında gördüğünü ifade ederek, ''Arkadaşlarımızı anneleri okuldan alıyor. El ele tutuşup eve gidiyorlar. Ben de annemin beni okula getirip eve götürmesini istiyorum. Lambalarının yandığı, sıcak yemeğin olduğu, aile bireylerinin bir arada bulunduğu bir ev hayal ediyorum. Bunun için devlet büyüklerinden annemizin Türkiye'ye gelebilmesi için yardım istiyorum'' dedi.
Karaibrahimoğlu ailesinin komşuları da ailenin çok zor durumda olduğunu, çocukların sürekli anne özlemiyle ağladığını söylediler. Bu duruma çok üzüldüklerini ifade eden komşular, ellerinden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirttiler.