Ülke TV'de Ünal Tanık, Hasan Öztürk ve İbrahim Kahveci'nin birlikte sunduğu Aslında Ne Oldu programında gündemi tartışıyor. Programda hükümetin PKK terörünü bitirmeye yönelik attığı adımlar masaya yatırıldı.
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ve Yeni Şafak yazarı İbrahim Kahveci Aslında Ne Oldu programında gündemi tartışmaya açtılar.
Programda İbrahim Kahveci, Türkiye'de emeklilere verilen paranın az olduğunu buna karşın ülke üretimine bakıldığında verilen paranın fazla olduğunu söyledi.
İbrahim Kahveci, Türkiye'de geçmişte erken emeklilik ve süper emeklilik gibi uygulamalar yapıldığını ve Türkiye'nin bu uygulamalar yüzünden geleceğini ipotek altına alındığını 'Türkiye ekonomisine enjekte edilen bu mikroplar Türkiye'nin tüm geleceğini kemirdi' dedi.
Hasan Öztürk, Türkiye'nin büyüme rakamlarının bugün önenmli bir noktaya geldiğini bugün şartlarında emeklilerin aldığı rakamların yetersiz olduğunu belirterek " Devletin erken emekli etmesinden vatandaşın sorumlu değil. Bugünün emeklisi başkalarının yaptığı hataların bedelini ödüyor. Sosyal devlet bunun bedelini vatandaşa çektirmemeli" dedi.
İbrahim Kahveci, Türkiye toplumu iki anahtara kanarak tercihini yaptı ve bugün yüksek vergileri kabullendi. Bugün akaryakıttaki yüksek verginin bedelini bu vatandaş ödemeye mahkum olmuştur. Keşke devlet sosyal devlet değil yatırımcı devlet olsaydı. Devlet parasını transfere değil yatırımlara duble yollara sanayiye alt yapıya yapsaydı bugün toplumun durumu çok daha farklı yerde olurdu. Bugün Türkiye yatırım yapsaydı işsizlik azalar insanlar çok daha iyi ekonomik durumda olurdu. Türkiye bugün ne emeklisine ne çalışanına bakabiliyor. Tüm bunların nedeni geçmişte uygulanan populist sosyal devlet politikalarında yatıyor.
Ünal Tanık, Avrupa'da sosyal devletin uygulamalarının geriye çekilmeye başladığını emeklilik yaşının daha da geriye çekildiğini dile getirdi. Ücretlerin dahi geri çekilmeye başlandığını vurguladı. Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nda ekonomik gücünün zayıflığının herkesin bilindiği bir konu olduğunu buna karşın TBMM'nin o dönemki toplantılarında milletvekili ücretlerinin ele alındığını ve ücretlerin iki üç misli yüksekseltildiğini anlattı.
HSYK'DAKİ TOPLU İSTİFA KARARI
Hasan Öztürk, HSYK'da dün 7 kişinin birden istifasıyla ilgili konuya değinerek "HSYK'yı biz en bariz şekilde Erzincan'daki savcı ile ilgili çıkan tutuklama kararı sonrası HSYK'nın aldığı kararla gördük. O gün bir anda mahkeme heyeti savcılarla birlikte görevden alınmışlardı. HSYK'nın bu tutumu üzerine hükümet referanduma HSYK'nın yapısını değiştirecek maddeyi koydu ve kıyamet bunun üzerine koptu. HSYK kendisini garanti altına alınmak için bu değişikliğe karşı çıktı. Dün de birilerine göre rest çekerek istifa etti deniyor. Oysa o kişiler emeklilik günleri yaklaşırken bir hamle ile yeniden kendilerine yeni alan kapma yoluna gitmek istediler. Artık bir adım atamayacaklarını anladılar. Kendilerini tanrıcık sanan kişiler yaratılmış bir kul olduklarını anladılar.
Programa telefonla katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman'da gerçekleştirilen futbol etkinliğini anlattı. Şimşek, Fenerbahçe ile Batmanspor arasında gerçekleşen futbol karşılaşmasının bölgeye özel bir gün yaşattığını söyledi. Şimşek, Türkiye'de futbolun çok sevildiğini hükümet olarak açılıma kendi adına bir katkı yapmak için böyle bir işlevi yerine getirmeye çalıştığını anlattı.
Şimşek çocukluğunda harmanlarda oynamak için futbol topu bulamadıklarını, o dönemler bir futbol topu olsun ve kendilerinin Fenerbahçe ile maç yapmayı hayal ettiklerini belirterek "Bugün bir nebze olsun o hayalimizi gerçekleştirdik" dedi.
KILIÇDAROĞLU VE BAŞÖRTÜSÜ SORUNU
Ünal Tanık, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüyle ilgili yaklaşımının CHP'ye genel başkan olduktan hemen sonra bir grup gazeteciyle yaptığı toplantıda ifade ettiğini, daha sonraki dönemlerde Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne ilişkin olumlu tavrına karşın parti içindeki retci cephe yüzünden zor durumda kaldığını söyledi.
Hasan Öztürk, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü konusunda samimi olduğuna inanmak istediğini, başörtüsüne ilişkin yaklaşımının sürekli farklı açıklamalar yaptığını belirterek "Kılıçdaroğlu'na göre başörtüsü sorununu çözmek için başörtüsünü çözmek olarak algıladı. Sonra İran'ı örnek gösterdi." dedi. Kılıçdaroğlu, "Muhalefet yapmak için soru sormak herkesin yapacağı iştir. Önemli olan muhalefet olarak verdiği cevap ve yaptığı uygulamalardır. Onur Öymen ve Canan Arıtman'ın açıklamaları ortada. Buna karşın ortaya konan bir tavır yok. Kılıçdaroğlu, başörtüsünü sorununu partisine gelecek birkaç puan olarak değerlendiriyorsa ben bunda samimi bulmuyorum. CHP başörtüsü sorununu çözmek için kendisi adım atmak yerine hükümetin adım atmasını istiyor. Böylece olaya ilk adım atacak kesimi geçmişte olduğu gibi yeni bir bunalıma sokma niyetini taşıyor.
CHP Abant Kampında konuşulanlar ortada CHP'nin başörtüsü raporu olduğu gündeme geldi. Kılıçdaroğlu bana böyle bir rapor gelmedi dedi. Ben Kılıçdaroğlu'na inanmak istiyorum ama gelişmeler Kılıçdaroğlu'nun söylendiği ya da verilmek istenen imajlar gibi olmadığını dile getirdi.
ABDULLAH GÜL İLE AHMET NECDET SEZER KIYASI
Ünal Tanık, Türkiye, bir Ahmet Necdet Sezer modelini gördü bir de Abdullah Gül modelini yaşıyor. Biri ne kadar Ankara'ya bağlı ise bir diğeri de dünya ile bir o kadar yakın. Gül 200 günden fazla yurt dışında kaldı 70 üzerinde yurt dışına gezi düzenledi. Bu gezilere katılmak için işadamları özellikle seçiliyor. O ülke ile ticareti olmak ya da ticaret yapmak durumunda.
Bir önceki Cumhurbaşkanı döneminde bankalar batırılıyor. en az 40 milyar dolar civarında bu banka batışta bedel vatandaşa ödetildi. Bugün ise Abdullah Gül, dünyanın en büyük krizi yaşadığı dönemde Türkiye'nin dış ticaretine tarif edilmez bir katkı yaptı.
Hasan Öztürk, Cumhurbaşkanı Gül, BM Genel Kurulu'nda başkanlık etti, eşi Hayrunnisa Gül, Avrupa Parlamentosu'nda milletvekillerine seslendi. Bunlar belki ekonomik değil ancak bu aktiviteler ağırlık itibarı ile bence çok daha önemli.
Hasan Öztürk, hükümetin PKK terörünü yıl sonuna varmadan bitirmeyi hedeflediğini belirterek Başbakan'ın medya ile düzenlediği toplantıda Güneydoğu'ya yönelik yeni adımlara dikkat çektiğini, daha sonra İçişleri Bakanı Atalay'ın Hakkari temasları, Başbakan'ın Sureye ile görüşmeleri 'aftan söz edilmesi' bunun yanında dün yapılan bir düğünde BDP'li belediye başkanı ile bir subayın birlikte oyun oynaması dikkat çekicidir. Bugün öyle bir noktaya geliyor ki PKK bir akıl tutulması içinde. Bugün Güneydoğu'da halk biz bu ülkede birlikte yaşamak istiyoruz ve her türlü hakkımızı kullanmak istiyoruz." diyor.
