AKP'li Mustafa Elitaş, CHP'nin Abant'taki toplantısı değerlendirdi. Elitaş, 'CHP'nin iktidarının ahirete kaldığını savundu. Kılıçdaroğlu'nun referandum değerlendirmesiyle Aysun Kayacı'dan farkının kalmadığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, ''2007 yılının mayıs ayından bu tarafa Türkiye, ekonomisini IMF'siz idare ediyor'' dedi.
AK Parti Kocasinan İlçe Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Elitaş, 2001 yılında yaşanan krizin o dönemki hükümetin ''beceriksiz ve basiretsiz'' olmasından kaynaklandığını savundu.
19 şubat 2001 tarihinde 69 milyon vatandaşın bir gecede servetinin yarısını kaybettiğini, o günleri vatandaşların unutmadığını kaydeden Elitaş, ''2001 krizinin sebebi, tamamen beceriksizlik, basiretsizlik ve eş, dost, yandaş kayırma çabası içerisinde bulunan üçlü koalisyonun ülkenin başında bulunmasının sonucudur'' diye konuştu.
Kriz döneminde ülke ekonomisinin IMF dikteleriyle yönetildiğini belirten Elitaş, şunları söyledi:
''O gün, hükümete inanmayan, güvenmeyen Dünya Bankası, IMF'nin kapısında dilencilik yapacak hükümet adamlarını kabul etmeyen AB ülkeleri ve IMF yetkilileri dışardan birini buraya göndererek dediler ki (Benim gönderdiğim adamın talimatlarının dışında herhangi bir iş ve işlem yaptığınız takdirde ben sana para vermem). Bizim yapacaklarımızı dikte etmeye başlayan IMF'li bir hayata başladık. IMF ile yattık IMF'le kalktık. İktidarda olan (IMF iyi) dedi. Muhalefette olan (IMF kötü) dedi. Bakın 2007 yılının mayıs ayından bu tarafa Türkiye ekonomisini IMF'siz idare ediyor. IMF'nin Türkiye'yi krize sürüklediği bir süreçten IMF'ye (Benim şartlarım esaslarım bu. Dünyadaki en ucuz maliyetli krediyi bana verdiğin takdirde ben bu krediyi alırım. Aksi halde ben bu krediyi almam benim sana ihtiyacım yok. Hadi sen yoluna ben yoluna) diyebilen bir hükümet dönemine geldik. 2001 yılında tamamen teslim olmuş teslimiyetçilik ruhuna işlemiş bir hükümetle aramızdaki fark budur.''
-''AYSUN KAYACI'DAN NE FARKI VAR?''
Referandum sonuçlarını değerlendiren muhalefet parti liderlerinin komik durumlara düştüklerini de ileri süren Elitaş, ''Halk oylaması sonrası CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Belçika'ya gitti. Burada Kılıçdaroğlu'na referandum sonucu sorulduğunda, hayır oyu kullananların büyük oranının eğitim seviyesinin yüksek olduğu yönünde cevap verdi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilk yorumu bu. Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun manken Aysun Kayacı'dan ne farkı var? Biri manken, biri siyasi parti genel başkanı'' dedi.
-''İKTİDARINIZ AHİRETE KALDI''-
CHP'nin Abant'taki toplantısın da değerlendiren Elitaş, yapılan toplantının sonuç bildirgesinde kesin ifadelerle söylenmek istenilenlerin söylenmediğini ileri sürdü.
Sonuç bildirgesinde CHP'nin, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletine bağlı kalmak kaydıyla başörtüsü konusunu değerlendireceğinin söylendiğini hatırlatan Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dün Abant'ta yapılan toplantının sonuç bildirgesinde demişler ki (demokratik, laik, sosyal, hukuk devletine bağlı kalmak kaydıyla biz başörtüsü konusun değerlendireceğiz. Başörtüsü sorununu iktidara geldiğimizde çözmek için gayret göstereceğiz). Bu zihniyetle, bu kafayla sizin iktidarınız ahirete kaldı demektir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamalarının arkasında durmuyor. Kemal Bey'e giysi giydirmeye çalıştılar. Önce Gandi'nin giysisini giydirdiler, Etro çıktı. Arkasından 'başörtüsü' dedi çark etti, 'genel af' dedi döndü. Şimdi Kemal Bey'e yeni isim takmışlar 'Çarkçı Kemal' diyorlar. 'Etro Kemal' hoşuna gitmedi, 'Gandi Kemal', 'Dandi Kemal'le bertaraf edildi. Şimdi onu söyledi, çark ettirdiler, bunu söyledi çark ettirdiler. Vatandaş artık bunu söylüyor ki 'sen artık Çarkçı Kemalsin, senin söylediğine inanmam' diyor.''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de referandum sonucunu üzgün ve bezgin bir halde değerlendirdiğini kaydeden Elitaş, şöyle devam etti:
''Sayın Devlet Bahçeli'ye sordular. Bahçeli de öyle üzgün öyle bezgin ki. Çünkü tabanının, milliyetçilerin, ülkücülerin kabul etmediği 'hayır' kampanyasına büyük bir hırçınlıkla destek veren CHP'nin arkasına vagon olarak takılmış. PKK ile İmralı ile BDP ile kol kola girmiş bir siyaseti kendisine ilke edinen MHP'nin yönetimine kızan ülkücülere rağmen, milliyetçilere rağmen, bunu desteklemesinin sonucu iç dünyasındaki fırtınaları ortaya koyan Bahçeli'nin ilk günkü yorumu '12 Eylül halk oylamasında yüzde 58 evet diyenler Türkiye'yi karanlık dehlizlere doğru yola çıkarmıştır' oldu. Şu kafaya bak, 12 Eylül'deki milletin verdiği mesajı bir ışık gibi algılamış olsaydı Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin ne kadar aydınlık, ne kadar parlak olduğunu anlama kabiliyetine ulaşmış olurdu.''
AK Parti Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz'in de katıldığı toplantıda, 12 Eylül halk oylamasında görev yapan mahalle temsilcilerine çalışmalarından dolayı plaket verildi.