Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 8 bin 448 kilometre kıyısı olan Türkiye'nin 150 kilometre civarında bir bölümünde enerji tesisi olduğunu belirtirken, elektrik santrallerinin Türkiye için önemine dikkat çekti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 8 bin 448 kilometre kıyısı olan Türkiye'nin 150 kilometre civarında bir bölümünde enerji tesisi olduğunu belirtirken, ''Türkiye'nin turizme ayırabilecek binlerce kilometresi var, yeşilliğe, ormanlığa ayıracak binlerce kilometresi var. Birini tercih etmenin, diğerine mani olmak anlamına gelmediğini düşünüyoruz'' dedi.Avusturya enerji şirketi OMV'nin iştiraki OMV Samsun Elektrik tarafından yapılacak doğalgaz kombine çevrim santralinin resmi temel atma törenine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile OMV yetkilileri basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.
Bakan Yıldız, Avusturya'nın güçlü firması OMV tarafından söz konusu santralin temelinin atılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, söz konusu yatırımın Türkiye ve Avusturya ilişkilerini geliştirmede katalizör görevi yapacağını söyledi.
Enerji sektörüyle ilgili son 5 gün içerisinde Çin Başbakanı, Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere 7 ayrı ülkeden, 7 ayrı büyük proje konusunda görüşme yaptıklarını anlatan Yıldız, bu görüşmelerin uluslararası sermayenin Türkiye'ye akmasıyla ilgili olduğuna vurgu yaptı. Referandumla birlikte siyasi istikrarın perçinlenmiş olmasının büyük projelere ciddi bir etkisinin olduğunu ifade eden Enerji Bakanı, ''Ben bunu enerji sektörü olarak görüyorum'' diye konuştu.
Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ise Nabucco projesini biraz daha yakından incelediklerini ve Bakan Yıldız ile yakın bir işbirliği içerisinde olduklarını belirtirken, gelecekte bu işbirliğinin çok önemli olacağını söyledi.
OMV'nin zor sorunların altından kalkabilen güçlü bir şirket olduğunu da dile getiren Avusturyalı Bakan, ''Türkiye'deki enerji pazarında birçok şeyi değiştirebileceğimizi düşünüyorum. Avusturyalı yatırımların gelecekte burada artacağını düşünüyorum. Avusturya'da güvercinlerin olduğu yere güvercinler gelir derler'' dedi.
OMV CEO'su Wolfgang Ruttenstorfer de bundan dört yıl önce Petrol Ofisinin bir kısmını satın almakla Türkiye'de bu alanda yatırım yapmak istediklerini gösterdiklerini ifade ederek, Türkiye'ye gelecekte de yatırım yapmayı düşündüklerini vurguladı.
-SORULAR-
Bir gazetecinin Avusturya şirketlerinin dağıtım sektörüne de girip girmeyeceğine yönelik bir sorusu üzerine Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger, özel şirketlerin buna hazır olması gerektiğini, kendilerinin ise kamu olduğunu ve bu konuda birşey söyleyemeyeceklerini ifade etti.
OMV CEO'su Ruttenstorfer de aynı soruya Türkiye'de elektrik ve gaz dağıtımı sektörüne girmeyeceğini, fakat Avusturya'daki ortakları Verbund'un Türkiye'de enerji dağıtımına dahil olmayıı düşündüğünü kaydetti.
Bir başka soru üzerine dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü belirten Bakan Spindelegger, Erdoğan ile yapıcı bir görüşme yaptıklarını söyledi.
-''TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE ENGEL DEĞİLİZ''-
Bakan Spindelegger, Türkiye'nin AB'ye üye olması konusunda Avusturya olarak Türkiye'nin önünde bir engel olmadıklarını ve Türkiye'nin AB'ye katılımını yapıcı bir şekilde geliştirmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Türkiye'ye ekonomi ve enerji açısından yeni ortaklıklarla kolaylık sağlamak istediklerini ifade eden Dışişleri Bakanı, Nabucco projesinde aydınlatılması gereken birçok konu olduğunu ve bu konuda Türk tarafıyla konuşulmasının kendilerini sevindirdiğini söyledi.
Bugün temeli atılan santralden üretilecek elektriğin Avrupa'ya taşınmasının söz konusu olup olmayacağı yönündeki soru üzerine Bakan Yıldız, 18 Eylül 2010 tarihinde Türkiye elektrik sisteminin kısa adı ENTSO-E olan Avrupa kıtası senkron bölgesi şebekesine bağlandığını belirtirken, bu bağlantı ile Avrupa elektrik piyasasına erişim imkanının sağlandığı dile getirdi.
Bundan sonraki aşamanın ticari olacağını ve önümüzdeki yıllarda elektrik ticaretinde geniş pazarlar oluşacağını anlatan Yıldız, 5-7 yıl içinde Akdeniz'in güneyinde de iletimde ciddi bir ağın tamamlanmış olacağını söyledi. Yıldız, ''Mısır, Ürdün, Suriye, Irak, Libya, Lübnan, Filistin ile de enterkonneksiyon çalışmaları devam ediyor. Bunun planlama işini Türkiye almıştır ve bunun üzerinde çalışmalıdır'' dedi.
-NABUCCO PROJESİ-
Nabucco Projesi ile ilgili bir soru üzerine OMV CEO'su Wolfgang Ruttenstorfer ''Bu konudaki karar ertelenmiş değil. Potansiyel enerji tedarikçilerimizle yapılan müzakerelerimiz tam gaz yürümekte. 15-30 milyar metreküpten bahsediyoruz. Bu müzakereler de dolayısıyla belli bir süre alıyor. Azerbaycan ve İran da bekliyorlar. Önümüzdeki aylarda bu müzakerelerin sonuçlanacağını düşünüyoruz'' dedi.
Bakan Yıldız, Karadeniz'deki petrol arama çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şu anda 3 tane dünya devi firma Exxon Mobil, Petrobras ve Chevron ile petrol arama faaliyetlerinin devam ettiğini bildirdi. Şu an kararlılıklarını etkileyecek bir sıkıntı bulunmadığına dikkat çeken Yıldız, ''2009'da Liev Eirikson platformu boğazlardan geçerken (petrol bulamayabiliriz) diye konuşmuştuk. İnancımız doğrultusunda çalışma yapıyoruz. Önümüzdeki ay içinde dünya devlerinden biri daha Türkiye'ye gelecek, görüşmelerimizi yapacağız. Böylece 4 firma ile Karadeniz'de çalışmış olacağız'' diye konuştu.
-SANTRAL İÇİN AÇILAN ÇEVRE DAVALARI-
Bugün temeli atılan santralin çevreye zarar vereceği gerekçeleriyle açılan davaların hatırlatılması üzerine OMV Gaz ve Enerji Genel Müdürü Korkut Öztürkmen, açılan davalardan doğrudan bilgilerinin olmadığını, bu davaların kamu kurum ve kuruluşlarına açıldığını söyledi.
Öztürkmen, ''Yürütmeyi durdurma kararı reddedildi. Bir dava ise tamamen reddedildi. Dilekçenin okunan kısmı kadarıyla santralimizin çevresel şartlara uyumluluğu ve raporları dikkate aldığımızda haklı bir neden görmüyoruz. Dolayısıyla içimiz rahat. Santralimiz Karadeniz'den alınacak su ile soğutulacak. Üç ayda bir hem enerji hem de çevre bakanlığına raporlar vereceğiz'' dedi.
-ENERJİ YATIRIMI YAPILMASI ZORUNLULUĞU-
Enerji Bakanı Taner Yıldız da hem Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılayacak yatırımları yapacaklarını, hem de medeniyetlerin geçtiği bir ülkede bulunmaktan dolayı çevreye saygılı bir enerji yapılandırmasında bulunacaklarını söyledi.
''Şöyle bir cümle kullanma lüksümüz yok; (Türkiye sanayide büyüyecek, 24 saatin 22 saati elektrik veriyoruz, 2 saat elektrik veremiyoruz)'' diyen Yıldız, şunları kaydetti:
''Amerika'yı ilk defa keşfeden ülke Türkiye olmayacak. 8 bin 448 kilometre kıyısı olan bir ülkede 46 enerji projesinin 46'sına da itiraz var. Sahilde toplam kapladığımız alan 150 kilometre civarında. Turizme ayrılabilecek binlerce kilometresi var, yeşilliğe , ormanlığa ayıracak binlerce kilometresi var. Birini tercih etmenin diğerine mani olmak anlamına gelmediğini düşünüyoruz. Hepsi Türkiye'nin zenginliği. Diğer ülkeler de böyle yapıyorlar. Dikkat edin, her tür enerji kaynağının karşısında bir grup vardır. HES'lere, RES'lere ve nükleere karşı olanlarımız hamdolsun var. Bütün bunları alt alta sıraladığımızda bu arkadaşlar sivil toplum kuruluşları biraraya gelsinler 'şu kaynaktan yapın' desinler, 'bu da Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılar' desinler. Biz bütün bu görüşlere açığız. Ama bizim omuzlarımızdaki sorumluluk Türkiye'nin büyümesiyle alakalı koyduğu hedefi karşılamaktır. ''
Enerji yatırımında Türkiye'nin her bölgesinin kendine has özelliklerinden kaynaklanan unsurları ön plana çıkarmak gerektiğini dile getiren Yıldız, bütün HES'lerin Güneydoğu ağırlıklı olduğunu, gaz santrallerinin ise boru hatlarına yakın olması gerektiğini, rüzgarların ise sahil şeridinde bulunduğunu söyledi. Yıldız, ''Her şeyi kendi fizibilitesi içinde değerlendirmek lazım. Rüzgarları doğuya alırsak hiçbir şey elde edemeyiz. Şu anda bizim için Hakkari'deki enerji kesintisi ile İstanbul'daki ve Edirne'dekinin oluşturduğu etki aynıdır'' dedi.