Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, TRT Türk'te Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı sanayi üretimi verilerini değerlendirdi. Türkiye'nin yüzde 7 büyümeyi aşacak potansiyeli olduğunu söyledi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, son dönemde Türk sanayisinin çok iyi bir performans gösterdiğini belirtirken, ''Türkiye ekonomisine ve Türkiye sanayisine gerçekten herkesin güven duyması lazım'' dedi.
Sanayi üretiminin ekonomik büyümeye çok önemli bir etkisi bulunduğunu ve sanayi üretiminde son 9 aydır aralıksız bir artışın söz konusu olduğunu anlatan Ergün, bunun hem ihracata dönük bir sanayi üretimi, hem de iç talepteki canlanmaya dönük bir sanayi üretimi olarak karşılarına çıktığını söyledi.

Sanayi üretiminde ağustos verilerinin diğer aylara göre daha önemli olduğunu kaydeden Ergün, ağustos ayının genelde bir önceki aya göre daha düşük rakamların çıktığı bir ay olduğunu belirterek, ''Çok istisnai zamanlarda ağustos ayında bir önceki aya göre artış olur. Bu aya baktığımız zaman mevsim ve takvim etkisinden arındırdığımız zaman da bir önceki aya göre sanayi üretiminde artış meydana gelmiştir'' diye konuştu.

Ağustos ayında sanayi üretimindeki artışın yüzde 11 olduğunu hatırlatan Ergün, takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış bir şekilde değerlendirildiğinde bu oranın yüzde 14,2'ye çıktığını, bunun da Türkiye sanayisinin dinamizmi ile iç ve dış pazarlara olan hitap etme gücünü açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.

Sanayinin alt sektörlerine bakıldığı zaman imalat sanayindeki artışın dikkat çekici olduğunu ifade eden Nihat Ergün, ''İhracat pazarlarına dönük de üretim yapıyoruz, ama iç talepte de son dönemde oldukça önemli bir canlanma var.

Bugün Türkiye'nin büyümesindeki en önemli unsurlardan biri iç talepteki canlanma olmuştur. İç talepteki canlanmayı da imalat sanayi karşılayabilecek potansiyeldedir'' dedi.

Ergün, Türkiye ekonomisine ve Türkiye sanayisine herkesin güven duyması gerektiğini vurgularken, sanayideki büyümenin eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında da devam edeceğini bildirdi.

Bakan Ergün, ''Ancak baz etkisi biraz daha azalacağı için belki artışlar bu kadar büyük olmayabilir, ama bir önceki yılın rakamlarına göre artış trendi devam edecektir. Bunu önümüzdeki yıl boyunca da görebileceğimizi söyleyebiliriz'' diye konuştu.

''2010'DAKİ BÜYÜME TOPLAMDA YÜZDE 7'NİN ÜZERİNE ÇIKAR''

Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranları, iç talepteki canlanma, ihracat, sipariş ve ciro endeksleri gibi verilere bakıldığı zaman Türkiye'nin 3. çeyrekte de büyüyeceğini söyledi.

Sanayi Bakanı Ergün, ''Birinci çeyrekte yüzde 11,7, ikinci çeyrekte yüzde 10,3 gibi rakamlar ortaya çıktı. 3. çeyrekte çift haneli bir büyüme rakamını görmeyeceğiz, ama yine de bir büyüme rakamını göreceğiz.

Bu da büyük ihtimalle yüzde 5'in üzerinde bir büyüme rakamı olarak gelecektir önümüze. Bu da Türkiye ekonomisinin 2010'da toplamda yüzde 7'nin üzerinde bir büyüme göstereceğini ortaya koyuyor. Türkiye ekonomisi 2010 yılında toplamda yüzde 7'lik bir büyümeyi aşabilecek potansiyele sahiptir'' dedi.

ORTA VADELİ PROGRAMDA REVİZE

Bakan Ergün, büyüme rakamlarında ve ekonomi göstergelerinde tahminlerin üzerinde gerçekleşen rakamlar çerçevesinde Orta Vadeli Programın revize edileceğini de bildirdi.

Konuyla ilgili bütün çalışmaların bu ayın 17'sine kadar tamamlanacağını kaydeden Ergün, 2010, 2011 ve 2012 yılına ait makro hedeflerdeki revizyonların yapılmış olacağını, bir de bu gelişmelere göre 2013 yılı için makro hedeflerin ortaya konulacağını kaydetti.

Dünyaya açık bir ekonomi olan Türkiye ekonomisinde dinamik süreçler yaşandığını ve bu dinamik süreçlere göre makro hedeflerin zaman zaman revize edilmesi gerektiğini ifade eden Ergün, yine de temkinli bir yaklaşım içerisinde bulunduklarını dile getirdi.

Bu yıl için büyüme rakamının yüzde 3,5 olarak öngörüldüğünü, fakat yüzde 7'lere ulaşan bir büyüme sonucunda yüzde 100'lük bir revizyon ortaya çıktığını anlatan Ergün, ''Bu büyük bir sapma gibi görünüyor ama, bu, dünyadaki belirsizlik ortamının da ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

Sapma negatif olsaydı o zaman ekonomi yönetimi hakkında çok büyük bir olumsuzluk meydana gelirdi. O yüzden makro hedeflerde temkinli rakamlar ortaya koymak lazım diye düşünüyorum'' dedi.