İspanya'nın 1982-1996 yılları arasında başbakanı olan ve AB'nin geleceğine yön verecek fikirler geliştirmesi için kurulan, "Akil Adamlar Grubu"na başkanlık eden Felipe Gonzalez, Türkiye'yle ilgili fikri değişti.
İspanya'nın 1982-1996 yılları arasında başbakanı olan ve AB'nin geleceğine yön verecek fikirler geliştirmesi için kurulan, "Akil Adamlar Grubu"na başkanlık eden Felipe Gonzalez, "Avrupa Düşüncem" adıyla bugün satışa çıkan kitabında, geçmişte karşı olduğu Türkiye'nin AB üyeliğine artık destek verdiğini belirtti. Türkiye-AB ilişkileri konusunda genelde yorum yapmaktan kaçınan Gonzalez, AB'nin geleceği için yapması gerekenleri sıraladığı kitabında Türkiye'den de bahsetti.
68 yaşındaki Gonzalez, "Türkiye'nin AB'ye girişi hakkında şu anda şüpheleri olan ülkelerin sayısının bir sorun teşkil etmediğini" kaydederek, 1995 yılında Madrid'de yapılan bir AB zirvesinden örnek verdi.
Gonzalez, kitabında şunları belirtti:
"(eski Fransa Cumhurbaşkanı François) Mitterrand, (eski Almanya Başbakanı Helmut) Kohl ve ben Türkiye'nin aday ülke olarak tanınmasına karşıydık. Bu ülke ile tamamen imtiyazlı ortaklığa dayanmış bir ilişki kurulması gerektiğine inanıyorduk. Mitterrand döneminden sonra Kohl ve ben, 1995 Aralık ayında Madrid'de yapılan AB toplantısında, Chriac'a karşı bu düşünceyi savunduk."
"Şimdi, tersine Türkiye'nin katılımı için vaat edilen müzakerelerin tamamlanmasından yanayım" şeklinde görüşünü dile getiren Gonzalez, "Bunun büyük ve üstesinden gelinemeyecek bir zorluk olacağını düşünmüyorum. Madem bir söz verildi, bunu yerine getirmemiz gerekiyor" diye ekledi.
Eski İspanya Başbakanı, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerini tamamladığı anda AB'nin verdiği sözü tutmaması halinde bunun her iki taraf için de "şimdikinden çok daha ağır bedeli olacağını, hayal kırıklıkları yaratacağını ve buna asla izin vermemeleri gerektiğini" vurguladı.
Gonzalez, ayrıca AB'nin gelecekte Çin, Hindistan ve Amerika kıtasıyla rekabetinde de Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu belirtti.