IMF'nin Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'na göre, küresel ekonomi bu yılın geri kalanında güçlenecek, gelecek yıl Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümeleri, ABD ve Avrupa'daki zayıflıkları dengeleyecek.
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre, dünya ekonomisi bu yıl yüzde 4,8, gelecek yıl ise yüzde 4,2 büyüyecek. Fon, dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 4,8, gelecek yıl ise yüzde 4,2 büyüyeceğini tahmin ediyor. IMF'nin Temmuz ayındaki tahminlerinde bu yıl için büyüme beklentisi bunun yüzde 0,2 altındaydı.
Daha önce ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngören IMF, bu tahmini yüzde 2,6'ya, gelecek yıl için büyüme tahminini de yüzde 2,9'dan yüzde 2,3'e çekti.
Raporda, ABD ekonomisi için devam eden ancak yavaş bir toparlanma beklentisinin yaygın olduğu, büyümenin daha önceki toparlanmalardan daha zayıf olacağı belirtilerek, bunda, tüketici harcamalarının zayıflığının temel neden olduğu üzerinde duruldu.
''ABD'de işsizlik oranının ısrarla yüksek kalması bekleniyor'' uyarısında bulunulan raporda, görünüme ilişkin risklerin yüksek ve gayrimenkul piyasalarının hala kırılgan olduğu, artan kamu borçlanmasının da mali piyasalarda kaygı yarattığı belirtildi.
GELİŞMİŞ EKONOMİLER
Gelişmiş ekonomilerin gelecek yıl için yüzde 2,4 olan büyüme tahminini yüzde 2,2'ye çeken IMF, G-7 ülkelerinin 2011 yılında büyüme tahminini ise Almanya ve Fransa hariç indirdi.
Fransa'nın gelecek yıl için yüzde 1,6 olan büyüme oranı tahminini değiştirmezken, Almanya'nın büyüme tahminini ise yüzde 1,6'dan yüzde 2'ye yükseltti. Almanya bu yıl ise yüzde 3,3 büyüyecek.
Japonya'nın bu yıl için yüzde 2,4 olan büyüme tahmini yüzde 2,8'e yükseltilirken, 2011 yılı için ise büyüme tahmini yüzde 1,5'e indirildi. Japonya'nın 2011 yılı büyüme tahmininin azaltılmasında, bu ülkenin yaklaşık 20 yıldır süren zayıf büyümeyle mücadele etmesi etkili oldu.
IMF, Avro Bölgesi için bu yıl büyüme tahminini yüzde 1'den yüzde 1,7'ye ve gelecek yıl için ise yüzde 0,2'den yüzde 1,5'e çıkardı.
Fon, son birkaç ayda piyasa koşullarındaki sıkıntının azalmasına rağmen Avrupa'nın borç krizi yüzünden son altı ayda finansal istikrar için risklerin arttığına işaret etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerin iki katından daha fazla büyüyeceğini bildirdi.
IMF'nin Dünya Ekonomik Görünümü Raporuna göre, gelişmekte olan ülkeler bu yıl yüzde 7,1 ve gelecek yıl ise yüzde 6.4 büyüyecek. Gelecek yıl gelişmiş ekonomiler ise yüzde 2,2 oranında büyüme sağlayacak. Bu da gelişmekte olan ekonomilerin büyüme oranının, gelişmiş ekonomilerin büyüme oranlarının iki katından fazla olması anlamına geliyor.
Çin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomilerin büyümeye dönüşün gücü olduğu ifade edilen raporda, Çin'in bu yıl yüzde 10,5 ve gelecek yıl yüzde 9,5 büyüyeceği tahmin edildi.
Rapora göre, Brezilya bu yıl yüzde 7,5 ve gelecek yıl yüzde 4,1, Hindistan ise bu yıl yüzde 9,7 ve 2011 yılında yüzde 8,4 büyüyecek.
IMF, gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun gelecek yıl yüzde 5 seviyesine ulaşacağını tahmin ediyor.
IMF'DEN DEĞERLENDİRME
''Yüksek işsizlik, kamu borcu ve kırılgan bankacılık sistemi, küresel gelişme karşısında risk teşkil ediyor'' denilen raporda, politika yapıcıların, sürdürülebilir toparlanmayı sağlamak için cesur adımlar atması gerektiği belirtildi.
ABD gibi birçok gelişmiş ülkenin kamu harcamalarına bağımlılığı azaltma ve hanehalkı talebini ve ihracatı güçlendirme politikalarını henüz benimsemediğine işaret edilen raporda, Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin de para birimlerini zayıf tuttuğu ve büyümeyi artırmak için hala denizaşırı satışlara bağımlı olduğu kaydedildi.
IMF Başekonomisti Olivier Blanchard de raporun giriş bölümünde, ''Sonuç olarak, toparlanma ne güçlü ne dengeli ve sürdürülebilir olmama riskine gidiyor.
Eğer gelişmiş ekonomilerde büyüme durursa, gelişmekte olan ekonomiler bağlantıyı sürdürmekte zor zamanlar yaşayacak. Küresel işbirliği, şu anda krizin zirve yaptığı zamanlardan bile daha önemli'' görüşünü dile getirdi.
Raporda, mali disiplin üzerinde de durulurken, gelecek birkaç yılda ''güçlü'' ve ''güvenilir'' mali disiplin planları olmadan, borç piyasalarının toparlanmayı tehdit etmeyi sürdüreceğine işaret edildi.
Gelişmekte olan ülkelerde merkez bankalarının, yüksek gıda ya da enerji fiyatlarından maaş üzerine gelen ikincil etkiler konusunda tetikte olması gerektiği belirtilen raporda, talep emtia fiyatlarını desteklerken, fiyat baskısının ''ılımlı'' olmayı sürdüreceği ve Çin'deki büyüme gibi diğer güçlerle dengeleneceği kaydedildi.
DÖVİZ KURLARI
Fon, gelişmekte olan ülkelere döviz kurlarında daha fazla esnekliğe izin vermesi çağrısında bulunurken, gelişmiş ülkelerin bütçe açıklarını azaltması, finansal düzelme çabalarını artırması ve uygun para politikalarını uygulamaya koyması gerektiğini bildirdi.
Bu tür adımların sürdürülebilir toparlanmanın sağlanması için gerekli ''yeniden dengeleme adımlarının'' iki parçası olduğu belirtilen raporda, ilkinin, gelişmiş ülkelerde kamu teşviklerinden özel talebe dönüşü gerektirdiğini, ikincisinin ise gelişmekte olan ülkelerde büyümede iç kaynaklara dönülürken, daha fazla ihracata güvenen ABD gibi ülkelerde dışa dönüşü kapsadığı ifade edildi.
IMF, tüketim harcamalarını desteklemek ve büyüme için deniz aşırı piyasalara güvenmeyi azaltmak için Asya bölgesinin döviz kurlarının eşgüdüm içinde güçlenmesinde Çin'in diğer bölge ülkelerine liderlik yapması çağrısı da yaptı.
Asya'daki ülkelerin, ihracatta bölgedeki rakipleri karşısında rekabeti kaybedecekleri korkusuyla para birimlerinin değerinin artmasına izin vermede gönülsüz olduğu belirtilen raporda, ''Bir ekonominin para biriminin direnmesi, rekabet gücü kaygıları yüzünden diğerlerini de korkutuyor. Uluslararası eşgüdüm bu tür güçlükleri giderebilir'' denildi.
IMF, Çin'in para biriminin değerlenmesine izin vermesi halinde, Asya'daki ihracatçı ülkelerin muhtemelen Çin'i takip edeceğini ve ürünlerine yabancı talebe daha az güvenmenin yollarını arayacağını bildirdi.