Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ömer Cihad Vardan, ''2011 yılından itibaren çalışmalarımızı MÜSİAD Multi-National adını verdiğimiz uluslararası yeni bir çatı altında tüm dünyaya açacağız'' dedi.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 14. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresinde yaptığı konuşmada Vardan, temelleri 1995 yılında atılan ve 2006 yılından itibaren de İSEDAK'ın resmi iş forumu olarak faaliyetlerini sürdüren IBF Kongresinde, bu yıl 25 ülkeden 34 misafir bakanı, 65 ülkeden 3 bini aşkın işadamını ve binlerce MÜSİAD'lıyı ağırladıklarını belirtti. Vardan, bu şekilde, IBF ile İSEDAK toplantıları ve akabinde yapılan MÜSİAD Fuarı'nın, ''İslam iş aleminin dünyadaki en büyük buluşması'' olma hüviyetini kazandığını kaydetti.
Bugün dünyanın, ticaret, üretim, finans, teknoloji, enerji, iletişim ve ulaşım kanallarıyla sıkı sıkıya birbirine bağlı, entegre bir yapıya büründüğünü dile getiren Vardan, dünyada hal böyleyken, İslam aleminin içinde böyle kapsamlı bir entegrasyon, işbirliği ve iş bölümünden söz etmenin ise zor olduğunu söyledi.
Vardan, İslam ülkelerinin birbirleri arasında yaptığı ticaretin de, son yıllarda bir miktar artmasına rağmen, genelde kayda değer bir rakam teşkil etmediğini ifade etti.
Vardan, İslam ülkelerinin, birbirlerine destek olmak ve ihtiyaç duyulan alanlarda yardımlaşabilmek için karşılıklı olarak pazarlarını birbirlerine açmak ve kendi zenginliklerini insanlarına kazandırmak yerine, küresel dünyada gelişmiş ülkelerin açık pazarı, lüks tüketim üssü ve en ağır silah pazarı haline geldiğini savundu.
İnsani Gelişme Endeksi'ndeki rakamlara göre, dünya çapındaki yaklaşık 50 İslam ülkesinin sadece 5'inin, yüksek gelişmiş ülkeler arasına girdiğini dile getirerek, ancak bu ülkelerin de insani gelişimde yüksek seviyelerde olmalarının, bilim ve teknolojide gösterdikleri ilerlemelerden ziyade, sahip oldukları tabii zenginliklerden kaynaklandığını anlattı.
Vardan, her yıl İslam dünyasının ihtiyaçlarına binaen bir tema üzerinde ufuk açmaya çalışan Forumun bu yılki temasını, ''İslam Konferansı Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Teknolojinin Önemi'' olarak belirlediklerini söyledi.
''AR-GE VE YENİLİKÇİLİK ÇALIŞMALARINA AĞIRLIK VERİLMELİ''
Eğitim sisteminin ve özellikle üniversitelerin yeniçağın teknolojilerini üretecek nitelik ve niceliğe ulaştırılması gerektiğini ifade eden Vardan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer ihtiyacımız, ileri teknoloji geliştirmek, yüksek katma değerli ürünler üretmek ve geleceğin sektörlerinde söz sahibi olmak ise, o halde kaynakta işe başlamalıyız.
Gençlerimizin hür düşünen, demokratik teamüllere göre yetişmiş müteşebbisler olmalarını sağlamayı öneriyoruz.
Unutmayalım, gelişmiş ülkeler incelendiğinde ekonominin motor gücü olan ve özellikle KOBİ statüsündeki özel sektör firmalarının katkısı yadsınamaz.
Ülkelerimizde Ar-Ge ve yenilikçilik çalışmalarına ağırlık verilmesini öneriyoruz. Bütün dünyada, ülkelerin, özellikle küresel krizin ardından mevcut pazarlarını kaybetmemek ve hatta yeni pazarlarda yer alabilmek için mutlaka rekabetçi olmaları zorunluluğu gerçeği bunu gerektirmektedir.
Ülkelerimizdeki üniversitelerin, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla ekonomilerimize katkı sağlayacak teknolojileri geliştirirlerken mutlaka sanayi ile yakın bir bağ oluşturarak çözüm odaklı çalışmaları sağlanmalıdır.''
Ömer Cihad Vardan, dünyada özellikle üretimin ekseninin batıdan doğuya kaydığı düşünüldüğünde, gelecekte çok önemli fırsatların beklediğini dile getirerek, bu fırsatları değerlendirecek altyapıyı ve ülkeler arasında teknolojik işbirliğini oluşturmayı önerdiklerini kaydetti.
MÜSİAD olarak kendilerinin her şeyden önce, derin tarihi şuuru ve medeniyet birikimi ile İslam dünyasının böyle bir işbirliği sürecini hayata geçirme ufku olduğuna yürekten inandıklarını belirten Vardan, işbirliği kültürünün taraflarca benimsenmesinin ve hükümetlerin de siyasi iradelerini belirlemelerinin büyük önem taşıdığını anlattı.
Vardan, Türkiye'nin, son yıllarda oldukça önemli mesafeler kaydettiğini belirterek, Türkiye mahdut imkanlarını akıllı bir şekilde kullanarak, geliştirdiği sıfır sorun dış politikası ve ardından azami ekonomik işbirliği çabalarıyla bugün ticari, sosyal ve kültürel anlamda dünyada tarih yazdığını söyledi.
''Gelinen noktada Türkiye'nin 'yükselen değer' olarak ortaya çıkması da tesadüfi değildir'' diyen Vardan, İKT ülkelerinin de bu dünyada var olabilmek, isimlerini duyurabilmek ve insanlarına yararlı olabilmek adına çalışmalara ağırlık vermeleri gerektiğini söyledi.
Vardan, ''Biz ise MÜSİAD olarak, bu çalışmalara bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da katkı yapmaya ve bu konuda öncü bir Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olmaya devam edeceğiz.
Hatta 2011 yılından itibaren de bu çalışmalarımızı MÜSİAD MULTI-NATIONAL adını verdiğimiz uluslararası yeni bir çatı altında tüm dünyaya açacağız.
Bu kuruluşa sizler işadamları olarak dünyanın her tarafından katılabileceksiniz'' diye konuştu.