MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, YÖK'ün başörtüsü konusunda aldığı kararın, öğrencilerin üniversiteye girmesi için yeterli bir güvence sağlayamayacağı konusunda endişeleri olduğunu söyledi.
Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, yeni Anayasa konusunda sürdürülen tartışmaların milleti oyalamaya ve zamanını çalmaya yönelik olduğunu savundu. Siyasi partilere çağrıda bulunan Vural, ''Gelin sağlıklı bir değerlendirme yapalım. Sanal tartışmalarla milleti oyalamayalım'' dedi. Vural, kendilerinin yeni bir Anayasa yapımı için harcadıkları çabaya karşılık bulamadıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, yeni Anayasa konusunda siyasi partilere ''uzlaşma'' çağrısında bulunduğunu anımsatan Vural, ''Aynı çağrıyı Anayasa değişiklikleri yapılırken neden yapmadınız? Neden uzlaşmayı sağlayamadınız? Bu bir tiyatro herkes rol yapıyor'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yeni Anayasa taslağına ilişkin 2007 yılında yaptığı bir konuşmayı ipad aracılığıyla gazetecilere dinleten Vural, şöyle devam etti:
''Başbakan Erdoğan, 2007 yılındaki bir konuşmasında, 'yeni taslağı hazırladık. Tüm kesimlere sunuyoruz' diyor. Dünkü grup konuşmasında 'yeni Anayasa için çalışma başlattıklarını' söylüyor. Yeniden pişiriyor, yeniden milletin önüne koyuyor. 2007'de hazırlamışsın, hazırlığın var. Herkes bir oyun oynuyor. Adeta milletin hafızasıyla alay ediliyor. Şimdi yeni çalışma başlattıysan, önceki çalışma neydi? Millet, boşu boşuna mı meşgul edildi? Bu ne biçim pis bir oyundur, manüpilasyondur? Bundan önceki çalışma demek ki göz boyamak içinmiş. Bunlar karda yürüyüp izlerini belli etmediklerini sanıyorlar.''
Başbakan Erdoğan, uzlaşma ve diyalog arayışı içerisinde değil. Bu konuyu seçim döneminde siyasi istismar olarak kullanacak. Başbakan, yeni Anayasa için kurulacak bir komisyonda bizim kabul edemeyeceğimiz hangi hususların yer alacağını düşünüyor? Üniter yapımızı muhafaza eden maddeler... Bunların hilafına bir adım atacak mı ki komisyon kurulmasını istemiyor? Biz bu konuda er meydanına geliriz. 'Bazı girişimlere MHP karşı çıkacak' diye komisyon kurulmasını istemiyorsunuz.''
-BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMALARI-
Başörtüsü tartışmalarına da değinen Vural, bu sorunun çözümü için samimiyet gerektiğini söyledi.
''Bunlar, bu konuda trencilik oynuyorlar. Biri lokomotif oluyor, diğeri vagon oluyor'' diyen Vural, sorunun hukuki bir çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
MHP'nin, bu konuda teklifinin ortada olduğunu belirten Vural, ''Dipsiz kuyudan millete su içirmenin alemi yoktur. Bunun hukuki bir çerçevede çözülmesi gerektiği açıktır. YÖK, 'tutanak tut' diyor. Ne demek bu? Öğrenci derse böyle girecek mi girmeyecek mi açıklık getirir misiniz? Konunun objektif hukuk çerçevesinde ele alınması gerekiyor'' diye konuştu.
Vural, başörtüsüne ilişkin üniversiteler arasında farklı uygulamalar bulunduğuna dikkati çekti.
Memur maaşlarına ilişkin müzakere sürecini de değerlendiren Vural, Uzlaştırma Kurulu kararının kabul edilmemesini eleştirdi.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın, ''konu Bakanlar Kurulu'nda olduğuna'' dair sözlerini anımsatan Vural, ''Böyle keyfi bir yönetim olur mu? Anayasa değişikliğiyle memura toplu iş sözleşmesi hakkı verilmişti, Uzlaştırma Kurulunun kararları kesin olacaktı. Şimdi toplu görüşmeye giden sendika üyelerine şişeler fırlatılıyor. Bunlar çok cüzi bir zammı bile memura, emekliye reva görmediler'' diye konuştu.
-''KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'' -
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, ''Azerbaycan'da Türk bayrağının yasaklandığı'' bilgisinin yer aldığı haberlerin anımsatılması üzerine, ''AKP'nin 'sıfır problem' sloganıyla uyguladığı politikaların bugün Azerbaycan'da gerçekten sorun çıkarttığının açık olduğunu'' ifade etti.
''Türk milletinin bağımsızlığının simgesi olan bayrağımıza böyle bir yasaklama varsa bunun kabul edilmesi mümkün değildir'' diye konuşan Vural, şunları söyledi:
''Hükümetin uyguladığı politikaların 'bir millet iki devlet' diyen bir anlayışı bile ne kadar rahatsız ettiğini görünce, 'acaba kapalı kapılar ardında Ermenistan ile yapılan bir takım görüşmeler ve bu görüşmeler istikametinde 'Türkiye, Azerbaycan'ın Ermenistan ile problemlerinde bu ülkeyi yalnız mı bıraktı' gibi bir takım soruları sormamıza sebebiyet vermektedir. Bu işin perde arkasını öğrenmemiz lazım. Türk bayrağı bu milletin bayrağıdır. Herkesin bu milletin bayrağına saygı göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Azerbaycan bayrağına Bursa'da yapılan muamele ne kadar yanlışsa o zaman Bakü Şehitliğinde Türk bayrağının indirilmesini o kadar yanlış görmüştük. Bugün AKP politikalarının ülkenin başına nasıl problemler açtığını göstermesi bakımından da bu gelişmeleri takip edeceğiz.''
Vural, bir başka gazetecinin, ''Başörtüsü konusunda Anayasa Mahkemesi kararı var. Hukuki boşluk nasıl doldurulacak?'' sorusuna, şu yanıtını verdi:
''YÖK Başkanı, 'bu çözüm değil' diyor. Kendisi söylüyor. Bununla ilgili siyasi partilerin çözüm arayışları var. Çözüme kavuşturulması lazım. Anayasa'da yapılan yeni değişiklikler bu konuda nasıl bir yorum getirecek bilmiyoruz ama MHP olarak bizim irademiz ortada duruyor. YÖK'ün aldığı kararın, başı örtülü hanımefendilerin üniversiteye gitmesi için yeterli bir güvence sağlamayacağı konusunda endişemiz var. Tutanak tutup, öğrencileri sonra disiplin cezasına maruz bırakırsanız ne olacak?''
''Başbakanlık'ta darp edilen sendikacılar kimler? Bu olay basına yansımadı'' sorusu üzerine Vural, ''Türkiye Kamu Sen... Orada şişeler fırlatılıyor. Uzmanlar içeri alınmıyor. Tutanak verilmiyor. Böyle bir tablo. Keşke orada kameralar olsaydı. Maalesef herhalde bundan sonra hükümet ile görüşmeye giderken sivil toplum örgütleri miğferle ya da robocop kıyafetleriyle gitmeleri gerekiyor'' diye konuştu.