Gül ve Erdoğan, 'Şehir'i birlikte açtılar   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 10-05-2010 (22:49)   Son Mesaj: 10-05-2010 (22:49)    Cevap: 0    Gösterim: 527  

    10-05-2010

    Gül ve Erdoğan, 'Şehir'i birlikte açtılar

    Gül ve Erdoğan, 'Şehir'i birlikte açtılar


    İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Altunizade Yerleşkesi'nde düzenlenen 2010-2011 Akademik Yılı açılışını Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan yaptı. İki lider açılışta yaptıkları konuşmada bir noktaya dikkat çekti.

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin değiştiğini belirterek, ''Bu değişim içerisinde geride kalan üniversitelerimiz de silkindiler, kendilerine geldiler ve esas asli görevlerinin; bilim üretmek, teknoloji üretmek, en iyi eğitimi öğrencilere vermek olduğunun farkına vardılar ve şimdi yarış içerisine girdiler'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Şehir Üniversitesinin Altunizade Yerleşkesi'nde düzenlenen 2010-2011 Akademik Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, başından beri bu üniversitenin kurulmasına büyük önem verdiklerini söyledi.

    Bilim ve Sanat Vakfının Türkiye'ye çok değerli katkılarının olduğunu başından beri bildiğini ifade eden Gül, ''Bu üniversitenin küresel çapta bilimsel gündem oluşturacağına inanıyorum. Vakıf üniversiteleri Türk üniversitelerinin rekabet etmesini sağladı. Vakıf üniversiteleri içinde de bir rekabet söz konusu. Dolayısıyla bu üniversitenin böyle bir canlılık getireceğine inanıyorum'' diye konuştu.

    Gül, açılışta öğrenciler adına konuşan Cenk Arslan'ın daha üniversiteye yeni başlamasına rağmen özgüvenle cevval bir konuşma yaptığını belirterek, ''Burada 4 yıl geçtikten sonra mezun olurken kim bilir nasıl bir konuşma yapacak. Bir çok üniversitede, üniversite mezunu olan öğrenciler bu konuşmaları yapıyorlar. Burada değerli öğretim üyelerine de seslenmek istiyorum; işte öğrencileriniz... Demek ki böyle öğrenciler olacak. Dolayısıyla hem şanslısınız hem de biraz çok uğraşacaksınız herhalde. O sinyali de kendisi zaten burada konuşurken verdi'' görüşünü dile getirdi.

    Ancak rekabetle atılım yapılabildiğini vurgulayan Gül, ''Türkiye çok değişiyor, bütün müesseseleri değişiyor. Türkiye'nin kendisi değişiyor. Bu değişim içerisinde geride kalan üniversitelerimiz de silkindiler, kendilerine geldiler ve esas asli görevlerinin; bilim üretmek, teknoloji üretmek, en iyi eğitimi öğrencilere vermek olduğunun farkına vardılar ve şimdi yarış içerisine girdiler'' dedi.

    Dünyanın en iyi üniversiteler listesine 2 yeni Türk üniversitesinin girdiğini ve birinin de vakıf üniversitesi olduğunu hatırlatan Gül, kısa süre içinde bu üniversitenin de aynı başarıyı göstereceğine inandığını söyledi.

    Bu üniversitenin de Türkiye'nin bilim ve entelektüel hayatına çok büyük katkılarının olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, vakfın da henüz üniversite olmadan bir üniversite gibi faaliyet gösterdiğini kaydetti.

    Cumhurbaşkanı Gül, Kartal Dragos'taki tesisleri üniversiteye tahsis ettiği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümete de takdirlerini sundu.

    Öğrencilere de seslenen Gül, ''Çocuklar yeni yılınız hayırlı olsun, gelecek hep sizler için başarılarla dolu olsun. Sizin başarınız Türkiye'nin başarısı olacaktır'' şeklinde konuştu.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Şehir Üniversitesinin ilk akademik yıl açılışında yaptığı konuşmada, 8 yılda 78 yeni üniversitenin kuruluşunu gerçekleştirdiklerini, bu 78 üniversite içinde bazılarının, birkaç yıl içinde birkaç on yıllık mesafe katettiğini, hem Türkiye ölçeğinde hem de küresel ölçekte isimlerini duyurduklarını söyledi.

    Bu atılımın katlanarak artacağına inandığını ifade eden Erdoğan, ''Her yıl daha çok üniversitemizin öne çıkacağına, her yıl daha çok üniversitemizin dünyaya adını duyuracağına inanıyorum, zira artık bilimde bir rekabet dönemine Türkiye de girmiş bulunmaktadır. Bu bizim en büyük kazanımımızdır. Her geçen yıl, tersine beyin göçü de hız kazanacaktır. Üniversitemizi dolaşırken Genel Sekreterimiz de ifade etti, 'Artık beyin göçü başladı, bizim üniversitemizde beyin göçünün temsilcileri var' dediler. Türkiye'de aradığı imkanları bulamayarak, aradığı özgürlük zeminini bulamayarak yurt dışına gitmiş birçok vatandaşımızın, değişen Türkiye'yi görerek, hissederek geri döneceğine inanıyorum'' diye konuştu.

    ''Sadece tersine beyin göçü ile değil, bölgenin bir bilim merkezi, eğitim merkezi, bölgenin bir çekim merkezi olma potansiyeline de ziyadesiyle sahibiz'' diyen Erdoğan, özellikle Dragos'taki kampüsle İstanbul Şehir Üniversitesi'nin çok ciddi bir çekim alanı oluşturacağına inandığını belirtti.

    Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

    ''Şunu çok açık söylüyorum, bizim aktif dış politikamızı, çok yönlü, çok boyutlu dış politikamızı anlamakta zorlananlar, esasen bizim tarihimizi, bizim kültürümüzü, bizim medeniyet kodlarımızı görmeyenler, anlamayanlardır. Halkının çoğunluğu Müslüman olan Türkiye, demokratik, laik, sosyal hukuk sistemiyle çok farklı bir konumdadır. Balkanlara, Kafkasya'ya, Ortadoğu'ya komşu olan Türkiye, aynı zamanda da Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerini yürüten, dünyanın dört bir yanıyla yoğun ilişkilere sahip bir ülkedir.

    Yönünü yalnızca batıya dönen ve doğuyu, kuzeyi, güneyi ihmal eden bir Türkiye aslında kendisini inkar eden bir Türkiye'dir. Böyle bir Türkiye ile biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkamayız ve hiçbir anlamda da cazibe merkezi olamayız. Böyle bir Türkiye, ekonomide, ticarette, dış ve iç politikada olduğu kadar, bilim ve sanatta da büyüme ve ilerleme şansını yakalayamaz. Birlikte yaşamayı, birbirine saygı temelinde yaşamayı, özgür düşünme ortamını ne ölçüde tesis ederseniz o ölçüde bölgede varlık gösterir, o ölçüde güç kazanırsınız.''

    -''TÜRKİYE UZUN YILLAR BOYUNCA ENERJİSİNİ GEREKSİZ MÜNAKAŞALARLA HEBA ETTİ''-

    ''Türkiye uzun yıllar boyunca enerjisini gereksiz münakaşalarla, sanal gündemlerle heba etti. Yıllarca uluslararası sermaye, uluslararası yatırımlar renklere ayrıldı. Zihinlerdeki kalıplar, ideolojik yaklaşımlar Türkiye'yi uluslararası yatırımların bir cazibe merkezi olmaktan alıkoydu'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:

    ''Hükümet olarak geldik, bu ayrımı kaldırdık, hatta yerli yabancı ayrımına son verdik ve uluslararası yatırım noktasında her yıl rekor seviyelere ulaştık. Benzer şekilde, üniversitelerimiz gereksiz tartışmaların odağında yer aldı. Özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversiteler, ne yazık ki yıllarca yasaklarla anıldı. Bugün üniversitelerimizi bu ideolojik baskılardan, bu gereksiz tartışmalardan uzak tutmanın, onlara en ideal anlamda özgürlük zeminini tesis etmenin mücadelesi içindeyiz. Sabırlıyız ve bunu da başaracağız.''

    Erdoğan, ''8 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye, dış politikasıyla, ekonomisiyle nasıl bir cazibe merkezi, bir ağırlık merkezi konumuna yükseldiyse üniversitelerin çabalarıyla da bilim için, bilim adamları için, eğitim ve öğretim için bir cazibe merkezine dönüşeceğine inandığını'' söyledi.

    Geçen hafta Türkiye'nin ilk ve tek denizcilik ihtisas üniversitesi olan Piri Reis Üniversitesinin açılışına katıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

    ''Diploma sahibi olmak, bugünün dünyasında tek başına bir anlam ifade etmiyor. 5 yıl üniversitede okuyup, ne yazık ki kampüs içindeki kütüphanenin yerini bilmeyen öğrenciler var. Böyle bir noktadayız. Fakülte binasının hemen yanı başındaki müzeye, tarihi esere uğramayanlar olabiliyor. Bütün bunları aşan bir rekabetin içine artık girmiş bulunuyoruz. Türkiye'nin bundan sonraki dönemi çok daha farklı olacaktır. Dünyanın gündemiyle ilgilenmeden mezun olan öğrencilerin mezun olduğu üniversiteler olmayacak bundan sonra. İnanıyorum ki, çok daha farklı rekabet içinde olan bir gençlik yetişiyor. Umutsuz değiliz, bu gençliği görüyoruz inşallah başaracağız. Bizim neslimize nazaran kıyas dahi kabul etmeyecek, bugünkü nesil imkanlara sahip. Zira biz okulumuza, fakültemize gidemiyorduk; 'acaba yine bugün üniversitede, fakültede nelerle karşı karşıya olacağız.' Bunlarla iç içe yetiştik. Dolayısıyla bilgiyi bu noktada yakın takip içinde yakalayamadık, hep uzaktan takip ettik. Fakat şu anda o dönemin en değerli hocaları, baskılar nedeniyle üniversiteyi, hatta ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorlardı. Bugün ise çok geniş bir özgürlük zeminine, çok değerli bilim adamlarına sahibiz, hatta yurt dışından hocalar gelip üniversitelerimizde ders verebiliyor, yurt dışından önemli isimler gelip konferans verebiliyor.''

    Erdoğan, bu gücüyle, bu imkanlarıyla İstanbul Şehir Üniversitesinin dünya genelinde çok büyük başarılara imza atacağına inandığını da sözlerine ekledi.




    Gül ve Erdoğan, 'Şehir'i birlikte açtılar Yorumları