Barış Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahhatin Demirtaş grup toplantısında vekillere seslendi. Demirtaş, bazı TV'lerde yayınlanan dizilerde kullanılan dilden şikayetçi oldu. RTÜK'ü göreve çağırdı.
23. dönem yasama yılı açılışı sonrası partiler ilk grup toplantılarını yapıyor. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş grupta vekillere seslendi.
Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bu dönemde siyasilerin siyaset dillerinde yeni bir değişim şarttır. Dünya çocuklar gününü kutlayarak da başlamak isterim.
Çocuklar, tecavüz, işçilik, şiddet ve istismarla yıpratılıyor. Kendi anadilinde eğitim yapamayan etnik kimliği nedeniyle, emeği sömürülen bütün çocuklara hem sevgi hemde selamlarımızı gönderiyor ve onlara bunları çektirdiğimiz için özür diliyorum.
İstanbul'da yaşanan deprem nedeniylede İstanbullulara geçmiş olsun dileğinde bulunuyoruz. Daha önce yaşanan depremin acıları sarılmamışken, yeni depremlerde de tedbirlerin alınması gerekiyor.
Partimize cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin şikayet mektupları geliyor. Bizde bunlara meclis gündemine taşımaya çalışıyoruz. Cezaevleri insan hakları, demokrasi kültürünün de bir aynasıdır.
Yaşananların çözümü yeni cezaevi yapmak değildir. Yeni dönemde yeni yasa teklifleriyle bunları gündeme getirmeye çalışacağız. Adliyeye giripte tutuklanmadan çıkan kendini şanslı hissetmeli. Yaşamları pamuk ipliğine bağlı kişiler cezaevlerinde tahliye edilmiyorlar. Vekillerimiz oluşturulan komisyonda gündeme taşınacaktır.
Ortada Kenan Evren darbesinin olmadığı bir dönemdeyiz ancak Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan istismarlar bununla birlikte Tekirdağ Cezaevi'nde yaşananlarla ilgili soruşturmaları Adalet Bakanlığı nezdinde araştırmalar yapılmasını istiyoruz.
Referandumda oy kullanmayarak boykot kararı alan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Boykot kararını uyglayan sadece BDP'liler değildi.
Boykot kararı içinde bize destek olan düşünce akımlarına, siyasi partilere teşekkür ederim. Evet ve hayır diyen bütün vatandaşlarımıza da kararlarına saygı duyarak teşekkür ederim.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni anayasa çalışmaları bugün mü yapalım yarın mı yapalım sözleri yeni anayasanın içeğinin gözden kaçırılması anlamını taşımaktadır. Bu anlayış, Kenan Evren'in anayasa anlayışından bir farkı yok. Sivil anayasa sadece askerlerin yapmadığı anayasa değildir. Sivil anayasa halkın kendi taleplerinin ortaya konularak yapılacak olan anayasa çalışmasıdır.
Dile getirilen seçim vaadidir. Anayasa çalışması seçim vaadine kurban edilecek kadar basit değildir, değerlidir.
Bir taraftan kendi çalışmamızı hazırlarken diğer taraftanda sivil anayasa çalışmaları için ortak bir platform kurulması için baskımız devam edecek.
YENİ ANAYASADAN BEKLENTİLER
Partimizin, anadilde eğitim ve demokratik özerklik taleplerimiz tartışılmalıdır. Anadilde eğitim olmaz demek ideolojik bir yaklaşımdır. Ama nasıl olacağını muhakkak tartışacağız. Ancak şuan yapılan tartışmalar ideolojik olmaktan öteye gitmemektedir.
Anadilde eğitim taleplerimizden kaynaklı iktidardan birşey beklemiyoruz onlardan lütufta beklemiyoruz. Demokratik özerklik beklentimizin Kürt sorunun çözümü noktasında idari bir mekanizmadır. Bütün Türkiye'nin yapısını değiştirecek ve son derece mordern bir anlayıştır. Türkiye'de anadilde eğitim yapısını ve özerklik analayılını anlatacağız.
TBMM'nin dışında yerel anlayışla oluşturulmuş yeni yerel meclisler oluşturulması gerekmektedir. Bunun neresi bölücülük ve ayrımcılıktır.
TEMSİLDE ADALET
Bu parlamentodan halkın büyük beklentisi var. Cumhurbaşkanı da açıklamalarda bulundu. Temsilde adalet düzenlemelidir. Türkiye'nin yarısı seçim barajının mağdurudur. Bu bir demokrasi hırsızlığıdır. Seçim barajı sadece bizim problemimiz değildir. Baraj demokratik muhalefet meclise girmesin demektir. Siyasi partiler yasası, yine burada engel olarak karşımıza çıkmaktadır.
BDP grubu adına açılan yargılamalarda ceza almayan kimse kalmadı. 2500 yıldan fazla toplamda hakkımızda ceza istenmektedir. Her konuştuğumuzdan dava ediliyoruz. Şanlıurfa'da sudan gerekçelerle bilinçli operasyonlarla tutuklandılar. Başbakan yoldan geçen insanlar değildir diyor. Ancak yapılan soruşturmalar ve sorulan sorular ortadır. Polis, AKP'nin emrindedir.
Bu operasyonlar sürdükçe, AKP ve iktidarla diyalog sürecine girmemiz imkansızdır. Bartış isteyen herkes tutuklanınca diyalog için de kimse kalmayacak. İfade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır. AKP devletin bütün olanaklarını kullanarak seçim atmosferine girecek bizde konuşmalarımızdan dolayı para cezaları ödüyoruz.
Bizim koltuk kaygısı gibi aşağılık bir kaygımız yok dedi. Bize yapılan bir operasyon var ve bizde bu arkadaşlarımızın arkasında olacağız.
RTÜK'E DİZİ ŞİKAYETİ
Bazı televizyanlarda yayınlanan dizilerde kullanılan dilin ne kadar zararlı olduğunu görmesi gereken kurum RTÜK'dür. Bunlar Sakarya Fırat, Tek Türkiye, Kurtlar Vadisi gibi dizelerde işlenen konuları izleyenler dışarı çıktıklarında karşılarına çıkan ilk Kürt'ü boğmak istiyordur herhalde.
RTÜK, iki Kürtçe şarkı çaldı diye radyoları kapatırken, bu dizilere herhangi bir ses çıkarmamaktadır.
BAŞÖRTÜSÜ SORUNU
Referandum döneminde başlayan ve halen süren başörtüsü sorunu devam ediyor. Başörtüsü önünde herhangi bir anayasal sorun bulunmamaktadır. Ancak bu vatandaşlarımza karşı psikolojik bir hareket sürmektedir. Bundan kaynaklı yasal düzenlemeler yapılması daha uygun olacaktır. Ancak sadece başörtülü kardeşlerimizin sorunu bulunmamaktadır. Diğer dinsel gruplarında sorunları bulunmaktadır. Bunların da talepleri gözetilmelidir.