Bilkent Üniversitesi Ulusal Araştırma Merkezi (UNAM), nanoteknolojinin babası Nobel Ödülü sahibi bilim insanı Prof. Dr. Heinrich Rohrer'i misafir ediyor. Rohrer'e göre bu teknolojinin en güzel örneği doğa.
''En küçüğü'' ilk kez gözlemleyen Nobel Ödülü sahibi bilim insanı Prof. Dr. Heinrich Rohrer, dünya çapında hızla ilerleyen ve yeni buluşlara imkan veren nanoteknolojiye en mükemmel örneğin 'doğa' olduğunu belirterek, ''İnsan vücut sistemi, doğadaki enerjiyi en tasarruflu kullanan sistemdir'' dedi. Rohrer, Bilkent Üniversitesi Ulusal Araştırma Merkezi (UNAM) tarafından Enformatik ve Ekonomideki Yeni Paradigmalar Konferansına katılarak Türk bilim insanlarına bir konuşma yaptı. Konuşmasında, 1993 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğini, o yıllarda yeni başlayan nanoteknoloji çalışmaları ile yeni kurulmuş olan Bilkent Üniversitesinin, o günden bu güne önemli gelişmeler kaydettiğini söyledi.
Rohrer, dünyadaki önemli bilimsel gelişmelerin sanayi devrimindeki makineleşme ile başladığını, bilgi teknolojilerinin mikro boyutlarla sürdüğünü, son olarak da nanoteknoloji ile yeni bir dönemin başladığını anlattı.
''Nano'' sözcüğünün Yunanca'da ''Cüce'' anlamına geldiğini belirten Rohrer, ''Küçük güçlüdür, büyüğü kontrol eder. Nano teknolojiye en güzel örnek doğadır. İnsan vücut sistemi doğadaki enerjiyi en tasarruflu kullanan sistemdir'' diye konuştu.
1985 yılında geliştirdiği ''Taramalı Tünelleme Mikroskobu'' ile dünya üzerindeki ''en küçüğü'' ilk kez görüntüleyen Rohrer, bu çalışması ile Nobel ödülü aldı ve bilim dünyasında ''Nanoteknolojinin babası'' unvanı ile anılmaya başlandı.
Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Ali Doğramacı da disiplinler arası kurulan köprülerin yeni bilimsel araştırmalardaki önemine işaret etti. Doğramacı, konferansta nanoteknoloji ile ekonomi bilimi arasında kurulan bağın ve disiplinlerarası ilişkilerin tartışılacağını belirtti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı da konuşmasında, Merkez Bankasının fonksiyonlarını anlattı. Türkiye ekonomisinde sağlanan iyileşmenin Ar-Ge'ye ayrılan kaynaklarda da bir artışa yol açtığını ifade eden Başçı, Türkiye'nin daha düşük faizle borçlanması sonucu oluşturulan kaynakların eğitim ve ar-ge'ye kullanıldığını bildirdi.
Konferansta, nanoteknoloji ve ekonomi bilimi üzerine çalışan 20'ye yakın bilim insanı, son bilimsel gelişmelere ilişkin sunumlar yapacak ve Türk öğrencilerle bir araya gelecek.
''En küçüğü'' ilk kez gözlemleyen Nobel Ödülü sahibi bilim insanı Prof. Dr. Heinrich Rohrer, dünya çapında hızla ilerleyen ve yeni buluşlara imkan veren nanoteknolojiye en mükemmel örneğin 'doğa' olduğunu belirterek, ''İnsan vücut sistemi, doğadaki enerjiyi en tasarruflu kullanan sistemdir'' dedi. Rohrer, Bilkent Üniversitesi Ulusal Araştırma Merkezi (UNAM) tarafından Enformatik ve Ekonomideki Yeni Paradigmalar Konferansına katılarak Türk bilim insanlarına bir konuşma yaptı. Konuşmasında, 1993 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğini, o yıllarda yeni başlayan nanoteknoloji çalışmaları ile yeni kurulmuş olan Bilkent Üniversitesinin, o günden bu güne önemli gelişmeler kaydettiğini söyledi.
Rohrer, dünyadaki önemli bilimsel gelişmelerin sanayi devrimindeki makineleşme ile başladığını, bilgi teknolojilerinin mikro boyutlarla sürdüğünü, son olarak da nanoteknoloji ile yeni bir dönemin başladığını anlattı.
''Nano'' sözcüğünün Yunanca'da ''Cüce'' anlamına geldiğini belirten Rohrer, ''Küçük güçlüdür, büyüğü kontrol eder. Nano teknolojiye en güzel örnek doğadır. İnsan vücut sistemi doğadaki enerjiyi en tasarruflu kullanan sistemdir'' diye konuştu.
1985 yılında geliştirdiği ''Taramalı Tünelleme Mikroskobu'' ile dünya üzerindeki ''en küçüğü'' ilk kez görüntüleyen Rohrer, bu çalışması ile Nobel ödülü aldı ve bilim dünyasında ''Nanoteknolojinin babası'' unvanı ile anılmaya başlandı.
Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Ali Doğramacı da disiplinler arası kurulan köprülerin yeni bilimsel araştırmalardaki önemine işaret etti. Doğramacı, konferansta nanoteknoloji ile ekonomi bilimi arasında kurulan bağın ve disiplinlerarası ilişkilerin tartışılacağını belirtti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı da konuşmasında, Merkez Bankasının fonksiyonlarını anlattı. Türkiye ekonomisinde sağlanan iyileşmenin Ar-Ge'ye ayrılan kaynaklarda da bir artışa yol açtığını ifade eden Başçı, Türkiye'nin daha düşük faizle borçlanması sonucu oluşturulan kaynakların eğitim ve ar-ge'ye kullanıldığını bildirdi.
Konferansta, nanoteknoloji ve ekonomi bilimi üzerine çalışan 20'ye yakın bilim insanı, son bilimsel gelişmelere ilişkin sunumlar yapacak ve Türk öğrencilerle bir araya gelecek.
