Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "Kutlu bir doğuma hazırlanıyoruz" diyerek okuduğu bir Müslüman kadın yazarın fikrini değiştirdiğini yazdı ve İslami kesim kadınlarının kendisini şaşırtan açılımına değindi:
Geçen hafta Sibel Eraslan"ın "Siret-i Meryem" adlı kitabını okuyunca fikrinin değiştiğini söyleyen Ertuğrul Özkök, "İslami kesimin kadınlarında beni şaşırtan bir açılım var. Artık içlerindeki aşkı hiç korkmadan söylüyorlar. Hem de İslami kesimin erkeklerini derinden korkutacak şekilde" dedikten sonra 5-6 yıldır gözlemlediği ama adını koyamadığını belirttiği olgunun adını koydu: "Kutlu bir doğuma hazırlanıyoruz"...
BİR KİTAP OKUDUM FİKRİM DEĞİŞTİ
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök "Kutlu bir doğum" başlığını verdiği bugünkü köşe yazısında, "Hazreti İsa"nın doğumunu en güzel kim anlatabilir?" diye sorduktan sonra seçeneklerini şöyle sıraladı:
"Bir Hıristiyan erkek mi, yoksa Hıristiyan kadın mı?
"İkisinden biri" diyebilirsiniz.
Peki soruyu şöyle sorarsam:
Meryem Ana"nın doğum yapmasını kim en iyi anlatabilir?
Daha doğrusu "babasız bir çocuğa gebe kalan" bir kadının halinden en iyi kim onlar?
Herhalde bir kadın değil mi?
Hıristiyan bir kadın...
Bugüne kadar "Bir Hıristiyan kadın anlatabilir" diye düşünüyordum.
Bir kitap okudum, fikrim değişti.
Meryem Ana"nın doğum yapışını en iyi Müslüman bir kadın anlatabilirmiş"
İSLAM'IN KADIN FİGÜRLERİ ONU CEZBEDİYOR
Özkök'ün sözünü ettiği anlatımın geçtiği kitap Vakit Gazetesi yazarı Sibel Eraslan'ın kaleme aldığı Siret-i Meryem.
Özkök, Eraslan'ın satırlarından nasıl etkilendiğini şöyle belirtiyor:
"Sibel Eraslan, "Vakit" gazetesinde yazan bir kadın yazar.
İslam"ın kadın figürleri onu cezp ediyor. O kadınları, içerden ve derin bir aşkla yazıyor.
Daha önce Hazreti Ayşe"yi yazmıştı.
Şimdi, hem Hıristiyanlığın hem İslam"ın kutsal bir kadın figürünü anlatıyor.
Yine aşkla.
Kitabın "Bismillah" kısmına şöyle başlıyor:
"Bir kınaçiçeği gibi dokunulmasını bile beklemeden fırlattım içimi o güzel kadına doğru. Parçalandım. Paramparça oldum.
Aşkın yok olurcasına küçülmek olduğunu bir kere daha öğrendim."
"Hepsi de aynı karasevdanın kara gözlü yolcularıydı."
Ve arkasından Cariye ile Şah arasındaki o harika diyalog:
Cariye: Seni seven neylesin?
Şah: Hiç korkmasın, söylesin."
"İSLAMİ KESİMİN ERKEKLERİNİ KORKUTAYACAK ŞEKİLDE"
Ve adeti olduğu üzere İslami kesimin erkekleri ve kadınları arasında kıyaslama yaparak, kendi sosyolojik gözlemlerini kendisi isimlendiren Ertuğrul Özkök, yasını şu satırlarla noktalıyor:
"Beş altı yıldan beri gözlemlediğim bir şeyin adını koymaya çalışıyorum.
İslami kesimin kadınlarında beni şaşırtan bir açılım var.
Artık içlerindeki aşkı hiç korkmadan söylüyorlar.
Hem de İslami kesimin erkeklerini derinden korkutacak şekilde.
Meryem Ana"nın Hazreti İsa"yı doğurması ile ilgili bu harika kitap, İslami kadının iç dünyasındaki gerçek doğum sancılarını da anlatıyor bana.
İsterseniz adını koyayım.
Kutlu bir doğuma hazırlanıyoruz"
(Haber 7)
Ertuğrul Özkök'ün habere konu olan köşe yazısının tamamını özgün hali ile okumak için bu linki kullanabilirsiniz