Türkiye'de, ''kolonya'' denildiğinde ilk akla gelen en eski markalardan biri olan Eyüp Sabri Tuncer (EST) firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin Tuncer, kolonyanın 87 yıllık başarı öyküsünü anlattı.
Türkiye'de, ''kolonya'' denildiğinde ilk akla gelen en eski markalardan biri olan Eyüp Sabri Tuncer (EST) firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin Tuncer, 87 yıldır ayakta kalan firmalarının gücünü disiplinden ve ''resmi'' oluşlarından aldığını belirterek, ''İşin, iş ortamında değil de aile ortamında konuşulması, fertlerin birbirlerini doldurmaları, şirketlerin en büyük parçalanma sebeplerinden biri oluyor. Bizim evde hiç iş konuşulmadı, işi işte halletmek lazım'' dedi.
Eyüp Sabri Tuncer firmasının üçüncü kuşak yöneticisi olan 46 yaşındaki Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldan beri bu işin içinde olduğuna vurgulayarak, firmalarının başarısında etkili olan faktörlerin disiplin, insana saygı ve dürüstlük olduğunu söyledi.
Daha önceleri tuhafiyecilik ve gömlek imalatçılığı yaptıklarını, 1920'li yıllarda kolonyayı yan iş olarak gördüklerini, 1940'lı yıllarda ise tamamen kolonyaya geçtiklerini ve 1972 yılında anonim şirket haline geldiklerini anlatan Tuncer, şu an halen açık olan ilk mağazalarının, dedesi tarafından 1923'te Ankara Anafartalar Caddesi'nde faaliyete başladığını dile getirdi.
Tuncer, bu mağazada Atatürk'ün silah arkadaşı, Conkbayır'ı kahramanı Nuri Conker'in kiracısı olduklarını belirtti.
Aile şirketlerinde yaşanan kimi dengesizliklerin kendi şirketlerinde de yaşandığını, ancak bunun disiplinli çalışmayla çabuk atlatıldığını kaydeden Tuncer, aile şirketlerinin ayakta kalabilmesi için hesap alabilme ve hesap verebilme özelliklerinin olması gerektiğini vurguladı.
Hasan Engin Tuncer, ''Kayıt dışılık, aile şirketlerinin en büyük problemidir, kayıt dışı çalışmak veya doğru çalışmamak, resmi defterlerin yanında gayri resmi defterlerin de olması işleri zora sokar. Dolayısıyla EST bu çatışma sürecini çok rahat geçirdi. Çünkü her şey kurumsaldı, her şey resmiydi'' şeklinde konuştu.
''AİLE ŞİRKETLERİNİN İYİ BİR ANAYASASI OLMASI LAZIM''
Aile şirketlerinin güçlü olabilmesi için iyi bir şirket anayasasının belirlenmesi ve hem yazılı hem de sözlü beyannamelerinin bulunması gerektiğine değinen Tuncer, ''Aile şirketlerinin tamamındaki problemlerden birincisi, gelinler ya da damatlar oluyor.
İkincisi ise yapılan araştırmalarda çıkan sonuçlara göre Türk insanının biraz fazla dedikoducu olması. Yani işin iş ortamında değil de, aile ortamında konuşulması, fertlerin birbirlerini doldurmaları şirketlerin en büyük parçalanma sebeplerinden biri oluyor. Bizim evde hiç iş konuşulmadı, işi işte halletmek lazım ''dedi.
Ortada para yokken sorunların olmayacağını, para kazanmaya başlayınca sorunların baş gösterdiğini dile getiren Tuncer, ortada paylaşılacak bir şey yokken güzel kardeşliklerin yaşanacağını, ama en ufak bir şey paylaşılacak olduğunda kavganın başlayacağını, bu sebeplerle ortaklığın gerçekten hassas davranılması gereken bir konu olduğunu ifade etti.
Türkiye'de az sayıda köklü firmanın bulunmasının sebebinin bölünüp devam etmeleri veya el değiştirmeleri olduğunu anlatan Tuncer, kökenlerinin eski olduğunu, ama hep bölünerek devam ettikleri ve eski markayı birbirlerine bırakmadıkları için eski kurumların günümüze ulaşmadığını vurguladı.
MÜŞTERİNİN KAYIP FİŞİ
Eyüp Sabri Tuncer firmasında hiç kimsenin kasadan para alıp harcama yapmadığına dikkati çeken Tuncer, ''Bir banka kasası neyse bizim kasa da öyleydi, yani o kadar disiplinliydi.
Ama o disiplin bizi buralara getirdi. Disiplin olan her yerde bu iş yürür. Bunun yanında şirket anayasalarının çok iyi hazırlanması, yönetim kurulu üyelerinin mal beyanının olması ve her yıl bunun yenilenmesi, yani işlerin ciddiye alınması gerekir'' dedi.
Tuncer, dedesi Eyüp Sabri Tuncer'in muhasebe tutkusunun sadece şirketle sınırlı olmadığını, kişisel her harcamasını da günlük gibi tuttuğu defterlerin bulunduğunu söyledi.
Bu defterlerde ''Müşterinin kayıp fişi'' maddesinin bulunduğunu dile getiren Tuncer, bunun anlamını şöyle anlattı:
''Muhasebeye çok inandığı için kimse bilmezken reyon fişi uygulamasını başlattı. Yani her müşteri aldığı malla birlikte bir fişi kasaya götürüp ödeme yapıyor. Kasada da dedem var, eğer müşteri ödeme yapmadan kaçarsa akşam reyon fişinin karşılığından kaçak anlaşılıyor.
İşte o zaman Eyüp Sabri Bey, o fişin karşılığını cebinden ödüyor, kasaya koyuyor'' diye konuştu.
EST AVRUPA VE ARAP YARIMADASINDA DA MAĞAZA AÇACAK
Hasan Engin Tuncer, dünyanın en büyük kozmetik fuarlarından bir tanesi olan ve İtalya'da düzenlenen ''Cosmoprof Bologna 2010 Fuarı''na katıldıklarını belirtti.
Firmanın ''EST 1923'' logosu için çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Tuncer, ABD'de maliyetin düşük getirinin yüksek olması dolayısıyla mağaza açtıklarını, ayrıca tüketimin hızlı olmasının ürünlerinin bu ülkede daha çabuk yer bulmasını sağlayacağı düşüncesinin de kararlarında etkili olduğunu kaydetti.
Tuncer, ABD'nin ardından Avrupa ve Arap Yarımadasında mağaza açma düşüncelerinin olduğunu, en son Türkiye'de mağaza açacaklarını, Türkiye'de ürünlerini Ankara'daki mağazalarının yanı sıra internet üzerinden satmaya devam edeceklerini söyledi.