Bakan Davutoğlu, diplomaside "Bilim Diplomasi"si adıyla yeni bir alan açmayı planladıklarını, ABD, Japonya, Çin, Almanya, İngiltere gibi teknolojinin geliştiği ülkelere bilim müşaviri tayin edeceklerini söyledi.
Özlem Şahin Şakar'ın haberi
ABD, Japonya, Çin, Almanya, İngiltere gibi teknolojinin geliştiği, yeni ve yoğun teknolojik, akademik çalışmaların yapıldığı yerlerdeki diplomatik temsilciliklere bilim müşaviri (ataşesi) tayin edeceklerini söyledi.
Boston'da temaslarını sürdüren Davutoğlu, Harvard Üniversitesinde Türk ve yabancı akademisyenler ile öğrencilerle görüşmesinin ardından Üniversitenin bahçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Akademisyen olarak tekrar bilimsel bir çevrede bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diyen Davutoğlu, geçen sene Boston'a başkonsolosluk açmaya karar verdiklerini ve Murat Lüthem'i ilk başkonsolos olarak Boston'a atadıklarını anımsattı.
ABD, Japonya, Çin, Almanya, İngiltere gibi teknolojinin geliştiği, yeni ve yoğun teknolojik, akademik çalışmaların yapıldığı yerlerdeki diplomatik temsilciliklere bilim danışmanı-ataşesi atamayı uzun zamandır planladıklarını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hem Türkiye'nin bilimsel görünümünü, etkinliğini arttırmak hem dışarıdaki bilimsel gelişmelerin Türkiye'ye daha süratle yansımasını sağlamak hem yurtdışında bulunan Türk bilim adamlarının Türkiye'ye katkılarını arttırmak hem de beyin göçü varsa bunu iki yönlü işleyen bir hale getirebilmek için bir bilim diplomasisi çabasına girmeye karar verdik. Böylece diplomatlarımız sadece diplomatik, siyasi, ekonomik gelişmeleri değil, bilim ve teknolojideki gelişmeleri de yakinen takip edip bizi bu konuda yönlendirecekler."
Davutoğlu Boston'daki temaslarında biraz da bu yeni bilim diplomasisi alanının nasıl hayata geçirilebileceği konusunda başta Türk akademisyenler olmak üzere bilim adamlarıyla da görüşme imkanı bulduklarını söyledi.
Türk-Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri Derneği (TASSA) ile işbirliği yapıp yapmayacaklarının sorulması üzerine Davutoğlu, TASSA'nın da bu konuda devrede olacağını, ABD'deki çok sayıdaki Türk bilim adamının bir ağ içinde birlikte çalışmalarını istediklerini, TASSA'nın da kapsamda iyi bir iletişim ağı içinde bulunduğunu ifade etti.
Türkiye ile ABD'deki Türk bilim adamları arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve ABD'deki Türk bilim adamlarının Türkiye'deki bilim hayatına katkısını sağlamak gerektiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'ye dönünce YÖK, TÜBİTAK ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın başta olmak üzere bu konularla ilgilenen yetkililerle istişarelerde bulunacaklarını kaydetti. Davutoğlu, "Herşeyden önce bu merkezlere bilim ataşesi-danışmanı görevlendirme niyetine gideceğiz, atanacaklar bilim adamı olacak muhtemelen" dedi.
Kültür diplomasisinde de benzer bir uygulamaya gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, kültür alanında zaten belli bir yapının bulunduğunu, Dışişleri Bakanlığında Kültür Dairesinin olduğunu, Kültür Bakanlığı ile de birlikte çalıştıklarını söyledi. Davutoğlu, "Ama bilim alanında bir boşluk var, bu boşluğu kapatacağız. Dolayısıyla Boston ziyaretimizin belki de en önemli sonuçlarından bir tanesi bilim diplomasisi konusunda yeni bir inisiyatifi geliştirmemiş olmamız" dedi.
Harvard Üniversitesinde hem Türk dış politikasını anlatmak hem de önemli akademisyenlerle, bilim adamlarıyla doğrudan temas etme imkanını bulduklarını söyleyen Davutoğlu, bu kapsamda Boston Başkonsolosluğunun vatandaşlara hizmet etmesinin yanı sıra bilim diplomasinin önemli merkezlerinden birini Boston'da oluşturmak olduğunu vurguladı. Boston Başkonsolosluğunun Washington Büyükelçiliği ile ABD'deki bilimsel gelişmeleri anında takip edeceğini anlatan Davutoğlu, Türkiye'deki bilimsel kurumlarla ABD'deki bilim çevreler arasındaki ilişkilerin daha da hızlanmasına ağırlık vereceklerinin altını çizdi.
Amerikalı akademisyenlerin kendisine nasıl yaklaştığı ve ne gibi sorular sorduklarına yönelik bir soru üzerine ise Davutoğlu, kendisini Harvard'da sadece bir dışişleri bakanı olarak değil bir akademisyen olarak karşılamalarından memnuniyet duyduğunu, son derece entellektüel tartışmalar ve görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanı olarak da akademisyenlere Türk dış politikanın tüm değişik veçhelerini anlatma imkanı bulduğuna işaret eden Davutoğlu, akademisyenlerin kendisine çok değişik sorular yönelttiğini, kendisinin de Türk dış politikasında son dönemde artan dinamizmin arka planını, Orta Doğu vizyonunu, AB perspektifini, Türk-Amerikan ilişkilerini anlatma fırsatı bulduğunu söyledi.
Basına kapalı yapılan görüşmelerde akademisyenlerden "zihinlerinde neler varsa açıkça sormalarını" istediğini de dile getiren Davutoğlu, hem kendisinin, hem de akademisyenlerin bu görüşmelerden son derece istifade ettiğini belirterek "Ben de özlediğim akademik hayatı 2 günlüğüne de olsa tatmış oldum" diye konuştu.
BAKANIN KİTAP SEVGİSİ
Harvard'da kitapçıları gezdiğinin, pek çok kitap aldığının hatırlatılarak bilgisayardan daha mı uzak yaşadığının sorulması üzerine ise Davutoğlu, "Yok bilgisayardan uzaklık değil ama şimdi insanın ilk aşkı başkadır, kitap bir aşktır, hiçbir şey onun yerini alamaz" dedi.
Kendisinin kitap tozları arasında okuduğunu, doktora tezini daktiloda yazdığını anlatan Davutoğlu, "Bilgisayar kokmuyor, ama kitap kokar, bilgisayar sadece bir araç, ama kitap bir dost, sığınak. Kitap kokusunun olduğu yerde başka olumsuz düşünce ve his ortaya çıkmaz. O yüzden kitapları ihmal etmeyelim, yoketmeyelim. Bilgisayarı, teknolojiyi etkin kullanalım ama kitabı sevelim" dedi.
BAKAN ÇOCUK SEVDİ, KİTAPÇI GEZDİ
Harvard Üniversitesi "Harvard Faculty Club"de basına kapalı düzenlenen toplantıda akademisyenlerle konuşan Davutoğlu, Üniversitenin Kurumsal Başkanı Jackie O'Neill ile üniversitenin bahçesinde bir süre sohbet etti. Bahçede bebekleriyle oturan Amerikalı bir öğrenci çiftin yanına gidip hem bebeklerini kucağına alıp seven hem de çiftle sohbet eden Bakan Davutoğlu, daha sonra Raven adlı kitapçıya gidip orada kitapları inceledi ve pek çok kitap satın aldı. Davutoğlu'na Boston temaslarında Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ve Boston Başkonsolosu Murat Lüthem eşlik etti.
Bakan Davutoğlu'nun bugün Boston'dan New York'a havayoluyla gidip oradan da THY'nın tarifeli uçağıyla Türkiye'ye hareket etmesi bekleniyor.
Özlem Şahin Şakar'ın haberi
ABD, Japonya, Çin, Almanya, İngiltere gibi teknolojinin geliştiği, yeni ve yoğun teknolojik, akademik çalışmaların yapıldığı yerlerdeki diplomatik temsilciliklere bilim müşaviri (ataşesi) tayin edeceklerini söyledi.
Boston'da temaslarını sürdüren Davutoğlu, Harvard Üniversitesinde Türk ve yabancı akademisyenler ile öğrencilerle görüşmesinin ardından Üniversitenin bahçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Akademisyen olarak tekrar bilimsel bir çevrede bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diyen Davutoğlu, geçen sene Boston'a başkonsolosluk açmaya karar verdiklerini ve Murat Lüthem'i ilk başkonsolos olarak Boston'a atadıklarını anımsattı.
ABD, Japonya, Çin, Almanya, İngiltere gibi teknolojinin geliştiği, yeni ve yoğun teknolojik, akademik çalışmaların yapıldığı yerlerdeki diplomatik temsilciliklere bilim danışmanı-ataşesi atamayı uzun zamandır planladıklarını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hem Türkiye'nin bilimsel görünümünü, etkinliğini arttırmak hem dışarıdaki bilimsel gelişmelerin Türkiye'ye daha süratle yansımasını sağlamak hem yurtdışında bulunan Türk bilim adamlarının Türkiye'ye katkılarını arttırmak hem de beyin göçü varsa bunu iki yönlü işleyen bir hale getirebilmek için bir bilim diplomasisi çabasına girmeye karar verdik. Böylece diplomatlarımız sadece diplomatik, siyasi, ekonomik gelişmeleri değil, bilim ve teknolojideki gelişmeleri de yakinen takip edip bizi bu konuda yönlendirecekler."
Davutoğlu Boston'daki temaslarında biraz da bu yeni bilim diplomasisi alanının nasıl hayata geçirilebileceği konusunda başta Türk akademisyenler olmak üzere bilim adamlarıyla da görüşme imkanı bulduklarını söyledi.
Türk-Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri Derneği (TASSA) ile işbirliği yapıp yapmayacaklarının sorulması üzerine Davutoğlu, TASSA'nın da bu konuda devrede olacağını, ABD'deki çok sayıdaki Türk bilim adamının bir ağ içinde birlikte çalışmalarını istediklerini, TASSA'nın da kapsamda iyi bir iletişim ağı içinde bulunduğunu ifade etti.
Türkiye ile ABD'deki Türk bilim adamları arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve ABD'deki Türk bilim adamlarının Türkiye'deki bilim hayatına katkısını sağlamak gerektiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'ye dönünce YÖK, TÜBİTAK ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın başta olmak üzere bu konularla ilgilenen yetkililerle istişarelerde bulunacaklarını kaydetti. Davutoğlu, "Herşeyden önce bu merkezlere bilim ataşesi-danışmanı görevlendirme niyetine gideceğiz, atanacaklar bilim adamı olacak muhtemelen" dedi.
Kültür diplomasisinde de benzer bir uygulamaya gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, kültür alanında zaten belli bir yapının bulunduğunu, Dışişleri Bakanlığında Kültür Dairesinin olduğunu, Kültür Bakanlığı ile de birlikte çalıştıklarını söyledi. Davutoğlu, "Ama bilim alanında bir boşluk var, bu boşluğu kapatacağız. Dolayısıyla Boston ziyaretimizin belki de en önemli sonuçlarından bir tanesi bilim diplomasisi konusunda yeni bir inisiyatifi geliştirmemiş olmamız" dedi.
Harvard Üniversitesinde hem Türk dış politikasını anlatmak hem de önemli akademisyenlerle, bilim adamlarıyla doğrudan temas etme imkanını bulduklarını söyleyen Davutoğlu, bu kapsamda Boston Başkonsolosluğunun vatandaşlara hizmet etmesinin yanı sıra bilim diplomasinin önemli merkezlerinden birini Boston'da oluşturmak olduğunu vurguladı. Boston Başkonsolosluğunun Washington Büyükelçiliği ile ABD'deki bilimsel gelişmeleri anında takip edeceğini anlatan Davutoğlu, Türkiye'deki bilimsel kurumlarla ABD'deki bilim çevreler arasındaki ilişkilerin daha da hızlanmasına ağırlık vereceklerinin altını çizdi.
Amerikalı akademisyenlerin kendisine nasıl yaklaştığı ve ne gibi sorular sorduklarına yönelik bir soru üzerine ise Davutoğlu, kendisini Harvard'da sadece bir dışişleri bakanı olarak değil bir akademisyen olarak karşılamalarından memnuniyet duyduğunu, son derece entellektüel tartışmalar ve görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanı olarak da akademisyenlere Türk dış politikanın tüm değişik veçhelerini anlatma imkanı bulduğuna işaret eden Davutoğlu, akademisyenlerin kendisine çok değişik sorular yönelttiğini, kendisinin de Türk dış politikasında son dönemde artan dinamizmin arka planını, Orta Doğu vizyonunu, AB perspektifini, Türk-Amerikan ilişkilerini anlatma fırsatı bulduğunu söyledi.
Basına kapalı yapılan görüşmelerde akademisyenlerden "zihinlerinde neler varsa açıkça sormalarını" istediğini de dile getiren Davutoğlu, hem kendisinin, hem de akademisyenlerin bu görüşmelerden son derece istifade ettiğini belirterek "Ben de özlediğim akademik hayatı 2 günlüğüne de olsa tatmış oldum" diye konuştu.
BAKANIN KİTAP SEVGİSİ
Harvard'da kitapçıları gezdiğinin, pek çok kitap aldığının hatırlatılarak bilgisayardan daha mı uzak yaşadığının sorulması üzerine ise Davutoğlu, "Yok bilgisayardan uzaklık değil ama şimdi insanın ilk aşkı başkadır, kitap bir aşktır, hiçbir şey onun yerini alamaz" dedi.
Kendisinin kitap tozları arasında okuduğunu, doktora tezini daktiloda yazdığını anlatan Davutoğlu, "Bilgisayar kokmuyor, ama kitap kokar, bilgisayar sadece bir araç, ama kitap bir dost, sığınak. Kitap kokusunun olduğu yerde başka olumsuz düşünce ve his ortaya çıkmaz. O yüzden kitapları ihmal etmeyelim, yoketmeyelim. Bilgisayarı, teknolojiyi etkin kullanalım ama kitabı sevelim" dedi.
BAKAN ÇOCUK SEVDİ, KİTAPÇI GEZDİ
Harvard Üniversitesi "Harvard Faculty Club"de basına kapalı düzenlenen toplantıda akademisyenlerle konuşan Davutoğlu, Üniversitenin Kurumsal Başkanı Jackie O'Neill ile üniversitenin bahçesinde bir süre sohbet etti. Bahçede bebekleriyle oturan Amerikalı bir öğrenci çiftin yanına gidip hem bebeklerini kucağına alıp seven hem de çiftle sohbet eden Bakan Davutoğlu, daha sonra Raven adlı kitapçıya gidip orada kitapları inceledi ve pek çok kitap satın aldı. Davutoğlu'na Boston temaslarında Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ve Boston Başkonsolosu Murat Lüthem eşlik etti.
Bakan Davutoğlu'nun bugün Boston'dan New York'a havayoluyla gidip oradan da THY'nın tarifeli uçağıyla Türkiye'ye hareket etmesi bekleniyor.