''Sahte çürük raporu'' davasında savunma yapan tutuklu sanık hakim albay Ahmet Zeki Üçok, 'Ne ben ne de başkası tarafından düzenlenmiş sahte çürük raporu vardır'' dedi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, cezaevinden yeni getirilen tutuklu sanık Murat Turgay Tepe'nin kimlik tespiti yapıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Şeref Akçay'ın iddianamenin özetini yapmasının ardından görüntü ve ses kaydı kullanılarak savunmaların alınmasına geçildi.
Avukatlar tarafından daha iyi görülebileceği şekilde ön tarafa gelerek savunmasına başlayan sanık hakim albay Ahmet Zeki Üçok, kendisiyle ilgili olarak bazı basın-yayın organlarında çıkan haberlere değinerek, ''Günlerce şehit aileleri istismar edilerek yapılan yayınların gerçekle ilgisi yoktur. Ne ben ne de başkası tarafından düzenlenmiş sahte çürük raporu vardır. Bunlar aşağılamak amacıyla yapılan uydurma, adi yalanlardır. Herkesin bilmesini istiyorum, tek sahte çürük raporu yoktur. Sahte çürük çetesi diye bir şey yoktur'' diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nde hem savcı hem hakim hem de sanık olan tek kişi olduğunu belirten Üçok, aynı zamanda hava kuvvetlerinde hem elektronik mühendisliği hem de hukuk fakültesi lisans diplomasına ve hukuk yüksek lisans ile doktorasına sahip olan tek askeri hakim subay olduğunu ifade etti.
Yaptığı soruşturmaları anlatan Üçok, şunları söyledi:
''Nurettin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu bazı kişilere ilişkin sahte çürük raporu soruşturmasını yürüttüm. Soruşturma sonucunda DTP'nin genel başkanı değişti. Karargahevleri soruşturmasını yürüttüm. Karargahevleri soruşturmasına neden olan MİT belgesinin hiçbir hukuki delile dayanmadığını ortaya koydum. 82 yıllık MİT tarihinde ilk defa MİT Müsteşarı'nı ifadeye çağırdım. Kamuoyunda Heron ihaneti olarak adlandırılan soruşturmayı yürüttüm. MİT'in bazı umumi telefonları mahkeme kararı olmadan dinlediğini tespit ettim. Son olarak da dünyanın en büyük uluslararası silah şirketlerinden birisinin katıldığı ihaleye ilişkin soruşturma yürüttüm. Yürüttüğüm bu soruşturmalar nedeniyle önce DTP'nin hedefi oldum. Takip edilmeye, telefonlarım dinlenmeye başlandı. Telefon dökümlerim eşime ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderildi. Kaldığım otellerden ABD'de restoranda yediğim yemeğe kadar her şey haber yapıldı. Termal kameralarla resimlerim çekildi. Özel yazışmalarım deşifre edildi. Aldığım gömlek ve markasına, Genelkurmay Başkanına yazdığım mektuba kadar her şey gazetelerde yer aldı. AIDS olduğum, İlker Başbuğ tarafından karargahevleri soruşturmasını kapatmak için ABD'ye gönderildiğim haberleri yapıldı. Ergenekon'da en büyük engel olduğum şeklinde haberler yapıldı. Rüşvet aldığım, rüşvet verdiğim, icradaki malları ucuza kapattığım şeklinde hakkımda asılsız ve aşağılık haberler yapıldı. Toplam 32 bin e-posta gönderildi. Bana ve aileme yönelik ölüm tehdidi aldım. 13 yaşındaki kızımın böbreklerinin alınacağı tehdidi üzerine Ankara Valiliği bana ve kızıma koruma kararı aldı.''
-5 DİSİPLİN CEZASI ALDI-
Bütün bu iddialar nedeniyle Milli Savunma Bakanlığınca hakkında 37 soruşturma açıldığını, 5 adet disiplin cezası verildiğini, birinci sınıf hakimliğinin de elinden alındığını belirten Üçok, kendisine birçok tehdit geldiğini, ''Seni savcı Ferhat Sarıkaya'dan beter yapacağız'' diye tehditlerde bulunulduğunu söyledi.
Üçok, şu anda en son aşama olarak mahkemenin karşısına çıktığını belirterek, ''ruh sağlığı şüpheli olan kişi'' olarak belirttiği tutuklu sanık Murat Turgay Tepe'nin yaptığı, tamamen yalanlara dayalı telefon konuşmalarından dolayı 1 yıl 4 gündür tutuklu olduğunu kaydetti.
Psikolojik sorunları bulunan ve profesyonel yalancı olarak ifade ettiği Tepe'nin 25 günde yaptığı 12 görüşmesinde psikolojik rahatsızlığı olduğunu kendisinin de belirttiğini ifade eden Üçok, Tepe'nin ''Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne girdim. Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Demirel'in başdanışmanını çok iyi tanırım. Emekli askerim. ABD'de eğitim gürdüm. Cüneyt Zapsu'yu tanırım'' şeklindeki telefon konuşmalarını özetleyerek okudu.
Ahmet Zeki Üçok, Tepe'nin bu şekilde yaptığı 52 görüşmenin palavra olduğunu, adı geçen kişilerin de mahkemeye getirilmesi gerektiğini belirterek, Tepe'nin ceza ehliyeti bulunmadığı yönünde iddiası olmadığını, bunları profesyonel yalancı olduğuna dikkati çekmek için söylediğini kaydetti.
İddianamenin fezlekenin aynısı olduğunu, tek suç tarihi bulunmadığını ifade eden Üçok, örgütün geçen yıl kurulduğunun belirtildiği ancak iddianamede yer alan 36 eylemin daha önceki yıllara ait olduğunun görüldüğünü belirtti.
Soruşturma aşamasında şüpheli olarak ifadesine başvurulan, çürük raporu almak isteyen kişilerin daha sonra iddianamede müşteki olarak yer aldığını söyleyen Üçok, bu kişilerin askerlikten kurtulmak için hile yapma suçunu oluşturduğunu bildirdi.
Duruşmaya ara verildiği, aranın ardından Üçok'un savunmasına devam edeceği belirtildi.