DSP Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, yeni Anayasa girişiminin, 2011'de yapılacak genel seçimler sonrasında oluşacak parlamentonun gerçekleştirmesinin doğru olacağını savunduklarını söyledi.
Aksakal, DSP İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin değişim, dönüşüm sürecinde olduğunu belirtti.
''85 yıllık demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yerine adı henüz konulmamış bir düzene, devletiyle, milletiyle bölünmez bir bütün olan bu topraklarda yine adı konulmamış bir yapıya doğru hızla sürüklenildiğini'' iddia eden Aksakal, şunları kaydetti:
''Gerçekleştirilmeye çalışılan bu değişim ve dönüşüm sürecinde, egemen güçlerin senaryolarına bilerek ya da bilmeyerek hizmet eden bazı kesimler, bazı sivil toplum örgütleri, bazı siyasi partiler var. Bunlar kendilerini 'Türkiye'de Atatürk ilke ve devrimlerinin tek güvencesi' gibi lanse ederken, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuş bir zihniyetin arzuladığı toplumsal yaşam biçimine paralel yaklaşımlar sergileyerek, onlar tarafından yaratılan sanal gündemin peşine takılıp gerçek misyonlarından uzak noktalara sürükleniyorlar.
Yine bunlar, milletin Meclisinde, milletin gözünün içine baka baka 'Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 28 Kürt isyanı olmuş bu 29'uncudur' diyerek devlete meydan okuyan zihniyetin arzuladığı bir ayrışma projesine paralel yaklaşımlar sergileyerek 'barış sağlayacaksa genel af tartışılabilir' diyebiliyorlar.''
İzmir'den, tüm Türkiye'ye kaygılarını ilettiklerini ifade eden Aksakal,''Ülkenin başındaki kraldan çok kralcılar ortaya çıktı. DSP olarak biz AKP'nin kurgulamaya çalıştığı yeni Anayasa girişimini, 2011'de yapılacak genel seçimler sonrasında oluşacak parlamentonun gerçekleştirmesinin doğru olacağını savunurken, bunlar AKP'den de aceleci bir şekilde 'hemen yapılsın' diye ortaya atılıyorlar. Bunlar yanlış işlerdir'' diye konuştu.
Aksakal, ülkenin gerçek gündeminin üretimsizlik, işsizlik, parasızlık olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Toplumun tamamına yakını büyük bir borç batağına saplanmış vaziyette, elinde avucunda neyi varsa ipoteklenmiş, evindeki eşyalarına kadar haczedilmiş durumdadır. İçine sürüklendiğimiz bu süreç, cazip kredi olanaklarıyla borçlandığımız ve büyük çoğunluğu yabancıların elinde olan bankalar tarafından, yarından sonra evimize, topraklarımıza el konulmasına kadar gidebilecektir. 2011 seçimleri bu gidişe 'dur' diyebilmek için önemli bir fırsattır. İnanıyoruz ki, halkımız DSP öncülüğünde siyasetin normalleşmesi projesine destek vererek her zaman olduğu gibi kendi öz değerlerine, vatanına ve toprağına sahip çıkacaktır.''
Önder Aksakal, bir soru üzerine, partisinin 2011 genel seçimlerine kendi bayrağı altında katılacağını, çalışmalara başladıklarını söyledi.