Türkiye-ABD Dostluk Grubu Başkanı Suat Kınıklıoğlu, ABD yönetiminde, İran'a yönelik yaptırımların BM Güvenlik Konseyinden geçtiği mayıs ayına göre "Türkiye'ye karşı daha olumlu bir hava bulunduğunu" belirtti.

Kınıklıoğlu, Washington'da bulunan Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu heyetinin temaslarıyla ilgili olarak AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Washington'daki önemli düşünce kuruluşlarından Center for American Progress'te yapılan toplantıda ağırlıklı olarak Türkiye'deki referandum, Türkiye'nin İran politikası ve İsrail ile gerginliğin konuşulduğunu belirten Kınıklıoğlu, Amerikalı muhataplarına, "İsrail ile Türkiye arasındaki gerginliği, siyasal zemine daha fazla taşmadan, hukuksal zeminde tutmak istediklerini söylediklerini" kaydetti.

Amerikan muharip gemilerinden birinin 1992 yılında, tatbikat sırasında yanlışlıkla Türk gemisine ateş etmesi sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan Türk askerleri dolayısıyla ABD'nin Türkiye'den özür dilediğini, hayatını kaybeden ve yaralananların ailelerine tazminat ödediğini hatırlatan Kınıklıoğlu, "Bizim bugün de İsrail'den beklentimiz bu. Muhataplarımıza, uluslararası normlarda kabul gören, iki dost ülke arasındaki bir sıkıntının çözümü için adım atılmasını istediğimizi söylüyoruz. Özür ve tazminat konusunun bir ültimatom olarak görülmemesi gerektiğini, bunun, uluslararası zeminde sorunun çözülmesi için normal uygulama olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü Amerikalılardan bazıları, bunu Türkiye bir ültimatom gösteriyor gibi lanse ediyorlar" dedi.

Kınıklıoğlu, toplantıda, referandum konusunda da heyetteki, iktidar ve muhalefet partilerinden üyelerin kendi görüşlerini ifade ettiğini söyledi. Referandum sonucunun AK Parti'ye moral ve güç verdiğini kaydeden Kınıklıoğlu, toplantıda, "muhalefetin, referandumu, hükümetin icraatına ilişkin güven oylamasına çevirme isteğinin ters teptiğini ve 2011 seçimlerinden sonra oluşacak parlamentonun en önemli görevlerinden birinin, toplumsal uzlaşı sağlanarak yeni bir anayasanın yazılması olduğunu" anlattıklarını belirtti.

Washington temasları kapsamında, Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Direktörü Jeffrey Collins ve küresel diyalogdan sorumlu Kıdemli Direktör Pradeep Ramamurthy ile görüştüklerini söyleyen Kınıklıoğlu, Ramamurthy'nin, ikincisi Türkiye'de yapılacak Girişimcilik Zirvesinin altyapısını hazırlamak üzere haftaya Türkiye'ye gidecek olması nedeniyle toplantıya katıldığını belirtti.

-"AMERİKALILAR ÇÖZÜM ODAKLI"-

Kınıklıoğlu, bir soru üzerine, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyinde İran'a yönelik yaptırımlara "hayır" oyu vermesinin ABD'de "hayal kırıklığı" yarattığını, ancak bunun "ilişkilerin eskisi gibi olamayacağı şeklinde bir tepkiye yol açmadığını, ABD tarafında böyle bir yaklaşımı hiçbir zaman görmediklerini" belirtti.

İki tarafın da işbirliğinin öneminin farkında olduğunu belirten Kınıklıoğlu, Amerikalıların da bunu ifade ettiğini, çözüm odaklı ve ileriye dönük bakış açısı sergilediklerini kaydetti. Kınıklıoğlu, "Bu bizim açımızdan umut verici. Sonuçta, İsrail konusunda da ABD için Türkiye de İsrail de iki önemli müttefik. Tabii onların da kendilerine yönelik yaşadığı zorluk var, bir tarafı tutuyor olmak istemiyorlar" ifadesini kullandı.

Kınıklıoğlu, ABD'nin de Türkiye ile İsrail arasındaki sorunun çözümü konusunu ele aldığını belirtti.

-"ARAMIZDAKİ POZİTİF AJANDAYI HATIRLATACAĞIZ"-

Türkiye ile ABD arasında bir "pozitif ajanda" da bulunduğuna dikkati çeken Kınıklıoğlu, Irak örneğini verdi. Kınıklıoğlu, Irak'ın geleceği ve istikrarının ABD'nin uluslararası itibarı açısından önemli olduğunu belirterek, "İran ve İsrail konusundaki tüm şüpheci yaklaşımlara rağmen, herkes, ABD ile Türkiye'nin Irak konusunda birbirine çok yakın ve çok destekleyici siyaset yürüttüğünü biliyor. Ama her zaman bu pozitif ajanda bu kadar iyi hatırlanmıyor ve bilinmiyor. Bunun daha iyi anlatılması gerekiyor" dedi.

Kınıklıoğlu, Türkiye'nin Afganistan, Pakistan, Balkanlar'daki etkinliğinin de Amerikan tarafınca olumlu karşılandığını ifade ederek, "Bu pozitif ajandayı Amerikalı dostlarımıza hatırlatacağız" diye konuştu.

-"MAYISA GÖRE HAVA ÇOK DAHA OLUMLU"-

Kınıklıoğlu, "ABD'de birkaç ay önce BM Güvenlik Konseyindeki İran'a yaptırım oylaması ve İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırmasının sonrasına denk gelen zamanda yaptığınız temaslarla şimdikileri karşılaştırdığınızda, ABD tarafında Türkiye'ye yönelik bakışta herhangi bir değişim gözlemlediniz mi" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Yönetim ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde mayıs ayındaki havaya göre çok daha olumlu bir hava var. Radikal bir değişimden bahsetmiyoruz, ama göreceli olarak bizim siyasetimizi, izlediğimiz yolu ve yöntemleri daha iyi anlayan bir yaklaşım görüyoruz, iletişimimizin daha iyi olduğu bir noktadayız. Ama tabii zorluklar da var. Çünkü ABD Kongresinde seçimlerin yaklaşması, İsrail lobisinin çok aktif olması nedeniyle hala o noktada değiliz, sıkıntılı bir durum var. Ama mayısa göre hava iyi".

Bu değişimde, "Türkiye'deki referandum sonuçlarının ve bu sonuçlarla AK Parti'nin tekrar iktidar olabileceğinin anlaşılmasının da etkili olduğunu" belirten Kınıklıoğlu, ayrıca son dönemde Türkiye ile ABD arasında İran konusundaki iletişimin kalitesinin çok daha arttığını ve Türkiye'nin bu konudaki niyetinin daha iyi anlaşıldığını kaydetti.

Kongredeki Türkiye'ye yönelik bakışı önemsediklerini belirten Kınıklıoğlu, bu konuda bazı çalışmalarda bulunacaklarını ve ABD'ye daha çok gelip temaslarda bulunacaklarını söyledi.

-"RICCIARDONE'NİN ONAYLANMA OLASILIĞI DAHA FAZLA"-

Kınıklıoğlu, görüşmelerde, ABD'nin Ankara büyükelçisi olarak aday gösterilen Francis Joseph Riccardone'nin atanması konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, bu konunun ABD'nin kendi iç meselesi olduğunu, ancak "Riccardone'nin onaylanması olasılığının, reddedilme olasılığından daha fazla olduğu izlenimini edindiklerini" bildirdi.

Washington temasları çerçevesinde ayrıca Temsilciler Meclisi'nin eski üyesi Robert Wexler ile görüştüklerini belirten Kınıklıoğlu, Temsilciler Meclisi üyesi Bill Delahunt ile yemekte buluştuklarını kaydetti.

Kınıklıoğlu, ABD'deki Türk toplumunun sıkıntıları ve lobi çalışmalarıyla ilgili olarak Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ile görüştüklerini sözlerine ekledi.