Ülke Tv'de Ünal Tanık, Hasan Öztürk ve İbrahim Kahveci'nin birlikte sunduğu 'Aslında Ne Oldu' programında Hanefi Avcı olayı, Saadet'te yaşananlar ve Ankara'daki hızlı trafiğin ayrıntısı konuşuldu.
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ve Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Kahveci gündeme damga vuran olayları tartışmaya açtılar.
Ülke TV'de yayınlanan programda öncelikli konu olarak Hanefi Avcı olayı ele alındı.
HANEFİ AVCI OLAYI NEREDEN GELİYOR
Hasan Öztürk, Hanefi Avcı olayının net olarak ortaya çıkmadığını, Hanefi Avcı'nın telefon kayıtlarında Devrimci Karargah Örgütü elemanları ile ilişkisinin olduğu iddası gündeme geldi. Hasan Öztürk, Devrimci Karargah Örgütü'ndeki bir kadın üye ile Hanefi Avcı'nın arasındaki ilişkilerin ve görüntülerin kaydedildiğine dikkat çekti.
Öztürk, elde kasetin olduğu veya kötü görüntülerin olduğunu bilerek, olayın da bu noktaya gelebileceğini düşünerek bir önalma yoluna gitmiş olabileceğini belirtti. Öztürk, "Sonuçta bir Emniyet Müdürü tutuklandı ve tutuklanma nedeni de terör örgütüne yardım etmek. Bunu anlamakta zorlanıyorum.
İbrahim Kahveci, Hanefi Avcı'yı tutuklayanlarında devletin memuru olduğunu belirterek "Aydın Doğan'ın vergi cezasına yönelik de bir anda gündem çok farklı noktalara çekildi. Olay bir anda siyasal gibi algılatılmaya çalışıldı. YAŞ sürecinde de benzer durum yaşandı.
Ünal Tanık, Hanefi Avcı'nın 15 yaşından beri emniyet teşkilatının içinde bulunduğunu bu kadar süre içinde emniyet içinde olmasına karşın böyle bir tuzağa düşebildiğini, mafya babalarının da benzer şekilde tuzağa düştüğünü belirterek "Alaattin Çakıcı da bir dönem ulaşılmaz sanılırken bir kadın ilişkisi nedeniyle yakalandı. Hanefi Avcı, Emniyeti çinde muhafazakarlığı ile tanınıyordu. Hanefi Avcı MİT Müsteşarlığı beklentisi içindeydi. Bu beklentisine ulaşamadı. Sonrasında da bu gündem yaşandı.
Hasan Öztürk, Hanefi Avcı'nın yayınlanan kitaptan sonra çok sayıda açıklamalarda bulunduğunu belirterek "Avcı'nın kullandığı bir telefonun terör örgütünün ortak telefonu olduğu iddiası asıl konu. Ben hukukun gerekeni yapacağına inanıyorum."dedi.
93 YILINDA PEŞ PEŞE GELEN ÖLÜMLERİN ESRARI
İbrahim Kahveci, Turgut Özal'ın ölümü, 90'lı yıllarda yaşananlar yeniden gündemde. Türkiye o dönemleri doğru bir teşhisle ortaya konmadı. Bugün Ahmet Özal yeni iddialarla yeniden gündemde. Başbakan Erdoğan'ın Haziran ayında Rize'de yapıtığı bir konuşmada Türkiye ne zaman kalkınma yoluna girse ülkenin başına çoraplar örüldüğünü hatırlatarak, Türkiye'nin 93 yılı ölümlerini iyi incelemesi gerekir. Türkiye tam büyüyüp patlayacağı dönemde medya devreye girdi. İktidara Demirel getirildi ve Türkiye tam tersi bir yörüngeye girdi. Türkiye nasıl batırılmak istense ancak bu kadar olur diye düşünüyorum. Özal, Adnan Kahveci ve yakın kişiler Türkiye'yi yeniden rayına oturtmak için yeni bir hazırlık içine girdiler. Adnan Kahveci, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Turgut Özal aynı yıl içinde hayatını kaybettiler. Tüm bunların bir döneme denk gelmesi çok manidardır.
İbrahim Kahveci, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili alınan kan örneğinin kaybedilmesi, hemşirenin hayatını kaybetmesi daha birçok ilginç gelişmeler var. Adnan Kahveci'nin kazasıyla ilgili Türkiye'de bir araştırma yapıldı mı. O yolu tek yöne kim açtı. O kaza nasıl oldu. Bana göre Türkiye'de bazı olaylar zaman zaman gündeme geldi ancak hiç dikkat çekmedi. Şimdi bir irade ortaya çıktı ve Özal da şimdi olayları gündeme getirmeye karar verdi.
Hasan Öztürk, Erdoğan'ın Aydın Menderes'i ziyaretinde Türkiye'nin geleceğine ilişkin 3 isim üzerinde vurgu yapıldığını Menderes, Özal ve Erdoğan isimlerinin ortak bir fikir halinde sunuldunu bundan sonra Ahmet Özal'ın yeni iddialarla gündeme gelmek istediğini savundu.
SAADET PARTİSİ'NDE KAYYUM KRİZİ VE KURTULMUŞ'UN TERCİHİ
Hasan Öztürk, Saadet Partisi'nin kayyuma devredilmesi ve parti başkanının istenmeyen konuma düştü. Ben Saadet Partisi'nin verdiği iftar yemeğindeydim. Ben hayatım boyunca bu kadar 'inanmış' insanlar görmedim. Adeta afyon almış gibi bir haldeydiler. Kur'an-ı Kerim okunurken, Ezan okunurken Pakistan Büyükelçisi'nin yardım istediği bir ortamda onun kafasına çatal kaşık atan bir zihniyet o geceyi sabote ettiler. Ben Numan Kurtulmuş'u daha önceden çok fazla görüşme imkanım olmamıştı. Numan Kurtulmuş, kendisine 'çıkalım' denildiğinde Kurtulmuş ayağa kalktı giderken de ortama bir baktı, O bakışta çok anlamlar vardır. Eğer Numan Kurtulmuş dışarı çıkmasaydı bugün Türkiye'de çok daha vahim şeyler konuşuyor olacaktık.
İbrahim Kahveci, 28 Şubat sürecinde partiye yanlış yaptık düşüncesinde olan bir kesim Saadet Partisi içine girmeye niyetlenmişlerdi. Kurtulmuş'a bu konuyu hatırlattım. O yemekte yaşananlar da bana göre o senaryonun bir parçasıdır.
Hasan Öztürk, bugün partide yaşananlar kendilerini büyükler konumuna koyanlar ile madem bize birşey yapma fırsatı verilmiyor alın başınıza çalın diyen bir kesimin olduğunu bu sürecin bundan sonra partiyi tamamen bitirmeye doğru götürdüler.
KURTULMUŞ'UN YEMEĞİ VE GAZ VERME YARIŞI
Ünal Tanık, Kurtulmuş'un verdiği yemeğe 50 dolayında gazeteci katıldığını, 20'den fazla insan konuştu, 20 dolayındaki kişilerden sadece 3 kişi parti kurmaması gerektiğini söyledi. Ben de parti kurmaması gerektiğini söyleyenlerden biri idim. 3 kişinin dışındaki büyük kitle tamamen Numan Beyi gaza getirmeye çalıştılar. Bu duruma çok şaşırdım. Saadet Partisi 2002'de bir dönüşüm yaşadı. Milli Görüşün başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Saadet Partisi, AK Parti'nin dağılması ya da çok büyük hatalar yapması yolsuzlukların ayyuka çıkması ile kendisini bir yere doğru götürebilir. Saadet Partisi'nin bugün var olan oy oranı yüzde 2'ler iken Kurtulmuş'un parti kurması ile ancak yüzde 1'lik bir tabanı olur bu da sadece bayram mesajları veren parti haline gelir. Kurtulmuş'a siz iktidar alternatifi olursunuz diyerek gaz verenleri gördükçe çok büyük şaşkınlık yaşadım.
TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA AÇILAN YENİ YÜZÜ VE TUSKON
İbrahim Kahveci, Bosna Hersek görüşmeleri sonrasında TUSKON daveti üzerine ABD'ye gittiğini, TUSKON'un ABD'de Balkan ülkeleri işadamlarını biraraya getiridiğini işadamların birbirleri ile tanışma fırsatı bulduğunu, önümüzdeki günlerde de Karadeniz'e komşu ülkelerin temsilcilerinin biraya geleceğini burada da enerji konusunun geniş kapsamlı olarak ele alınacağını söyledi. Kahveci, ABD'nin eski bir büyükelçi ile yaptığı görüşmede Afganistan, Irak ve Türkiye'nin gelecekte farklı noktada olacağını belirtirken Türkiye'nin bölgesinde çok farklı noktaya gideceğini gördüğünü belirtti.
Kahveci, Başbakan Erdoğan'ın batının bugünkü noktaya kontrolsüz yönetimler yüzünden geldiğini hatırlatarak, benzer olayların Türkiye'de bankalar ve finans kuruluşları aracılığı ile yaşandığını belirterek "Bugün bankalar hesap açarak ya da yaptıkları hizmetlerle vatandaşı bıktırma noktasına geldiler. Ben tüm yapılanların tesadüfi olduğuna inanmıyorum" dedi.
İNTERNET MEDYASI'NIN BOYKOT KARARI
Ünal Tanık, Başbakan Erdoğan'ın medyaya verdiği kahvaltıya davet edilmesine rağmen boykot nedeniyle katılmadığını söyledi. Tanık, geleceğin medyasında internetin çok farklı noktada olacağına inandığını belirterek "İnternet medyası olarak bu yemeğe daha büyük bir katılımın olmasını beklerken sadece Haber7.com, Habertürk.com ve İnternethaber.com'un yöneticileri davet edildi. Biz ise İnternet medyasının tıpkı gazete ve televizyonlar gibi tüm temsilcilerinin de katılmasından yanaydık. Bu nedenle yemeğe katılmadık" dedi.
Hasan Öztürk, Başbakan Erdoğan'ın kahvaltısında canlı yayının dışında çokbüyük bir gazeteci topluluğunun katıldığını Doğan Grubu'ndan çok büyük katılım olmasına rağmen sadece Eyüp Can'ın soru sorduğunu, bunun dışında Fatih Altaylı ve Yiğit Bulut'un Ciner Grubu adına temsil edildiğini ve sorular yönelttiklerini belirtti. Altaylı, Başbakan'ın tüm soruları kaydettiğini ve tek tek cevapladığını vurguladı.
Hasan Öztürk, Başbakan Erdoğan'ın medya kahvaltısından sonra Türkiye'de çok hızlı gelişmelerin yaşandığını, İçişleri Bakanı'nın Kuzey Irak'ta Barzani ile görüştüğünü, Aysel Tuğluk'un İmralı'ya gittiğini belirterek Türkiye'nin terör belasından kurtarılmasına yönelik çok büyük çalışmalara yapıldığını dile getirdi. Öztürk, yeni gelişen süreçte "Buyakın süreçte Hakkari'deki mayın tuzağı gibi bir takım olaylar yaşamaz isek yakın süreçte Türkiye'de önemli değişimlerin olacağına inanıyorum" dedi.
İbrahim Kahveci, ABD geçmişte kendisini kurtamak için çevirdiği silahı artık geriçekiyor. Enerji koridoru için geçmişte destek verdiği PKK'yı artık tasfiye etmek mecburiyetinde kaldı. ABD belki istemeden örgütü tamamen tasfiyesine yol açacak.