AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, AK Parti'nin yeni anayasa konusunda iradesinin zaten tamam olduğunu belirterek, ''Ama CHP'nin bu iradeye gelmiş olması sevindirici'' dedi.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Genel Merkezi'ndeki toplantıya gelişlerinde bazı parti yöneticileri, gazetecilerin güncel konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, yeni anayasa çalışmaları konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan'ın kısa bir görüşme yaptıklarının ifade edilmesi üzerine, şunları söyledi:
''Yeni anayasa ile ilgili yüksek bir irade zaten mevcuttur. Halk oylaması sürecinde 'evet' çıkmasından sonra, bu zaten toplumun değişim, reform ve yeni anayasa talebinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdi. Biz, seçimden sonra hemen yeni bir anayasa yapılması sürecini başlatacağımızdan söz ettik. Ama bu seçime kadar 10 aylık sürenin de bu yeni anayasanın nasıl olması, yönteminin nasıl olması gerektiğiyle ilgili herkesin hazırlık yapmasını ilan ettik. Buradaki yöntemimiz nedir? Sadece partilerin karar vereceği ya da iktidar partisinin karar vereceği bir şeyden bahsetmiyoruz. Anayasa dediğimiz zaman, geniş bir uzlaşmadan, içine STK'ların, bütün partilerin katıldığı, fikirlerin beyan edildiği bir uzlaşmadan söz ediyoruz. Dolayısıyla burada sadece CHP ve AK Parti'nin uzlaşması da yetmiyor. Diğer unsurların da içine katılması gerekiyor. AK Parti'nin iradesi zaten tamam. Ama CHP'nin bu iradeye gelmiş olması sevindirici. Halk oylamasıyla ilgili değişiklik yapılırken CHP'nin tavrı, 'AK Parti'nin böyle bir anayasa yapmaya hakkı olmadığı' yönündeydi. İkincisi, 'bu Meclis'in görev süresini tamamladığı ve yeni bir anayasa yapmaya hakkı olmadığı' şeklindeydi. Üçüncüsü de daha önceki genel başkanları, 'anayasa yapmak için neredeyse ihtilal yapmak gerekir, ihtilal yaparsanız anayasa da yaparsınız' gibisinden bir söylem kullanıyordu. Dolayısıyla biz ise 'Meclis'in ilk günü de, son günü de aynı değerdedir, bu Meclis ilk gün olduğu kadar son gün de anayasa yapma yetkisine ve hakkına sahiptir' diyorduk. Dolayısıyla CHP'nin Meclis'in bu yetkinliğini, bu yetkisini ve bu iradesini kabul etme noktasına gelmiş olması sevindiricidir. Söylem olarak da bundan önce çok şey söylediler sonra geri adım attılar. Dolayısıyla CHP'nin, Meclis'in anayasa yapma konusunda ne kadar yetki ve yetkinliği varsa Meclis'in son gününe kadar da bu yetki ve yetkinliğinin olduğunu kabul etmesini ben sevindirici kabul ediyorum.''
TEZKERE
''Tezkere mevcut haliyle mi görüşülecek yoksa ABD askerlerinin Irak'tan çekilirken Türkiye üzerinden geçişi gibi bir madde ilave edilmesi olası mı'' sorusu üzerine de Çelik, bunun hükümetin tasarrufu olduğunu, tezkerenin nasıl geleceğini bilemeyeceğini söyledi.
Ömer Çelik, buradan bir silah sevkıyatının söz konusu olmadığını belirterek, ''ABD askerlerinin çekilmesi sırasında Türkiye üzerinden İsrail'e bu silahların aktarılması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını biliyorum şu aşamada...'' dedi.
Çelik, bir gazetecinin, ''Silah geçemez ama asker geçer noktasında...'' sözleri üzerine, ''Onlar hükümetin tasarrufunda, hükümet onun yöntemini, şümulünü, kapsamını kendisi belirler, meclise sevk eder ve tartışılır'' diye konuştu.
ATALAY-BARZANİ GÖRÜŞMESİ
Çelik, bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Mesud Barzani ile yaptığı görüşmeyi hatırlatarak, ''Görüşmenin perde arkası yansıdı. Özellikle sınır ötesi harekata sıcak bakmıyor Barzani'nin, bunun ötesinde bazı reçeteler öne sürdüğü belirtiliyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Türkiye'nin adım atmasına karşılık olarak Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermek, hiçbir dış unsurun kullanacağı bir ifade olmaması gerekir. Tabii Bakanımız kendi görüşmesiyle ilgili açıklama yapacaktır. Türkiye, milli birlik ve kardeşlik projesi konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlar rutine binmiştir. Demokratik standartların yükselmesiyle ilgilidir. Terörle mücadele konusunda ise farklı yöntemler, farklı arayışlar zaten devam ediyor. Irak ile yapılan görüşmeler bu bağlamdadır. Eğer basına yansımış şekliyle ele alırsak, bunu doğru kabul edersek herhangi bir Türkiye dışı bir unsurun, Türkiye'nin terörle mücadelesine, 'Türkiye'nin demokratikleşme sürecini devam ettirmesi şartıyla destek veriyorum' gibi bir ifadesi kabul edilebilir bir ifade olmaz. Türkiye, demokratikleşmesini de kendi yapar, terörle mücadelesi kendi yapar. Terörle mücadeleye, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermek, bütün tarafların, bütün dış ülkelerin meşruiyetiyle ilgili bir meseledir. Terör konusunda şart sürerek bir destek açıklaması ya da desteksizlik açıklaması söz konusu olmaz. Ama Sayın Bakanımız kendi açıklamasını yapacaktır mutlaka...''
BOZDAĞ'IN AÇIKLAMALARI
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in türban düzenlemesiyle ilgili olarak CHP'ye bir çağrısı oldu. Bundan sonrası için ne yapacaksınız? Bir adım atmayı düşünüyor musunuz yoksa CHP'den mi bekleyeceksiniz bu sorununun çözümüne yönelik olarak'' sorusunu yanıtlayan Bozdağ, şöyle konuştu:
''Sayın Kılıçdaroğlu halk oylaması sürecinde başörtüsü sorununu çözeceklerini ve bu konuda öncü olacaklarını ifade ettiler. Başbakan da bu konuyla alakalı 'O zaman siz gerekli adımları atın biz de sizin arkanızdan gelelim' şeklinde ifade de bulundu. Dün de TESK Genel Kurulu öncesi yapılan görüşme öncesinde aynı konular tekrar edildi. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda 'Biz çözeriz ifadesini' kullandıktan sonra, bu ifadeyi hayata geçirmesi gerekiyor şu anda. Meclis de cuma günü açılıyor. Bu konuda CHP nasıl bir adım atacaksa onu mutlaka ortaya koyması lazım. Eğer bu konuda adım atmadan öte ekip kuralım, bir komisyon oluşsun çalışsın diyorsa o noktadaki görüşünü de ortaya koyması lazım. Çünkü Sayın Başbakanımız dün 'Hemen bu konuda bir ekip kuralım. Bu ekip de çalışmalarına başlasın' dedi. Burada adım atacak olan CHP'dir. Sayın Başbakan'ın son yaptığı çağrıya da cevap verecek olan CHP'dir. Umarım olumlu cevap verirler. Türkiye bu sorunu çözer ve bundan sonra önüne bakar.''
Bir gazetecinin, ''CHP'den bir adım gelmeden siz komisyon kurulması yönünde bir adım atmayacak mısınız'' sorusu üzerine de Bozdağ, ''Hayır. Başbakan söyledi. 'Kuralım ekipleri, hemen çalışmaya başlasın' dedi. Sayın Kılıçdaroğlu bugün basında da takip ettiğiniz gibi, 'ben sadece onu söylemedim başka konularda söyledim' açıklaması var'' dedi.
Bozdağ, şöyle konuştu:
''Sanki bu soruyu biraz es geçen yaklaşım gözüküyor. Sayın Kılıçdaroğlu 'Komisyon kurulsun, hay hay çalışalım' derse elbette o da bu çağrıya olumlu cevap verdiği takdirde AK Parti, zaten 'Bu işe zaten hazırız' dedi. Biz bu işe hazırız, onlar cevap verdiğinde komisyon oluşur, bu konudaki gerekli çalışmalar yapılır.
Başörtüsü konusu ayrı bir konu, anayasa konusu ayrı bir konu. İkisini birbirinden ayrı tutmak, ayrı değerlendirmek gerekiyor. Hem anayasa konusunda hem başörtüsü konusunda ayrı zamanlarda ayrı çağrılarda bulundu. İkisi de ayrı konu olduğu için elbette ayrı değerlendirmek lazım.''
''Tezkere Salı gelir mi? İçinde Amerikan askerleri olacak mı'' sorusuna ise Bozdağ, ''Tezkere dün imzaya açıldı ve imza tamamlandı, Meclis'e gelecek. Salıya yetişir mi bilemiyorum. Yetişirse görüşürüz. Yetişmezse muhtemel 12 Ekimde görüşülür. Tahminimi söylüyorum. En geç 12 Ekime kadar görüşülür'' karşılığını verdi.
Tezkerenin kapsamı hakkında bilgisi olmadığını ifade eden Bozdağ, Meclis'e geldiği zaman bilgi sahibi olacaklarını söyledi.