TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, ''Muhalefet partileri razı gelirse başkanlık sistemine geçebiliriz. Eğer razı gelmezlerse parlamenter sistem içerisinde de pekala anayasa değişikliği yapılabilir'' dedi.
Bahçeşehir Üniversitesinin akademik yılı açılışına katılan Kuzu, törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kuzu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın halk oylaması sonrasında yaptığı teşekkür konuşmasında ''Burhan Hoca hazır ol'' demesinin kamuoyunda ''Başkanlık sistemi geliyor'' diye yorumlandığını anlattı.
''Başbakan ve kendisinin başkanlık sisteminden yana' olduklarını belirten, kamuoyunda AK Parti'nin başkanlık sistemine kenetlendiği algısının mevcut olduğunu söyleyen Burhan Kuzu, ''Muhalefet partileri razı gelirse başkanlık sistemine geçebiliriz. Eğer razı gelmezlerse parlamenter sistem içerisinde de pekala anayasa değişikliği yapılabilir'' dedi.
''Sol kesimlerin başkanlık sistemine geçilmesi halinde iktidara gelememe korkusu içinde olduklarını'' belirten Kuzu, ''Başkanlık sisteminde başkan seçilebilmek için yüzde 51'lik oy gerekiyor. Parlamenter modelde 60 yıldır sol partiler tek başına neredeyse iktidara gelemediler. Bu yüzden onlar başkanlık modelinde zaten yoklar'' diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin seçimlerden önce yapılmasını isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerini değerlendiren Kuzu, ''Eğer bu paket, değişiklik biçiminde olacaksa seçimlerden önce yetişebilir. Ancak yeni bir anayasa için üniversitelerimiz ve sivil örgütlerimizle çalışma yapmamız gerekir. Anamuhalefet lideri 'Biz söyledik ama iktidar partisi kaçtı' diyebilmek için bir kurnazlık yapmaya çalışıyor. Bunu reel ve ayağı yere basan bir teklif olarak görmüyorum'' diye konuştu.
2011 yılında yapılacak yeni bir anayasa içerisinde üniversite tanımının masaya yatırılması gerektiğini kaydeden Kuzu, Türkiye'de özel üniversitelere ticari gözle bakıldığını ancak ön plana eğitim yönünün çıkarılması gerektiğini belirtti. Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Özel üniversitelerinin kurulmasında araya vakıf koymamak daha işlevsel olabilir. 2011 yılı içerisinde özel ve vakıf üniversitesi kavramlarının yeniden ele alınıp yeni YÖK çerçevesinde dizaynının yapılması gerekiyor. ÖSYM'yi daha özerk hale getirmek daha doğru olacaktır.''
-AÇILIŞ TÖRENİ-
Bahçeşehir Üniversitesinin Beşiktaş'taki yerleşkesinde düzenlenen 2010-2011 akademik yıl açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Yılmaz Esmer, üniversitelerin bilgi aktarmak ve bilgi üretmek olmak üzere iki temel işlevinin olduğunun altını çizdi.
Okul ile üniversite arasındaki en büyük farkın araştırma ve yayın olduğunu ifade eden Esmer, ''Bilim üretmenin çok önemli bir koşulu var. Kayıtsız şartsız özgür düşünce ortamı yaratmak, dogmalarla, katı ideolojilerle, kesin doğrularla yetiştirdiğiniz insanlara düşünce özgürlüğü sağlamanın bir anlamı olmaz. Önemli olan sınırların dışında düşünebilen, yerleşik yargıları, doğruları sorgulayan insanlara özgürlük ortamı yaratmaktır. Bizim temel görevlerimizden birincisi, araştırma ve yayın yapan akademisyenin önünü açmaktır'' şeklinde konuştu.
Törende daha sonra Yale Üniversitesi Nörocerrahi ve Nörobiyoloji Öğretim Üyesi ve Nörovasküler Cerrahi Bilim Dalı Başkanı, Beyin Genetiği Program Direktörü Prof. Dr. Murat Günel'e, başkanlığını yaptığı uluslararası araştırma ekibinin beyin anevrizması ve felç riskini önemli ölçüde arttıran genetik değişimlerin etki yaptığı üç yeni geni keşfetmesi dolayısıyla ''Onursal Doktora'' unvanı verildi.
