8 yılda gerçekleştirdikleri icraatlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, referandumda, Anayasa'ya verilen 'evet' oylarının Türkiye'nin geleceğini aydınlattığını savunarak, ''Minnettarız''dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne ait Sevgi Kafede merkez ilçelere bağlı mahalle ve köy muhtarlarıyla biraraya gelen Kılıç, Hükümetin 8 yılda gerçekleştirdiği icraata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Referandum konusunda Kılıç, ''Bu Anayasa oylaması, bir güven oylaması değil, bir halk oylamasıydı. Biz, referandumdan önce de bunu söylemiştik, şimdi de aynı şeyi dile getiriyoruz'' dedi ve Türkiye genelinde yüzde 58, Samsun'da yüzde 67 çıkan 'evet' oyunun AK Parti'ye verilmiş seçim oyu gibi algılanmaması gerektiğini söyledi. Referandum bittikten sonra bir özgüven içinde bunları dile getirdiklerini, 'evet' oyu içinde SP, BBP, MHP ve CHP gibi partilere mensup demokrasiye inanan yüz binlerin oylarının bulunduğunu hatırlatan Kılıç, '' Şimdi yeni bir şey daha söylüyoruz; bu Anayasa'ya verilen 'evet' oyları Türkiye'nin geleceğini aydınlatmıştır. Minnettarız, fakat bu Anayasa'ya 'hayır' oyu verenlerin de kaygılarını iktidar olarak anlamaya mecburuz. Bütün başlıklarıyla bunu analiz ediyoruz''diye konuştu.
Muhalefetin milleti anlamaya gayret etmek gibi bir derdi olmadığını ileri süren Kılıç, genel seçimlere 10 ay kaldığını ve muhalefetin genel seçimlere de hazırlığının bulunmadığını öne sürdü.
Kılıç, şunları kaydetti:
''Ondan sonra 'niye hep AK Parti iktidar oluyor, ben oynamıyorum' diyorlar. Öyle olmaz, çalışana Allah veriyor. Biz gayret ediyoruz. Neden Türkiye genelinde yüzde 42 'hayır' oyu çıktığını anlamak, irdelemek, yorumlamak bizim boynumuzun borcudur. Sadece 'evet'lerle demokrasi şekillenemez, demokrasi, 'evet'in yanında 'hayır'larında olmasını gerektirir. Referandumun, halk oylamasının mantığı budur. Muhalefete çağrımızı yaptık. Artık Türkiye'nin tamamen baştan sona, yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı vardır. Yeni bir Anayasa bu ülkenin önünü daha fazla açacak. Ama iki ayağımızı bir papuca da sokturmayız. Şimdi CHP'nin Genel Başkanı seçimlerden önce getirin, hemen görüşelim, hemen başlayalım diyor. Bunu şu anlamda olumlu bir yaklaşım olarak görüyorum; 12 Eylül öncesinde biz kendilerine dedik ki; milletin 'evet' dediğine, 'hayır' demek siyasetçinin yapacağı iş değildir. Millet bu Anayasa'ya 'evet' diyecek. Siz neden 'hayır' diyorsunuz. Şimdi demek ki bu hatayı anladılar.
'Gelin bu Anayasa'yı baştan sona yeniden yazalım, seçim sonrasına bırakmayalım' diyorlar. Ama bir güven problemi var. Biz muhalefetin bu söylemlerine, beyanlarına güvenmiyoruz. Çünkü, geçmişteki eylemleri nedeniyle zik zak yapma ihtimalleri çok yüksek, o nedenle çağrıda bulunuyoruz. Herkes kendi metnini hazırlasın getirsin, TBMM'de gereken komisyonlarda biz herkesle birlikte değerlendiririz.''
-ANAHTAR KELİME NE OLACAK?-
Türkiye'nin 12 Eylül 2010'da yapılan halk oylamasıyla birlikte yeni bir döneme kapı açtığını ve bu dönemin kalıcı olmasının gerektiğini işaret eden Kılıç, ''Yeni dönemin anahtar sözcükleri ise hukuk ve demokrasidir. Türkiye'nin yeni kavgaların içine girmesine fırsat vermeyeceğiz''dedi.
Kavgalardan medet umanlara, kaos arayışına girenlere, hukuk dışı örgütlenmelere, Türkiye'nin istikrarını bozacak yapılanmalara hiç bir şekilde fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Kılıç, '' Türkiye'de siyasetin dili, barış ve sevgi dili olacak. Bizim siyaset anlayışımızda, bugüne kadar olmadığı gibi, bundan sonra da çamur at izi kalsın, hakaret, iftira, küfür siyaseti olmayacak. Siyasetin dili, temiz bir dil olmak mecburiyetindedir''diye konuşutu.
Kılıç, Türkiye'yi hep karanlık tüneller içindeymişcesine sunmaya çalışanların, yeni dönem siyasetinde yerinin olmayacağını ifade ederek, artık ekonomisinin, büyüme hızının ve diplomatik etkinliğinin konuşulduğu bir Türkiye olacağını kaydetti.
