Fast food devi Burger King'in, salmonella ve listeria virüsleri taşıyan yaklaşık 12 ton hamburgeri piyasaya sürdüğü iddiası ile ilgili tartışmalar sürüyor. Çiftlik sahibi bakterili hamburgerlerin kendilerine teslim edildiğini yalanladı.
Bakterili etin Balıkesir'de faaliyet gösteren Zeybekoğlu Katı Atık İmha Merkezi aracılığıyla götürüldüğü köpek çiftliğinde imha edildiğine ilişkin açıklamalar, köpek çiftliğinin sahibi tarafından yalanlandı. Gelen malzemenin bin 700 kilogram olduğunu belirten çiftlik sahibi, kendilerine imzalatılan teslim listesinde yer alan 11 ton malzemenin ise çiftliğe gelmediğini ifade etti.
Bursa'nın Karacabey ilçesinde faaliyet gösteren Kangal Köpek Üretme Çiftliği'nin sahibi Şeref Alkan, kendilerine pişmiş tavuk eti, tavuk göğsü, tavuk budu, hamburger köftesi ve hamburger ekmeğinin bulunduğu bin 700 kilogram malzemenin 3 parti halinde getirildiğini, basında yer aldığı gibi 11 tonluk etin gelmediğini söyledi. Gelen malzemenin takribi 1000- bin 200 kilogramının et olduğunu belirten Alkan, "İlk parti et geldikten sonra bize 10 ton etleri olduğunu, peyder pey bu etlerin bize geleceğini söylediler. Gelecek etlere karşı da 11 bin 160 kilogramlık teslim listesi imzalattılar. Bu teslim listesinde etlerin bize, dolaplarımız olmadığı için peyder pey geleceği yazılı. Dolaplarımız yok burda, muhafaza edecek durumumuz yok. Bize soğuk hava deposu yapacaklarını, dolaplar getireceklerini beyan ettiler. Bu etlerin geleceğini vadettiler. Buna istinaden de teslim tutanağını 11 ton et gelmiş gibi imzalamış bulunmaktayım. Tabii ki bunu iyi niyetle basit bir köpek yeminin imhası olarak algıladım. İyi niyete istinaden de o teslim tutanağını imzalamış bulunmaktayız. Son bir ayda gelen et zaten 1 ton kadar bir etti. Onun da büyük bir bölümünü kullanmamıştık, dolaplarda duruyordu. Onun da büyük bir bölümünü yakarak imha ettim .Bu kişi hakkında da medyada duyduğum haberlerden sonra suç duyurusunda bulundum." dedi.
Gazetelerde etlerin virüslü olduğuna ilişkin haberlerin yayınlanmasının ardından köpeklerine yedirmekten vazgeçtiğini anlatan Alkan, "Benim çocuğum yoktur, çocuğum olmadığı için onlar benim çocuklarımdır. Onlara virüslü et yedirmeyi kesinlikle kabüllenemem. Ben buraya 3 gün gelmediğim zaman, çiftliğe uğrayamadığım zaman, benim için oturup ağlayan köpekler var burada, o kadar duygusal hayvanlar. Ben onları kesinlikle köpeklerime yediremezdim, öyle de oldu zaten, yememiş oldular, o yönden de şanslı hissediyorum kendimi. Üzerimizden oyun oynandı. Mağdur durumda olduğumuzu, bizi kullandıklarını düşünüyorum. Savcılığa yaptığım suç duyurusunda da bu konudan bahsettim." diye konuştu.
Etleri kendilerine Hasan isminde, Balıkesirli, tanıdığı bir şahsın getirdiğini aktaran çiftlik çalışanı ise "Elimizde tarihi geçik etler var diye geldi buraya. Şeref'le görüşmüşler mal sahibiyle. Bize bu tarihi geçik etler, 'devlet bize gömün diyor, ama maliyeti yüksek olduğundan dolayı köpeklere yedirir misiniz' diye geldi. 'Elimizde 10 ton civarında et var' dedi. 10 ton et gelecek diye söylediler, 5 tona, 2 tona düşürdüler, getirdiler 400 kilo et. Bunun da 100 kilosu hamburger ekmeği, içinde 50 kilo kadar pişmiş tavuk göğsü, parça tavuk var, yani yekünü 400 kilo et geldi. Aradan birkaç gün sonra bir 350 kilo daha geldi. Ben Bursa'ya gittiğimde getirmişler. 1 ton kadar bir et, gelen hepsi bu kadar bin 700 kilo. Başka et gelmedi. Gelmediği gibi bu etler nereye gitti? Devlet bunu araştırsın." şeklinde konuştu.
Taraf Gazetesi'nde 18 Eylül'de yayınlanan haberde Burger King'in salmonella ve listeria virüsleri taşıyan 160 bin adet, yaklaşık 12 ton hamburgeri piyasaya sürdüğü ileri sürülmüştü. Olayın duyulmasının ardından basının karşısına çıkan Burger King Türkiye'nin bağlı olduğu TAB Gıda Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erhan Kurdoğlu, Fasdat Gıda Genel Müdürü Celal Oktay ve TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici, depolarında bulunan etlerde sağlığa zararlı bakteri bulunduğunu kabul etmişti. Fasdat Müdürü Oktay, bakterili et tespitini kendilerinin yaptığını, bu etleri de imha edilmek üzere Zeybek Katı Atık Tesisleri'ne teslim ettiklerini ileri sürmüştü. Tarım Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri ise imhanın delili olarak gösterilen belgede imzası olan ziraat mühendisi N.F. ve sağlık teknisyeni M.S.'in, 'geriye yönelik belge hazırladıkları' tespitiyle 'kademe ilerleme durdurma' cezası verilmesi gerektiğini rapor etmişti.