Antep merkezli Sanko Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu neden TÜSİAD'a üye olmayacağını açıkladı. Konukoğlu mesafeli duruşunun nedenini de bu sözlerle açıkladı.

Şelale Kadak'ın haberi
Antep merkezli Sanko Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, "Orta ölçekliyken TÜSİAD bizi almıyordu, sonra da teklif geldi, ben istemedim" diyor Konukoğlu'na göre, İstanbul sanayide geri kaldı, Anadolu öne çıktı.

Anadolu sermayesi sağlam adımlarla gidiyor. Öyle ki sadece Gaziantep'in ihracatı 3.5 milyar $'ı geçiyor

Anadolu sermayesinin geldiği noktayı görmek için Gaziantepli Konukoğlu ailesine ve sahibi oldukları Sanko Holding'in faaliyetlerine bakmak yeterli sanıyorum.

İstikrarlı bir yükseliş hikâyesi onlarınki. Eskiden tekstil ağırlıklı büyüyen grup şu anda bir yandan hastane kuruyor, öte yandan büyük enerji projeleriyle isminden söz ettiriyor.

Bu hafta Abdulkadir Konukoğlu'na projeksiyon tuttum. Konukoğlu, servetin el değiştirip değiştirmediğini, patronlar kulübü TÜSİAD'a neden üye olmadığını ve Anadolu'nun yükselişinin arkasında yatan sebepleri İşte Hayat'a anlattı.

Neden TÜSİAD'a üye değilsiniz?

Hiçbir derneğe üye değilim. Sadece TOBB'a üyeyim. Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanıyım. 1995'te Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) teklif gelmişti. Birkaç defa geldi aslında.

Benim odalar birliğinde görevlerim olduğu için başka bir yere üye olmak istemedim. Gerek de görmedim açıkçası.

Başbakan Erdoğan atv'deki konuşmasında, "İstanbul sermayesi Anadolu sermayesini dışlıyor Oysa Antep'te Konukoğlu, Kayseri'de Boydaklar, Manisa'da Zorlu çok büyük isimler" diyerek sizden de söz etti. Siz kendinizi dışlanmış hissediyor musunuz?

Geçmiş yıllarda öyleydi. Ama şimdi de Anadolu'daki sanayici girmek istemiyor. TÜSİAD, eskiden sanki sadece İstanbul'a has bir kuruluştu. Ama bu durum şimdi değişti belki.

Anadolu'daki sanayiciler orta ve küçük sanayiciler olduğu için nedense üye olamadı, sonra da teklif geldi, o zaman da biz olmadık.

Bir mesafeli duruşunuz var diyebilir miyiz?

Öyle bir duruşumuz da yok. Ben mümkün olduğu kadar uzak duruyorum. Geçmişte, biz orta büyüklükte esnafken bizi almıyorlardı. Baktılar ki olmuyor, Güneydoğu'dan almaya başladılar, o zaman da ben istemedim.

Pek çok sektörün önde geleniyle sohbet ediyorum. Çok iyi bir 2010 yılı geçiriyorlar. Kriz etkisi tahminden de çabuk mu siliniyor?

İki yıl önce şöyle söylemiştim. Krizi ben 100 puan olarak değerlendiriyorum. Bunun 15 puanını 2009'da, 65 puanını 2010'da, geri kalanını da 2011'in ilk altın ayında yeriz demiştim.

Ama gördüğüm kadarıyla bu tahminim daha öne geldi. İyileşme süreci çok daha hızlı. Ben zaten hiçbir zaman kötümser olmadım.

Zaman zaman sordular IMF'yi hep IMF'nin bir sigorta olduğunu, olsa da olur, olmasa da olur bir konu olduğunu söyledim. Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığı da ortada zaten.

REFERANDUM DA KAVGA DA BİTTİ

Referandumda hiç olmadığı kadar çok insanlar kutuplara ayrıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bence referandum bitmiş, kavga da bitmiştir. Böyle bir ayrımcılık kalmamıştır. Kardeştir herkes. Sen başka, ben başka düşünürüm.

Bu da normal karşılanmalı. O yüzden bence bu konuyu ülke olarak kapatalım ve geleceğe bakalım.

GAZİANTEP'E BEYMEN AÇIYOR!

Gaziantep hızla gelişiyor. Organize sanayi bölgelerinin hızına yetişilmiyor...

Antep şu anda 5'inci organize sanayi bölgesinin hazırlığında. Tahmin ediyorum 65 bin kişi bu bölgeden ekmek yiyordur.

Gaziantep'te Beymen'in mağazası açılıyormuş...

Bizim alışveriş merkezimizde bir mağazası açılıyor Beymen'in.

Gaziantep'e Beymen'in gelmesi önemli değil mi?

Gaziantep Anadolu'nun Paris'idir ama, öyle demeyin. Bırakın bir Beymen'i de olsun.

Görüyorum ki Ümit Boyner'in başkanı olduğu TÜ- SİAD'a girmiyorsunuz ama Boyner ailesi ile iş yapıyorsunuz. Sizi ikna edemedi mi derneğe üye olmaya?

Tabii efendim. Eskiden beri merhabamız var. İş yapıyoruz tabii. Ama derneğe üyelik konusu bir ikna meselesi değil. Prensip meselesi. Biz prensibimizi deldirmiyoruz.

Ne yapsak 'hayır!' Kardeşim neyle çalıştıracağız bu santralleri?

Enerjide çok büyüyorsunuz...

Kendi enerjimizi üretiyorduk önce. Sonra bu işe ciddi olarak girdik. Şu ana kadar 900 milyon doların üzerinde bir yatırım yaptık enerjiye.

Çevrecilerle aranız nasıl?

Çevreciler, rüzgâr enerjisi kuruyorsun kuşlar ürküyor diyorlar. Hidroelektrik santrali kuruyorsun, dereleri kurutuyorsun diyorlar. Atom enerjisine niyetleniyorsun, aykırı diyorlar. Kömürlü olanı kuruyorsun havayı kirletiyor diyorlar.

E kardeşim tamam da neyle çalıştıracağız biz burayı? Aslında bu bir yerde gaz lobisinin yürüttüğü kampanyalar. Biz çevreciyiz ama tabii ufak tefek sorunlar yaşıyoruz. Her kafası atan ben çevreciyim diyor. Ciddi olanlarla biz oturup hep konuştuk.

Aile babaları serveti büyütür çocukları küçültür, servetin el değiştirmesi normaldir

Sizce servet el değiştiriyor mu?

Tabii değiştiriyor. Her zaman değiştirir zaten. Ağaçlar büyür, sökülür, yerine genç fidanlar dikilir. Normalde de aile babaları serveti büyütür, çocukları küçültür.

Onların yerine de başkası büyütür. Tabii İstanbul'da artık sanayi geride kaldı ve tamamen de bitecek. İstanbul turizm, finans kenti. Anadolu artık sanayinin merkezi olacak.

Anadolu yükselişte yani...

Durum meydanda zaten. Hep şunu söylerim. Gaziantepspor başkanıyken, "Bu takım iyi oynamadı bu hafta" derdim. Fenerbahçe'nin teknik direktörü, "Başkan üç puan cepte.

Nasıl oynadığı önemli değil, ben aldım üç puanımı" derdi. Bizde de, Anadolu sanayisinin geldiği nokta var. İyi veya kötü. Ortada bir sanayi var. Sağlam adımlarla geliyor Anadolu sermayesi.

Bir dönem Anadolu sermayesinin hor görüldüğünü düşünüyor musunuz?

Ne öyle gördüm, ne düşündüm, ne de dile getirdim. "Birini kıskanacaksanız, kardeşinizi kıskanın ki o kalkınsın" sözü boşuna değil.

Gaziantep'in ihracatı ne kadardır?

Gaziantep geçen yıl 3.5 milyar dolarlık ihracat yaptı. Sadece bizim 375 milyon dolarlık ihracatımız var.

Önümüzdeki yıl bir seçim de var. Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Önümüzde seçim var falan diye bir endişem yok. Şu bir gerçek ki, A partisi ya da B partisi hiç önemli değil, Türkiye ne zaman koalisyon olmuşsa geriye gitmiş.

Bütün dünya krizle boğuşurken, Türkiye'de kriz bitti gibi. Bunun ana nedeni kararlılık. Seçim olmuş, referandum olmuş, ekonomide bir milim oynama olmuyor.