New York'da gerçekleşen İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) sonuç bildirgesinde Mavi Marmara baskınından, Kıbrıs'a kadar Türkiye'yi ilgilendiren bir çok konuya değinildi.

Bildiride İsrail ordusunun Gazze filosuna gerçekleştirdiği saldırı bir kez daha kınandı. Ayrıca BM Genel Sekreteri ve İnsan Hakları Konseyinin bu konuda yaptığı çalışmalar övüldü. İKT dışişleri bakanları, BM İnsan Hakları konseyinin bünyesinde oluşturulan gerçekleri tespit komisyonun raporunda İsrail'in Özgürlük Filosuna yönelik saldırısının talihsiz ve barbarca olduğu yönünde varılan sonuçtan duydukları memnuniyeti dile getirmişti. İKT Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu da perşembe günü yaptığı açıklamasında, aynı yönde duyduğu memnuniyeti dile getirmiş ve bu çerçevede sorumluların acilen yargı önüne çıkarılması yönündeki çağrısını yinelemişti.
İKT dışişleri bakanları Kıbrıs'ta adil ve kalıcı çözüme 2010 bitmeden önce ulaşılması yönündeki beklentilerini ifade ettiler. KKTC hükümeti ve halkının maruz kaldığı gayri insani tecridin kaldırılması yönündeki temennilerini yinelediler.

İKT Dışişleri bakanlarının New York'taki toplantısının sonuç bildirisinde son yıllarda yükselişte olan İslamofobi ve İslam karşıtı söylemler ile başta minare yasağı olmak üzere İslam karşıtı eylemler de kınandı. Uluslararası topluma Müslümanlara karşı ayrımcılığın önlenmesi ve dinlerin kötülenmesi ile mücadeleye yönelik etkin önlemler alması yönünde çağrıda bulunuldu. Bu bağlamda İKT üye ülkelerinin Dışişleri bakanları ABD yönetiminin New York'da inşa edilecek olan İslam Merkezi konusunda ortaya koyduğu olumlu tutumu memnuniyetle karşıladılar ve ülkedeki Kuran-ı Kerim'in yakılması girişimlerini kınadılar.

Bildiride ayrıca Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlıkla olan dayanışma yinelenerek Yunan hükümetini, buradaki azınlığın hak ve özgürlüklerinin korunması yönündeki uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine uymaya davet edildi. Benzer bir çağrıyı Bulgar makamlarına da yapan dışişleri bakanları burada yaşayan Müslüman azınlığın kendi dini liderlerini seçme hakkının tanınması gibi sorunların giderilmesi çağrısını yinelediler.

İKT dışişleri bakanları uluslararası silahsızlanma çabalarını hakkaniyete uygun ve dengeli bir biçimde yürütülmesini ve bu çerçevede her ülkenin güvenliğini sağlama hakkının teslim edilmesini, hiçbir ülkenin diğerleri karşısında avantajlı konumda bulunmamaları gerektiğini vurguladı. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf olmamasının yaratabileceği olumsuz sonuçlar hakkında İsrail'i uyardılar. Nükleer silahlardan arındırılmış bir Orta Doğu'nun oluşturulması konusunda gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundular. Bu meyanda Türkiye'nin Brezilya ve İran ile imzalamış olduğu ortak deklarasyon övülerek, uluslararası toplumu bu deklarasyonun desteklenmesine davet etmişlerdir.

Sonuç bildirisinin sonunda 2011 de Mısır'da Şarmel Şeyh kentinde gerçekleştirilecek İKT liderler zirvesine üye ülkelerin en üst düzeyde katılmaları gerekliğinin altı çizildi.