Okul taksitleri dışında kitap, defter, kalem ve diğer lüzumlu lüzumsuz kırtasiye malzemeleri, servis ücreti, forma, eşofman gibi giyeceklerin fiyatları da alerjilerin önemli sebeplerindendir.
Ahmet Rasim Küçükusta'nın makalesi
Okulların açılmasıyla beraber sağlık problemleri de gündeme gelmeye başladı. Bunların başında da alerjiler geliyor. Astım, saman nezlesi, egzama gibi gerçek alerjilerin yanı sıra bir de psikolojik alerjiler var ki, önce daha büyük bir kesimi ilgilendiren bu alerjilerden başlayalım.
'Bizim çocukta okul alerjisi var' sözünü eminim ki duymayan yoktur. Bu, okulunu sevmeyen, okula gitmek istemeyen çocukların bir sorunudur. Kiminin öğretmenleriyle, kiminin sınıf arkadaşıyla bir problemi vardır. Kimi kitap okumayı sevmez, kimi ödev yapmaktan, kimi sabah erken kalkmaktan hoşlanmaz. Kiminin başı ağrır, kiminin karnı; kimi nefes alamaz; kimini bitmeyen kaşıntılar sarar. Okul alerjisi, okullar tatile girdiğinde tamamen kaybolan bir rahatsızlıktır.
Velilerin okul alerjisi
Okul alerjisi velilerde de görülebilir. Bunlardan bir tanesi özellikle babaları ilgilendirir ve çocuğu özel okullarda okuyanlarda daha şiddetli belirtilere yol açar. Bunun en önemli sebebi ise okul taksitleridir, senetlerin vadesi yaklaştıkça belirtilerin dayanılmaz boyutlara ulaştığını söylemeye gerek yok sanırım.
Okul taksitleri dışında kitap, defter, kalem ve diğer lüzumlu lüzumsuz kırtasiye malzemeleri, servis ücreti, forma, eşofman gibi giyeceklerin fiyatları da alerjilerin önemli sebeplerindendir. Çocuğunu 'devlet okulunun yuvasına' veren bir veliden istenen ve 45 parça malzeme ihtiva eden ihtiyaç listesini gördüğümde velilerin olayı alerji ile atlatmalarının zor olduğunu düşündüm; çünkü bu liste tek başına kalp krizi, beyin kanaması, kanser, tüberküloz olmak için yeter de artar bile.
12'li pastel boya, 12'li suluboya, 12'li gazlı boya takımı, 6'lı parmak boya seti, 20 gr toz boya, yüz boyası; 5 büyük pritt, 5 büyük uhu, 1 kg beyaz tutkal, 4 orta boy selobant; 10 büyük fon kartonu, 15 renkli elişi kâğıdı, 5 büyük oluklu karton, 20 ince orta boy resim kâğıdı, 5 adet krapon kâğıdı, 5 adet mukavva, 5 adet siyah fon kartonu; 100 adet galoş, 1 adet kolonya, 1 adet mobilya verniği, 10 adet oyun hamuru, 1 adet tiner... vs.
Devlet okulu alerjisi
Çocukları parasız devlet okullarına giden anne ve babaların alerjiden muaf oldukları da sanılmasın. Milli Eğitim Bakanı'nın bu yıl da "Kimseden zorla bağış alınmayacak, alan olursa bana bildirin." mesajı en önemli alerjendir. Sayın Bakan, "Okulların durumu kötü, gücü olanlar okullarına bağış yapsalar iyi olur." dese, inanın herkes hem alerji olmayacak ve hem de seve seve yardımda bulunacaktır. Ona bir kere de bu yöntemi denemesini tavsiye ediyorum.
Okul müdürü veya muavinden yenen fırçalar da kuvvetli alerjenlerdir: "Okulun ne odunu var, ne kömürü; çatısı akıyor, sıvaları dökülmüş; tuvaletler berbat durumda; pencerelerin camı yok. Sen şimdi bağış yapmayıp da, çocuğunun hastalanmasını, bronşit veya zatürree olmasını mı istiyorsun yani?" Hadi, kaşınmayın da göreyim sizi.
Gerçek alerjiler
Okul ortamında duyarlılığı olan çocukların hastalıklarını alevlendirebilecek pek çok alerjen maddeler bulunur. Bunların başında da akarlar, küfler ile fare ve hamam böcekleri gelir.
Akarlara karşı tedbirler: Karanlık, havalandırılmayan, rutubeti fazla ve zemini halı ile kaplı sınıflarda akarlara ait çok miktarda alerjen vardır.
Sınıflar her gün havalandırılmalı ve temizlenmelidir.
Akar alerjisi olan çocuklar güneş gören, rutubeti az olan sınıflarda okumalıdır. Bodrum katındaki sınıflar alerjik ve astımlı çocuklar için son derecede sakıncalıdır.
Sınıfların zeminlerinin parke, marley veya benzeri maddelerle kaplanması daha uygundur.
Temizlik, çocuklar sınıftan ayrıldıktan hemen sonra yapılmalı, derslerden önce temizlikten kaçılmalıdır; çünkü bu sırada havaya dağılan tozların birkaç saat havada kalabilmeleri mümkündür.
Çocukların sınıflarda top oynamaları, koşmaları engellenmelidir.
Küflere karşı tedbirler: Küf üreyen ortamlar ortadan kaldırılmalıdır. Bu amaçla fungusit ismi verilen mantarları öldüren kimyasal maddelerden yararlanılabilinir. 1/10 oranında su-çamaşır suyu karışımı da fungusit olarak kullanılabilir. Bu ortamlar her hafta tekrar silinmelidir.
Sınıflardaki rutubet ve ıslaklık azaltılmalıdır. Sınıf havasının nemi yüzde 50'nin altında tutulmaya çalışılmalıdır. Bunun için nem giderici aletlerden yararlanılabilinir.
Parke veya marley zeminler tercih edilmelidir. Islak halı ve kilimler küfler için ideal ortamlardır.
Nemli duvarların seyreltilmiş çamaşır suyu veya muriatik asitle yıkanması küfe engel olur.
Çöp tenekeleri mümkünse sınıfın dışında ve plastik bir torbada kapalı olarak tutulmalıdır.
Beden eğitimi dersinden sonra terle ıslanmış spor kıyafetleri kesinlikle sınıfa getirilmemelidir.
Fare ve hamam böcekleri: Bu yaratıklar da astım ve alerjik nezlenin önemli sebeplerindendir. Bunlar evlere göre eski ve iyi temizlenmeyen okul binalarında, rutubetli ve güneş görmeyen ortamlarda daha yoğun olarak yaşama ve üreme imkânı bulurlar.
Tüm okul, öğrenciler okul dışında iken pestisit ismi verilen kimyasal böcek zehirleriyle ilaçlanmalıdır.
İlaçlamadan sonra ölü böcekler ve artıkları iyice temizlenmelidir.
Böceklerin girebilecekleri delikler kapatılmalı; duvar, yer, kapı ve pencere kasalarındaki çatlak ve delikler tamir edilmeli; boruların etrafı macunlanmalıdır.
Sınıfta yemek yenmemelidir.
Kesekâğıdı, karton kutu, boş şişe ve kova gibi hamam böceklerinin sık olarak bulundukları ortamlar sınıfta bulundurulmamalıdır.
Gelelim neticeye: Tüm öğrencilere, öğretmenlere, velilere, okul personeline ve idarecilere alerjisiz, hayırlı bir ders yılı diliyorum.
(Zaman)