Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük, dava kapsamında yargılanan sanıkların gizli tanık olmadıkları için tahliye edilmediklerini öne sürerek, ''Benim yaşım geçti. Benden gizli tanık hiç olmaz'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Küçük, Hrant Dink'in öldürülmesi davasında daha önce tanık olarak dinlenen ve Amasya Cezaevinde yatan Erhan Özen adlı kişinin ikinci kez verdiği ifadeye değindi.
Küçük, ''Erhan Özen 'Veli Küçük ile 2006 yılında JİTEM'de birlikte çalıştım' diye ifade vermiş. Ben 2000 yılında emekli oldum. Amasya'dan bir gizli tanık daha çıkacak. Kısa zamanda yeni bir gizli tanık ifadesi bekliyorum. Gizli tanıklar tahliye oldu. Buradaki sanıklar tahliye olmuyor. Ne zaman gizli tanık olacak diye bekleniyor. Benim yaşım geçti. Benden gizli tanık hiç olmaz'' diye konuştu.
Osman Yıldırım'ın gizli tanık olarak dinleneceğini ifade eden Küçük, şöyle devam etti:
''35 sene vatana hizmet vermiş Veli Küçük'ün sözleri düşünülecek, Osman Yıldırım'ın sözleri geçerli olacak. Size bir sanık olarak değil, kabul ederseniz bir kardeşiniz olarak tavsiyede bulunacağım. Gizli tanıkların ifadesi sırasında eşlerinizi, çocuklarınızı da duruşmaya getirin. Burada nasıl bir yargılama yapıldığını görsünler. O utançla kendinizi Boğaz Köprüsü'nden atarsınız.''
Susurluk kazasına da değinen Küçük, Sedat Bucak'ı kardeşi gibi gördüğünü, onun için canını bile verebileceğini dile getirdi.
Susurluk kazasıyla beraber kendisinin konuşulmaya başlandığını anlatan Küçük, kaza yapan arabadaki silahların emniyete ait olduğunu, ancak bu konunun ordunun üzerine yıkıldığını savundu.
Alparslan Arslan ile hiçbir diyaloğu olmadığını ifade eden Küçük, ''Ortada hiçbir şey yokken 1000 gündür buradayım. Bir görüşmem olsaydı idamı geri getirirlerdi hemen'' dedi.
-OSMAN YILDIRIM'IN ŞEMASI-
Dosyadaki ''Ergenekon'' şeması sayısının ikiye çıktığını belirten Küçük, ''Tuncay Güney şeması vardı. Şimdi Osman şeması var. Ondan da yargılanacağız şimdi. Şemada bazı kişilerin üstü kapatıldı. Basında sizinle ilgili (Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün) bir şey çıkınca haklı tepkinizi verdiniz. 'Torunum oldu' dediniz. Benimkiler kelaynak yavrusu değil. Benim itibarım var, onurum var'' şeklinde konuştu.
Küçük, Osman Yıldırım'ın bugünkü listesini gördükten sonra söyleyecek bir şeyi kalmadığını ifade etti.
Tutuklu sanık Muzaffer Tekin de Amasya Cezaevinde yatan Erhan Özen'in ifadesini eleştirerek, Üzeyir Garih'in öldürülmesi, Devrimci Karargah Örgütü, Hrant Dink'in öldürülmesi, Kafes davası ile irtibatlandırılmaya çalışıldığını savundu. Tekin, ''Bundan sonra benden ifade alamazlar'' dedi.
-DOĞU PERİNÇEK-
Tutuklu sanık İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek de mahkemenin talebi üzerine Jandarma Genel Komutanlığından, sanıklardan elde edilen belgelere ilişkin rapor gönderildiğini belirterek, rapora konu belgelerin ''Ergenekon'' belgeleri diye suç isnadına neden olan belgeler olduğunu ifade etti.
''Bu rapor davayı kökünden halletmiştir'' diyen Perinçek, raporda belgelerin 4 gruba ayrıldığını, birincisinin, İP'in organ kararlarının yer aldığı 2 belge olduğunu ifade etti.
Perinçek, ''Bunlar, 'Devletin yeniden yapılandırılması ile Türk ve Kürdü birlikte örgütleme programı'. Jandarma Genel Komutanlığı diyor ki; 'Bu belgeler diğerlerinden tamamen farklıdır. PDF formatında hazırlanmıştır. Yani, belgeden taranmıştır. Üzerinde oynayamazsın'. İşçi Partisine ait iki belge, biri başkanlık kurulu kararıdır ve yayınlanmıştır. Bu belgeler İP tarafından tüm basına, devlet kurumlarına gönderilmiştir'' diye konuştu.
Bu raporun, kendi söylediklerini doğruladığını belirten Perinçek, dördüncü grupta yer alan 50 belgeyi ise bu davanın tutuksuz sanıklarından Ümit Oğuztan'ın 2003 yılı Aralık ayında 880 sayfada toplayıp kitap haline getirdiğini, bir internet sitesinde de yayınladığını kaydetti.
Perinçek, bu belgelerin Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan tarafından hazırlandığını öne sürdü.
Duruşma, taleplerin alınmasıyla devam ediyor.
AA